Çorap, Aşk ve Girişim

Evde büyükannenin yün eğirip iplik elde ettiğini ve bundan da sana çorap ördüğünü hiç duydun mu, gördün mü? Hani iğ denilen bir ucu çengelli tahta çubuk var ya işte onunla…

Evde büyükannenin yün eğirip iplik elde ettiğini ve bundan da sana çorap ördüğünü hiç duydun mu, gördün mü? Hani iğ denilen bir ucu çengelli tahta çubuk var ya işte onunla…

Çok severdim ananemi... Hele mangaldaki ateşi kurcalayıp, cezveyi küllerin arasına sokup, bana sabırla kahve pişirirken sohbetine doyamazdım.

Geniş bahçesinde koyunları, keçileri vardı, yünleri uzadıkça kırpardı. O zamanlar adını bilmezdim.  Fırdöndü gibi sopa gibi bir şeyi döndürür, iplik elde eder sonra da çorap örerdi. Tabii bana da! Çorap hakiki saf yün tam kışlıktı, sıcaklığı hala belleğimde.

Çorap, Aşk ve Girişim resim: 0

İp Eğiren Kız (iğ ve öreke) William-Adolphe Bouguereau

William Adolphe Bouguereau biyografi ve eser arşivi - istanbul sanat evi

(Öreke; yün, keten gibi lifli malzemelerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek. Eğirme esnasında iğ veya kirmen ile kullanılır. Eğrilmesi planlanan yün, keten vs. fitilleri önce öreke üzerine sarılır ve buradan iğ veya kirmene boşaltılırken iki dönme hareketi gerçekleştirilir. )

Elinde birkaç tane şiş, galiba tam beş tane, bulmaca gibi, uzun uzun izlemişliğim de olurdu ama bulmacayı çözemezdim.

Çorap, Aşk ve Girişim resim: 1

https://www.aksekimiz.com/sayfa/yun-egirme

Çorap Örme Tutkusu ve Sevginin Yarattığı İcat

İşte İngiltere’de bundan beş asır önce yaşayan bir kızın da çorap örme tutkusu varmış ki bu tutkudan fenalık gelen sevgilisi düşünmüş, uğraşmış ve o günün çorap makinesini icat etmiş.

İşte böyle merak, hayal, düşünce, bir şeyler yapma, değiştirme içgüdüleri kim bilir insanlara daha ne faydalı icatlar yaptırır.

Evvel zaman içinde, 16’ncı asrın ikinci yarısında, İngiltere’nin Nottinghamshire bölgesinde Calverton adlı bir köyde çorap örmeyi seven bir kız yaşarmış. Gel zaman git zaman sürekli çorap ören bu kıza William Lee (1563-1614) adlı bir genç sırılsıklam âşık olmuş. Sık sık evinde kendisini ziyaret edermiş.

Ziyaretler esnasında kız onunla sohbet etmek, bir çay içme ritüeli yaşamak yerine çorap örmekle kalmaz, nasıl yapıldığını da oğlana öğretmeye kalkarmış.

Kendini tutkuyla örmeye bağlamış, sevdiği kız ile zamanını paylaşmak için ne yapabilirim diye günlerce düşünmüş olan oğlan da sonunda çorap örmeye karar vermiş. Ama nasıl? Seri halde çorap örecek bir düzenek geliştirerek.      

Kısacası bu durumdan bıkan William, aşkının derinliği içinde bir makine icat etmeye karar verir. Ve bu kararını takip eden üç yıl boyunca bu vizyonunu sürdürmek için her şeyden vazgeçer. Sonuç bingo! Tamamen ahşaptan yapılmış bir çorap dokuma makinesi icat eder.

Zamanın kraliçesi 1.inci Elizabeth örme ipek çorapların hayranı olarak biliniyordu. William Lee kraliçesinden bir kraliyet patenti almak için Londra’ya gitmeye karar verir.

Ne yazık ki Kraliçe tarafından patent talebi kabul edilmez. Elizabeth makinede kullanılan materyalin çok kaba olduğunu ve böyle bir mekanizmanın el örgü endüstrisinde istihdamı tehlikeye atacağını düşünür.

Ne yapsın kahramanımız bir şekilde yolunu bulup 1605 yılında yanına erkek kardeşini de alıp Fransa’ya gider ve Kral IV.Henry tarafından aldığı teşvik ile hem üretim yapmak hem öğretmek için bir Fransız şirketle ortaklığa girer.

William’ın girişimi, pes etmeyen ısrarcı davranışı, başarıya ulaştırmış kendisini. Ancak hikayemiz maalesef mutlu son ile bitmiyor. Rastlantılar bazen talihsiz sonuçlar da getirebiliyor.

Rastlantılar konusuna ilgi duyanlar aşağıdaki yazılarıma göz atabilirler.

Rastlantılar Değiştirir Mi Hayatın Akışını?Ne dersiniz, rastlantılar hayatımızın akış yönünü değiştirir mi, yoksa o değişen yön bizim isteğimiz mi ya da sahip olduğumuz ilişkiler ağı ve alt yapımız mı hayatımızı isteğimize göre yön vermemizi mi sağlayan...

