Şimdi bu hesabı kim ödemiş oldu? :)

Sosyal medyada "Hesabı kim ödedi?" sorusuyla hızla yayılan bu görüntü izleyenlerin önce kafasını karıştırdı sonra güldürdü. Peki aslında hesabı kim öder?

PEKİ HESABI KİM ÖDER?

Hesabı kimin ödeyeceği konusu ülkemizde bir tabu. Konuşması ayıp, dile getirmesi imkansız. Genelde erkekler, parası olanlar ve ‘hayır’ diyemeyenler baskı altında kalıyor. Oysa duruma göre hesabı kadın da ödeyebilir. Para Durumu Ekibi olarak dünyada ve Türkiye’de hesap ödeme konusunu sizler için araştırdık:

TEK BİR DOĞRU YOK

İsveç, Norveç, Danimarka, Kanada, Amerika gibi ülkelerde hesabı bölüşmek doğal. Kur yapma aşamasında bile iki kişinin benzer finansal durumları varsa hesabı erkeğin ödemesi modası geçmiş kabul ediliyor. Halbuki İtalya, Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinde hesabı bölüşmek ters algılanıyor. Orta Doğu kültüründe ‘Alman usulü’ iyice kaba bir davranış olarak kabul edilmekte. Pakistan, Afganistan, İran gibi ülkelerde özellikle kadının kendi hesabını ödemesi telaffuz bile edilmiyor. Kore’de durum başka. Örneğin, sosyal açıdan en önde olan kişi (patron gibi) hesabı ödüyor. Yani konu yoruma açık!

ROMANTİK

Sevgililer için de aynısı geçerli ama genel anlayışımız ‘erkek ödemeli’ şeklinde. Peki ama neden sürekli tek taraf ödesin? Erkekler, uzun süre hep siz ödedikten sonra bu yazıyı okuyup hadi artık ‘paylaşalım’ dediniz. Burada dikkat, kız arkadaşınız bunu ‘artık beni sevmiyor mu?’ şeklinde yorumlamasın.

ERKEK MAĞDUR MU?

Herkes arkadaş, kadın-erkek yemeğe çıktılar. Hesabı erkeklere mi yıkmak gerek? Hayır, özellikle kadınların da erkekler gibi çalıştığı günümüzde herkes kendi payını ödeyebilir. Bunda kadın tarafından alınganlık yapılacak, erkek tarafından ise çekinecek bir durum yok. Kadınların masa altından kendi paylarını kimse görmeden masadaki erkeğe vermeyi çalışmalarına da hiç gerek yok.

DAVET EDEN ÖDER

Hesap ödeme, toplumdan topluma, kültürden kültüre farklılık gösteriyor olsa da, bazı etik kurallar var ki, onlar hiç değişmiyor. Etik kurallar diyor ki davet eden öder. Yani kız arkadaşınız da olsa, iş arkadaşınız da olsa, erkek arkadaşınız da olsa, aile dostunuz da olsa davet ederseniz ödeyecek olan da sizsiniz olarak kabul edilir.

İş Görüşmesi İse
Birini iş görüşmesi için yemeğe davet ettiyseniz, hesabı ödeyen de siz olmalısınız.

MALİ DURUM BOZULURSA

Devamlı yemeğe giderek sosyalleşen bir arkadaş grubu düşünün. İçlerinden bir çiftin durumları bozuldu ve artık arkadaşları ile çıkamayacaklar. Ne yapmalılar? Dünyanın en güzel yeri ‘kendi evlerinde’ yemekler yapıp, kendi bütçelerine uygun ağırlayabilirler. Arkadaşlığınız bunun için bozulacaksa, gerçek arkadaşlarınız kimler bir daha düşünün.

HESAP SANA GELDİYSE

Genelde garsonlar, en ‘kerli ferli’ görünüşlü, masaya hakim, en fazla konuşan ya da iyi giyimli kişileri seçebiliyor. Ve bu genelde bir ‘erkek’ oluyor. Eğer siz bu kişi iseniz ve paylaşmak istiyorsanız, hesabı elinize alıp masaya sorabilirsiniz: “Nasıl ödeyelim?”

KİMSE ORALI OLMUYORSA

Yedi arkadaş (samimiyetleri farklı) yemek yediler. Hesap geldi, kimseden tık yok. Bu, hesabı tamamen siz ödeyeceksiniz demek değil. Hesaba bakın, nasıl bölüşmek istediklerini sorun. Kendi payınızı koyup, hesabı yanınızdakine doğru uzatabilirsiniz.

ALMAN USULÜ

Yemek yedikten sonra hesap geldiğinde kişi sayısına bölerek ödeyebilirsiniz. Eşit bölünecekse buna “Alman Usulü” deniyor. Herkes yediği kadarını da ödeyebilir. Bunun da bir sakıncası yok.

Yorumlar
Kalan Karakter 800