Fethi Denizmen yazdı: Çocukken oynardık

O zamanlar ne televizyon, bilgisayar ne de cep telefonu vardı. Nüfus azdı, her yer bağ bahçe ve kırlık alandı. Biz çocuklar mahallelerde, yakın çevrelerde oyunlar oynar, sokaklarda arkadaşlıklar kurardık.

Güncelleme:

1954 yılının şubat ayında, donan Tuna Nehri'nden kopan buz parçaları İstanbul Boğazı'nı kaplamıştı. Herhalde yüzyılda bir olabilecek bir tabiat olayı.

Tuna nehrinden donmuş buzlar geliyor dendiğinde hepimiz sahile koştuk. Gördüğümüz manzara karşısında çok şaşırmış ama sonrasında çok eğlenmiştik. Buzlar, Boğaz’da günlerce kaldı. Üstüne çıkıp oynamıştık, hala dün gibi anımsarım o günleri. O zamanlar ne televizyon, bilgisayar ne de cep telefonu vardı. Nüfus azdı, her yer bağ bahçe ve kırlık alandı. Biz çocuklar mahallelerde, yakın çevrelerde oyunlar oynar, sokaklarda arkadaşlıklar kurardık. Değişik ve kalabalık arkadaş gruplarımızın olması bize bugün bile hissettiğimiz mutluluklar yaşatmıştı. O arkadaşlıklar değil mi ki, bizi hala mutlu ve huzurlu kılan…

Uzun yıllar sonra da olsa emeklilik günlerimizi taçlandıran. Bakın, son on bir yıldır Sarıyerli o arkadaşlarla her çarşamba öğlen bir araya geliyoruz. Lezzetli sofralar eşliğinde, güzel sohbetler yapıyoruz. Bugünün çocukları ve gençleri kafalarını deve kuşunun kuma gömüşü gibi Ipad’lere, bilgisayar oyunlarına gömüyor. Bunu yapmayın, bol bol sokak arkadaşlıkları yapın ve dostluklar kurun. İleriki yaşlarınızda da size mutluluklar getirecek bu dostluklar.

Tabii benim çocukluk ve gençlik zamanımda Sarıyer öylesine yemyeşildi ki; yakın çevresindeki Belgrad ve Fatih ormanları, köyleri, kır bahçeleri, tertemiz sahili ve o güzelim renkli insanlarıyla… Rum, Ermeni, Yahudi hep beraberdik. Biz çocuklara her türlü doğayı yaşama, açık havada her türlü oyunları oynama imkanı ve zevkini bahşediyordu. Sabah yürüyerek Pertevniyal İlkokuluna giderdim. Yaklaşık yürüyüş 10-15 dakika sürerdi. Okuldan döner dönmez bir şeyler atıştırıp yallah sokağa, arkadaşlarla oynamaya. Tam dört ay kesintisiz süren yaz tatillerine, oyunlar oynamaya doyamazdık. Yalnız kendi sokağımızda da değil, mahalleler arasında hatta tüm Sarıyer genelinde oyunlar oynardık.

Neler neler oynardık… En çok da futbol, özellikle asırlık ağaçlar arasında Hidayettin Bağı’nda top oynamak açlığımızı bile unuttururdu. Hiçbirimiz top oynarken, o ağaçlara çarpmazdık. Beynimizde sensor varmışçasına…

Mevsimine göre; saklambaç, çember çevirme, topaç çevirme, çelik çomak, karamela kağıtları ile alt mı üst mü, aç kapıyı bezirgân başı, seksek, üçtaş, beştaş, dokuz taş, ip atlama, halat çekme, körebe, yağ satarım bal satarım, kulaktan kulağa, istop, yakan top, dekmancılık, sapanla atış, köşe kapmaca, ortada sıçan, uzun eşek, cicoz-misket kafa karış oyunu), mendil kapmaca gibi bin bir çeşit oyun oynardık.  Bütün bunlar sadece benim hatırlayabildiklerim.

Oyunlar bizim gelişmemizde, sosyalleşmemizde, dostluk ve arkadaşlık duygularının pekişmesinde bizlere çok faydalı olmuştu. Hala daha içimizdeki mutlu çocuğun yaşaması belki de bu oyunlardandır. Hepsini tek tek anlatabilirim de ilginizi ne kadar çeker? Oynayacak alanlar bugünün şartlarıyla ne kadar bulunabilir bilemem, bulmak çok zor sanırım şehir hayatında...

Kafanızı biraz akıllı telefonlardan, tabletlerden, bilgisayar oyunlarından, kaldırın. Spor yapın, basketbol, voleybol oynayın, yürüyüş yapın. Ormanda yürün, zıplayın, piknik yaparken top vesaire oynayın. Havanın güzel, denizin sakin olduğu günlerde küçük bir sandalda kürek çekin. Sabah ayazında lüfere çıkın... Hadi koşun açık havaya, toplanın arkadaşlarla, aranızda rekabet yaratın, dostluklarınız yaşlılık günlerinizde de devam etsin. Hadi çocuklar gençler...