 

‘Param Mı Var Biriktireyim?’ Diyenlere Bir Girişimcilik HikayesiSon on senedir kim olursa olsun, bir mağaza görevlisi, bir tıp doktoru, bir otel görevlisi, bir garson, sormadan geçemediğim sorudur “Para biriktiriyor musun?’’ ve maalesef çoğunlukla aldığım cevap da ‘’Param mı var biriktireyim?’’

Delicesine sevdalandığı kızın çorap örmesinden illallah deyip makine icat eden ve sonrasında üretim yolunda köyünü terk eden William Lee gurbet elde hayatını kaybediyor.

Kısmetsizliği 14 Mayıs 1610 da Kral IV.Henry’nin suikasta kurban gitmesi ile başlıyor.

Paris mahkemelerindeki uğraşısı da kendisinin protestan ve yabancı (İngiliz) olmasından dolayı neticesiz kalıyor. 1614 yılında Paris’te küskün ve beş parasız bir adam olarak hayata veda ediyor.

Erkek kardeşi James ise birkaç işi bilenler ve örgü mekanizmaları ile kendi ülkesine kaçıyor ve William Lee’nin bir bakıma uğraşısını tamamlıyor.

Çorap, Farsça “gorab” sözüğü Arapçaya curab ve Türkçeye çorap olarak geçmiş, Türkçeden Balkan dillerine de girmiştir. Avrupa’da çorap bilinmezdi. Fransızca “chausette” (Türkçede şo-set), İtalyanca “calza”, Yunanca “kaltsa”, Latince calcus ayakkabıdan gelmektedir. Fransızcada “chausse” yani kısa pantolonun küçültülmüş biçimidir. “Chausse” 1100’lerde, “chausette” 12. yüzyılın sonlarında görünür. Dilimizde soket biçiminde kullanılan, İngilizce “sock” ve “stocking” sözcüklerinin kökeni olan Latince soccus da alçak topuklu hafif ayakkabıdır. “Stocking” sözcüğü ingilizcede 16. yüzyıla kadar görülmez ve daha geçmişe gidildiğinde çorap, giyilen değil bacağa sarılan post, dolak veya kalçındır.

Eski Yunan kadınların giydikleri “sykhos” Roma’ya “soccus” olarak geçti ve Romalılarca Britanya Adaları’na taşındığında, çizmenin içine giyilerek ayakların korunabileceğini gören Anglosaksonlarca benimsendi. Germenler ise 19. yüzyıla kadar “socc”u (Orta Almanca; çağdaş Almancası “Socke”) ayakkabı olarak kullandılar. Kuzeyliler bacaklarını dolar, güneyde uzun çorap kadın işi kabul edilirken, 14. yüzyılda Katolik Kilisesi beyaz ketenden diz üstüne çıkan çorapları papazların ibadet kıyafeti olarak benimsedi. Şövalye filmlerinde gördüğümüz ve son yıllarda komedi filmlerine konu olan taytlı (tight) erkekler 11. yüzyılda ortaya çıktılar; 14. yüzyılda iyice daralan ve pantolon yerine de geçmeye başlayan bu dar çoraplara karşı bu kez Kilise harekete geçti.

Daha fazla bilgiye ulaşmak isteyenler için linkler:

Calverton Village Online - William Lee Inventor of the Stocking Frame

http://www.ilkkimbuldu.com/corabi-kim-buldu/

Günümüzde tamamı gerçek olan, saf yün çorap hatta herhangi bir giysi bulmak artık neredeyse imkânsız. Belki yolu İskoçya’ya düşenlerin bulma şansı olabilir.

Ne dersiniz kırpılmış yün alıp, evde eğirip, beş şişle sevdiklerinize yün çorap örmeye!

Sevgiyle sağlıcakla kalın...

13 Şubat 2021

Heybeliada

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Mustafa Kemal Baş
Anadolu kadınlarımızın bu gün de dahil emekle işlediği o toprak kokan buğday kokan nasırlı buruşuk elleri ile ördükleri eldivenleri çorapları çocuklarına torunlarına beylerine kışın soğuğundan korumak için örerdi. Eskiden her şeye daha anlamlı daha nostaljik ve anlamlı idi. Şimdi ise yerini her şeyin dijitallestigi bir döneme bıraktı.keske her sey eskisi gibi olsa zaman dursa ama mümkün değil zamana yetişemiyoruz malesef.ömür dediğin kısa bir hikâye bizlerden o hikâyenin içinde birer figüranız.
Efnan Akpulat
Emek beraberinde sevgiyi ve sıcaklığı da getiriyor. Bu evrensel bir yasadır. Yün eğirmek emek ve emekçinin sembolüdür sanki... Ve yünden meydana getirilen çoraplar güvenin... Pozitif duygular uyandıran bir yazıydı. Emeğinize, kaleminize sağlık... Sevgiler.
Gülây Tangöze
Demek ki çorap deyip geçmeyelim ne kadar zorlu geçmiş bize ulaşana kadar. Doğrusu bir geçmişi olduğunu bilmiyordum adeta masal gibi okudum.Bizim yardımcı Ayşe bu kış hepimize yün çoraplar ôrmüştü aynen bir çok şiş ile enteresandı. Şimdi bu işin gerçeğini öğrenmiş olduk bilge Feti sayende .