Scheveningen’de bir yılbaşı

1987’nin son günü Hollanda’nın Rotterdam şehrindeyiz, doğal olarak yılbaşını güzel bir eğlence yerinde geçirme için araştırmalara daha birkaç gün önceden başlamıştık. Benim ise bir yer bulunacağından umudum yoktu geçmiş yıllardan kalan tecrübemden.

Bizdeki yılbaşı gecesi alışkanlık Hollandalılarda yok zira, herkes evlerinde ya da pub, bar, danslı müzikli mekanlarda her günden farklı olmayan şekilde geçirirler yılbaşı gecelerini. Gece yarısı ve sonrası kısmen sokaklara çıkar, karşılaştıkları kişilere yeni yıl dilekleri iletilir, bir iki cafe pub sonra ev. 

Yılbaşı gecesi Amsterdam’ın meşhur Dam Meydanı ve Leidsplein eğlenmek için gelen kişilerle dolduğu söylenir. Amsterdam’da yılbaşı gecesi tecrübem olmasa da çok kez defalarca bulunduğum şehrin gerçekten özel ve renkli, özgür bir yaşamın olduğunu söyleyebilirim.  

Seneler sonra değişen bir şey var mı diye Google’da araştırdım. Şöyle bir anlatıma rastladım; “Çoğu insan yılbaşı akşamı ailesi ve arkadaşları ile geçirir, ünlü ‘Yılbaşı Konferanslarını’ izler ve yağlı oliebollen (geleneksel bir Hollanda hamur işi; kuru üzümlü derin yağda kızartılmış hamur topları) ve elmalı pancar yerken bolca şampanya içer.”

Yılbaşı değil ama 1972 yılı Noel gecesi benim belleğimde iz bırakan bir geceydi... Limanda bulunan bir gemide güzel bir akşam yemeği sonrası Rotterdam’ın en işlek eğlenceli ve uzun caddesi Nieuwe Binnenweg’de dolaşmaya başladık zabit arkadaşlarla. Bir baktık ki tanı tanıma herkes birbirine Merry Christmas deyip sarılıp yanaklara öpücük konduruyorlar. Bizim denizci grubu nasıl vakit geçirdi diye sormaya gerek yok, söylemeye gerek var mı bilmem,, caddenin güzel kadınları  anılarında kalabilecek Noel Kutlamaları yaşamış olmalılardı sanırım! O gün bugün Merry Xmas sözcüğü dillerde pelesenk olmuştu aramızda…

1987 Yılbaşı gecesi arayışlarımız nihayet sonuçlanmış, Rotterdam’dan araba ile yaklaşık yarım saat mesafede, Lahey’in (Den Haag)  Scheveningen plaj ve eğlence yerinde gece için balo tertipleyen bir yer bulmuştuk.

Sarı Kravat

Kızlarım Özlem ve Pınar’ın küçük yaştan itibaren Fransızca öğrenmelerini çok istiyordum. Galatasaray’da, yanlış hatırlamıyorsam, Nuru Ziya sokağında Papillion isimli Fransızca tedrisat yapan özel bir okul vardı. Oradan başladık, lise yıllarında da seçim yine Fransızca olmuştu. Lise bitimi Belçika’da bir dil okuluna gönderdim 1987’de, on beş günde ne kadar ilerletebilirse diye. Okuldan bir telefon geldi, kızınız Özlem’i biz öğretmen yardımcısı olarak bir yıllığına bünyemizde tutmak istiyoruz diye. Küçük kızım da lise bitişi Belçika dil okulunda bir yıl kalmıştı.

Bingo! 

İşte o yılbaşı günü Özlem kızım da dil okulu şatonun sahibelerinden kız arkadaşı Pascal ile birlikte Rotterdam’da idi. Çok sevimli, samimi, candan bir kız olan Pascal taktığım kravatı beğenmemiş ve benden değiştirmemi istemişti. Yanımdaki kravatları gösterdim, seçtiği sarı renkli kravattı.        

Scheveningen’de bir yılbaşı resim: 0

Aradan tam 35 sene geçmiş, o kravatı hala saklar ve uygun tonlardaki kıyafetim ile kullanmaya devam ederim. Tatlı bir nostalji, belki de güzel bir uğur, kim bilir. Yaşam bu, bazen carpe diem (anını yaşa), bazen nostalji bazen de gelecek hayalleri.

Anılarda kalan çok güzel bir yılbaşı balosu yaşadık Scheveningen’de, nefis yemekler, harika müzik ve bol bol dans. Alpina Denizcilik Şirketi ortağım ve kadim dostum Güven ve sevgili eşi Gülay Tangöze, zorunlu olarak Hollanda’da yaşayan abim Metin Denizmen’in de iştirak ettiği kalabalık bir grup halinde.  