Aslında size bütün oyunları anlatmak, sizin de çocukluk zamanınızda ya da ileriki yaşlarınızda çocuklarınıza oynatmanızı arzularım.

Seksek: yere tebeşir ile birbirini izleyen kareler ya da daireler çizilmesi ve numaralandırılmasıyla oynanan bir tür sokak oyunudur. Pek çok çeşidi bulunan bu oyunun bir türünde oyuncular, çizili alanların içine sırayla yassı bir taşı ya da kiremit parçası atarlar.

Dokuz taş oyunu: İki oyuncu ile oynanır. Yere, kağıt veya tahta üzerine çizilmiş üç tane iç içe geçmiş, kenar ortaları üst ve altta dikey, kenarlarda yatay çizgi ile bağlantılı kare üzerinde dokuzar taşla yapılan bir mücadeledir.

İlk dokuzar hamlede oyuncular taşlarını 24 noktadan bir boş olanına koyarlar.

Aynı çizgide bir üçlü oluşturan rakibin yerleştirilmiş taşlarından birini oyundan çıkarır.

Daha sonraki hamlelerde sırayla birer kendi taşını yanı başındaki bir boş noktaya oynatarak oynanır. Hiçbir taşının yanı başında boş yer bulamayan bir hamle bekler. Aynı çizgide bir üçlü oluşturduğunda rakibin hala oyundaki taşlarından birini oyundan çıkarır.

En çok taşı oyundan çıkarıp karşısındakini iki taşa ilk indiren oyunu kazanır.

Halat Çekme Oyunu: Bir halatın karşıt uçlarını tutan iki takımın birbirlerini ortadaki çizgiye çekmeye çalıştığı eğlenceli bir oyundur.

Yakan top oyunu: Yakan top oyunu en az 4 kişi ile oynanır. Oyuncular iki guruba ayrılır. Yazı tura ile hangi gurubun önce ortaya geçeceği belirlenebilir. Diğer guruptan da iki vurucu seçilir. Vurucular topla ortadaki oyuncuları vurmaya çalışır, ortadaki oyuncular da vurulmamaya çalışırlar. Bir vurucu topu attıktan sonra diğer vurucu da tekrar atar ve böyle devam eder. Ortadaki oyunculardan biri topu havada iken hiç yere değmeden tutabilirse bir can kazanır. Yani ekstra vurulma hakkı kazanır.

Uzun eşek: Genelde biri duvara dayanır.  Ya da yastık konur kafayı dayamak için. Dörder kişilik iki takım kurulur, duvara dayanan çocuk aynı zamanda hakemdir. Dörtlü takımlardan biri eğilir dizi halinde, diğer takım oyuncuları üstlerine zıplar, oturur ve bir tekerleme söylerken en baştaki elinle bir rakam işaret eder. Altta yatan takım rakamı doğru tahmin ederse konumlar değişir, edemezse edene kadar altta kalır.

Uzun eşek oyunu nasıl oynanır? - KozanBilgi.Net

En sevdiğim oyunlardan biri de saklambaçtı. Saklananı bulmak, koşarak sobelemek...

Sevgili çocuklar ve gençler ben size oyunların adlarını yazdım. Şimdi siz, çok sevdiğiniz internete girip oyunlar nasıl oynanır bulun. Arkadaş toplayın, oynamaya başlayın. Çok keyif alacaksınız.

Can Dostlar adlı 2019 yapımı filmi çocukların ve ebeveynlerin izlemesini öneririm. (Eskiden sık sık bir araya gelip sokakta gönüllerince eğlenen mahallenin çocukları, son zamanlarda başlarını telefonlarından kaldırmaz olmuşlardır. Mahalleye yeni gelen çocukların da ısrarlarıyla, artık telefonlarını bir kenara bırakıp, sokakların tadını çıkarmaya, parklarda oynamaya karar verirler.)

Can Dostlar - Fragman - YouTube

Bazı oyunların videoları: Ne oynardık

10 Ocak 2022

Suadiye

 

