İnsan Neden Yalan Söyler?

Yalan nedir, niçin yalan söyler insan? Gerçeği saptırmak, insanları kandırmak, oyalamak ve daha pek çok nedenle yalan söyler insanlar.

“Sonuçları aleyhinize dahi olsa, mutlaka doğruyu söyleyiniz”.  (Hz.Muhammed)

Türler arasında insana özgüdür yalan. Aşsız-işsiz kalır da yalansız olamaz insan. Yalan nedir, niçin yalan söyler insan? Gerçeği saptırmak, insanları kandırmak, oyalamak ve daha pek çok nedenle yalan söyler insanlar. Peki, yalancıya ne yararı olur bütün bunların?

Gemisini yürütmeye, bulanık suda balık avlamaya, durumdan çıkar sağlamaya yarar bir müddet için. Yalan ortaya çıkınca bir başka yalanla düzeltilmeye çalışılır. Bu halde yalan düzelmez, aksine katmerleşir ve kısa sürede yalan sarmalına girilir. Bu yüzden “yalan yalanla beslenir.” Böylece yalan, önceki ve sonraki yalanlar zincirinin bir halkası olur.

Bir yönüyle yalan, insanın ontolojik sorunudur da güçsüzler, güçlülere kıyasla daha çok yalan söylerler. Araştırmalar yakın temasta bulunanların birbirlerine daha az yalan söyledikleri doğruluyor. Bu anlamda, bazı ahvalde insanların çaresizliklerinin örtüsü olur yalan. Darvin’e göre; topluluk dürüst davranışlar göstererek hayatta kalma şansını devam ettirir, ancak toplum içinde dürüstlük kadar yalancılıkta hayatta kalma çabasıdır.

Yaygınlığı ve etkisi, ağır ve patolojik sonuçlar doğurması gibi sebeplerle yalan her devirde insanlığın en büyük ahlâk problemlerinden birini teşkil etmiş, bütün dinlerde ve ahlâk öğretilerinde kötü ve günah sayılmıştır. Büyük İslam âlimi Mâverdî; yol açtığı kötü sonuçlar yüzünden yalanı bütün kötülüklerin başı, bütün çirkinliklerin temeli olarak görür. Yalancılığın sebeplerini menfaat elde etme, zararı önleme, söze tatlılık, zarafet katma ve düşmana zarar verme düşüncesi şeklinde sıralar.

Yalan genelde korkaklık ve bilgisizlikten (cehalet) doğar. “Kendi kendine inanmayan her zaman yalan söyler.” der  Friedrich Nietzsche. Sosyal psikoloji alanındaki güvenilir araştırmalara göre; “insanlar yalan söyler, hatta sıkça yalan söyler.” Dikkate değer bir araştırma; insanların bir günde ortalama bir veya iki yalan söylediğini belirlemiştir.

Nedense çok çabuk yayılma istidadına sahiptir yalan. Bu yüzden, “Doğru pabucunu giymeden, yalan dünyayı dolaşır.” der Mark Twain. Büyük Şairimiz, Nazım Hikmet ise yalanı topal bir bite benzetir;

“Yalan dediğin topal bir bite benzer; 

Bir gecede kırk yatak birden dolaşır; hem de fukara yataklarını…”

Augustinus’a göre; “yalan- yalnızca yakınlarına değil, kime söylenirse söylensin yanlıştır!”

Yalanın çok çeşidi vardır. ‘Çünkü dil her yana döner, yüz her şekli alır.’ Günlük masumane yalanlardan ömür boyu süren tumturaklı yalanlara kadar bir yalanlar tayfı insanlığın yaşamı ile sarmaş dolaştır. Yerinde ve zamanında tumturaklı bir yalan üretmek için oldukça mahir olması gerekir insanın. Çünkü herkes yalan söyleyemez; yüzsüzlüğü ve vurdumduymazlığı gerektirir. Ayrıca adamına göre yalan üretilmesi gerekir. İyi bir yalan ‘makastan biçme elbise’ gibi olmalıdır.

Yalan mahir yüzlerde ve dillerde oldukça iyi iş görür ve sahibine yarar sağlar. Bunun için yalan bir sanat, yalancı da mahir bir sanatçı gibidir bu gibi durumlarda. Böylesi yalancılardan hoşlanır insanlar; hayranlık duyanlar, arkalarından gidenler olur. Sonuçta, tuhaftır insanoğlu, gerçeklerin ardından değil, ‘duymak istediklerinin ardından gitme itiyadındadırlar.’

Günümüzde modern toplumda yalan söyleme fırsatları sürekli mevcut, yalanları gizleme araçları bol ve yakalanmanın cezaları oldukça hafiftir.  ‘Modern toplumda bir yalanı söylemek sanki hakikati örtmek değil de yalanı iyi söyleyebilmek hakikatle eşdeğer bir gerçeklikmiş gibi algılanıyor.’

R. Keyes “Yalan Söylemenin Kısa Tarihi” adı altında bizlere yalan söylemenin nasıl bir evrim geçirdiğini anlatır.

“Topluluk için hakikat, insanı bir arada tutan bir değer, uyulması gereken bir normdur. Hatta söylenen yalanlarda topluluğun kontrolü altındadır. Topluluğun bir araya gelmesi için güvenilir dürüst insanlara ihtiyaç vardır. Yalan söylemenin kolaylaştırıldığı ve güvenin değer kaybettiği bir toplumda çürümeye yol verilmiş demektir.”

Sonuç olarak, elbette ki dürüstlüğün bir piyasa değeri vardır. “İnsanların dürüstlüğü grupların bağlarını güçlendirir.” Hakikati savunmaktan öte uygulayıcısı olmak toplumsal anlamda refahın sağlanmasının önünü açar. Hakikat hala yalanın, gelişigüzel hukuk uygulamalarının ve topluluk bağlarını gevşeten akademik söylemlerin karşısında duran bir kavramdır. Hakikat bu bağlamda geleceğin en büyük garantörüdür. ‘Hakikatin bariz düşmanı ise düşüşe geçen topluluk hissidir.’

Nisan 2021 – Marmaris

Cemal Çalımer

NFT Trendine Dahil Olan Ünlüler Tüm dünyada büyük ilgi gören NFT çılgınlığına ülkemizde kayıtsız kalmıyor! İşte ünlülerin NFT'ye dair paylaşımları:

 

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Elvan Arpacık
Bilgece yaklaşımlarla dolu, keyifle okunan satırlarınız için teşekkür ederiz.