Scheveningen

1972, kuzey rüzgarlarını iliklerime kadar hissettiğim bir gündü, kahverengi görünümlü denizin dalgaları kumsala gelirken yavaş yavaş kırılıyorlardı. Çıplak ayakla yürümeye başladım sırf meraktan, su buz gibi idi, kumsal da, kısa zamanda merakımı gidermiş dönüşe geçmiştim.

Temmuz ayında ise bambaşka idi, St. Petersburg’un Beyaz Gecelerini andıran bir şekilde neredeyse gece yarısına kadar gün ışığı eksik olmuyordu.

Scheveningen’de bir yılbaşı resim: 1

Scheveningen Temmuz 1972 , baba&kız kuzey denizlerinde, zaman nasıl hızla akıyor! “Gone with the wind” 

İngilizcemi ilerletmek istiyordum, yalnız yazma konuşma değil, dinlediğini, okuduğunu anlama gibi, bu nedenle haftada iki gün 6 ay süreyle Rotterdam’dan Lahey’deki Cambridge English kurslarına devam ettim. En keyifli günlerimdi, bisikleti istasyonda bırakır, yaklaşık 25 dakika sonra “Den Haag” anonsunu duyar okula yürürdüm. (biz Lahey, Fransız La Haye, İngiliz The Hague, Hollandalı da Den Haag der)

Bir genç kadın hoca dışında, İsrail elçiliğinden iki genç ateşe ve bir anne- kız İsveçli, yani sadece 5 öğrenci. İlk doğum günüm de orada kutlanmıştı, sınıfa girdim, bir iki dakika sonra kadehlerde sherry, happy birthday melodisi ve pasta. Nasıl unuturum ki bu güzelliği…

Scheveningen Lahey’in hatta Hollanda’nın en popüler plajı, başka birkaç daha var ama bilmiyorum. Rotterdam’a çok yakın Schidam’da çok tanınan yüzme havuzu da var, ilk gittiğimde havuzda ayağıma kramp girmiş biraz su yutmuştum. Sırt üstü uzanmışım yüzüme doğru bir gölge yaklaşıyor, bir cankurtaran genç, nasıl fırladım tahmin edilebilir, herhalde genç bir kız koyacak değildiler üflesin diye, o zaman erkekler su yutup kurtarılma (!) yarışına girerlerdi.

2,5 dakikalık video

17 Nisan 2022

Suadiye

https://gezimanya.com/GeziNotlari/kuzeyin-eglence-merkezi-scheveningen-lahey

https://dutchreview.com/featured-events/new-years-eve-in-scheveningen/

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Pınar Özdemir
Yazıyı okurken aklıma Belçika’daki şatoda yaşadığım o güzel günler geldi. O zamanlarda fazlasıyla anne ve baba özlemi hissetmiştim ama şimdi düşününce iyi ki gitmişim diyorum. Hollanda’da amcamlarda kaldığım zamanlar ve ablamla gezmelerimizide hiç unutmam.Yurt dışına gitmeme vesile olduğun için sana tekrar teşekkür ederim babacığım❤️
Gülây Tangöze
Valla yazını okuduğumda aynen filim şeridi gibi gözümün ônüne geldi.Özlem 'e gittiğimiz şatoda yaşadığımız geceyi de unutamam, ne kadar eğlenmiştik Özlem ile birlikte.Daha sonra Hollanda 'ya geçişimiz.Amsterdam ı bize tanıtman müzelerine bile götürmen unutulmaz.Orda ilk defa Metin ağbini ve Sabriyeyi tanımıştım, onlarda bizi ne kadar güzel karsılamışlardı. Tahminimizden çok daha eğlenceli bir yılbaşı balosu yaşamıştık.
Ersin Yildirim
Ne guzel anılar.ozlemcigimi ve pinarcigimi kutluyorum ,akıllı zeki ailenin başarılı gençleri.Özel gunler,özel hazırlıklar yapılan neşeli günler, yaşantimiza renk katıyor.Yeni yıla girerken,ailenin bir araya gelmesi özenle hazırlanan yemek masaları,özenle giyinilen giysiler,hediyeler verip,kutlamalar yapmak yaşama neşe veriyor.Almanyada okuduğum yıllarda da abimin evindeki yılbaşı kutlamalarında,İnge yengemin zevkle süslediği kocaman yıl başı çam ağacı ve altına koyduğu hediye paketleri,üzümlü bademli pudra şekerli yıl başı kekleri ile bizimde Turkiyede yaptığımız kutlamalar gibi hoş anılar arasında.