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Pınar Özdemir
Bizim zamanımızda da bol bol seksek, yakar top, körebe ve ip atlama oynardık çok keyifliydi o zamanlar. Şimdiki çocuklar maalesef teknolojiye fazla kaptırmışlar umarım paylaşmış olduğunuz eski oyunları onlarda kendi aralarında oynama fırsatı bulurlar.
Ekrem Ülkü
Fethi'ciğim eline sağlık, yine bizi o eski güzel, mutlu güzel günlere götürdün, sağol varol. Neredeyse bildiğim ve çocuklukta oynadığım tüm oyunları yazmışsın, şunu eksik yazmışsın diyebileceğim bir oyun bırakmamışsın, bir tek ebeleme (Dokunulan çocuk ebe olur, o da bir başkasına dokunup ebe yapar,) eksik kalmış gibi geldi bana. Sevgiler.
Lütfü Alptürer
Feti 5 taşı yazmayı unutmuşsun önce yerden 1 taş alınır sonra 2/3/4/5 ne çok bağrışırdık saklambaç gece zevkli idi şimdiki kaymakamlık boklu saha derdik futbol orda bana beleşti derlerdi kale yakınında durur gol atardım tabi ofsayt yok sonra bisiklet sevdası geldi biftek Yalçın’ın vardı sırayla binerdik derken Burhan baştımarlara bir bisiklet geldi vitrinde gelip gidip seyrediyorum ödüm kopuyor satılacak diye gene bir gün bisiklet seyrediyorum içerden Burhan amca çıktı hoşuna gitti mi dedi evet deyince bisiklet çıkarttı hadi al git dedi bende annem kızar dedim bana bir kızdı ben babanla hallederim dedi akşam korkumdan hastayım deyip yattım annem gelip baban kızmadı hadi yemeğe gel dediler. Valla sabaha kadar uyumadım günde 6 sefer silerdim feti gene bizi aldı götürdün bugün benden hayır gelmez yetti gari devam
Handan Turan
Benim de oyun yaşım Sarıyer Madende- senin de bildiğin-büyük bahçeli bir evde geçti, çok şanslı idim. Çeşitli hayvanlarla ve bir sürü meyve ağaçları içinde her yer oyun alanı idi. Yazdığın oyunların bazılarını yetişkinler İle de oynardık 😊. Lise yaşlarında ders veriyorum bahçeli evi olan bir tanıdığa. Ders arası, beni arıyorlar, ağacın tepesindeyim, özlemişim. Seneler sonra bir çiftlik kurmamın temelleri orada atıldı, iyi ki de öyle olmuş. Doğa candır.
Fethi Denizmen
Yorum yazıp yazıya katkılar sağlayan, körebe gibi unutmuş olduğum oyunları hatırlatan, çocukluğumuzun kırlarını korularını papatya ve gelinciklerini anımsatan, o güzel günlere zaman makinesi ile dönmek isteyen sevgili dostlara selam olsun teşekkürlerimle
Ersin Yildirim
Kalemine düşüncelerine sağlık Feti abicim. Selam olsun Sarıyerimize,koru mahallemize,annelerimize babalarimiza kardeşlerimize,kimsularimiza,arkadaşlarımıza,o güzel çocukluk anilarimiza.Çok güzel özlenen günler.
Cüneyt Çevik
Sevgili kardeşim, o güzel kaleminle yazdığın bu günkü yazınla, beni de çoçukluk yıllarıma götürdün. Teknoloji bağımlısı ,bilgisayar ve cep telefonuna kafasını sokmuş gençlere de, verdiğin tavsiyeler çok şahane. İnşallah bu bağımlılıktan kurtulmalarına vesile olur, ve de sosyalleşmenin, dostlukların anlamını daha hızlı kavrarlar. Tekrar eline sağlık,
Ersin Yildirim
Kalemine düşüncelerine sağlık Feti abicim .Selam olsun Sariyerimize,koru mahallemize,annelerimize babalarimiza kardeşlerimize,komşularımıza,arkadaşlarımıza,o güzel çocukluk anilarimiza.Çok güzel özlenen günler.
Nino Varon
Biz de Adada oynardık...Neden hatırlattın sübyanlığımızı...Bir de bugüne bak...Hepsi ellerinde telefon biraz da Televizyon...Şanslı nesildik anlayacağın...Güzel yazıydı👏
Gülây Tangöze
Küçük yaşlarımızda aynen bahsettiğin gibi bizim nesil diyebileceğim zamanlarda. Çocukluğum kışları Şişli yazları ise Büyükada da mahalle arkadaşları ile bol bol sek sek ,körebe , ebelemecilik gibi oyunlar oynayarak büyüdük. Şişli'de yaşarken ise sokağımızın adı Bahçeler sokaktı gerçekten etrafımız kırlık ve bahçeler ile doluydu .Bahar geldiği zaman kırlarda Gelincik ve Papatya topladık.Şimdi halen o çocukluk arkadaşlarım ile birlikteyiz.
Ergül Güvenç
Fethi cocuklugumuzda yaşadığımız o güzel günleri hep arıyorum mutlu çocuklardık, onun icinde yaş almış olsakta herşeyden zevk alan aklıselim insanlarız cok şükürler olsun. Çoķkkk güzel dile getirmişsin kalemine ömrune sağlik hoşça kal. Anne ve babalarımiz nurlarda uyusunlar güzel evlatlar yetiştirmişler
Çiğdem Baysal
Ahhh zaman makinesi gerçek olsada, o dönemlere ışınlanabilsek😍💖
Ayşe Ok
Ne güzel anlatmışsın çocukluğumda gittim. Paha biçilemez günlerdi!
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER