Prof. Doktor Naci Görür'den İstanbul için çok ciddi 2 uyarı!

Prof. Dr. Naci Görür İstanbul depremi için yeni bir uyarıda daha bulundu. Depremde alınması gereken önlemleri vurgulayan Naci Görür yetkililere seslendi.

Prof. Dr. Naci Görür, bir Bilim Akademisi üyesi olarak İstanbul'daki olası bir deprem konusunda yeni bir uyarıda bulundu ve yetkililere seslendi. Görür, kanalizasyon sistemi ve barajlar gibi altyapıların depreme hazır olmadığını belirtti. Ayrıca, atıkların uluslararası standartlara göre bertaraf edilmemesi durumunda uzun dönemde hastalıklar nedeniyle ölümler yaşanabileceğini vurguladı.

Prof. Dr. Görür, Türkiye'nin depreme dirençli hale getirilmesi için 20 yılda bir süreçte başarılı olabileceğini ifade etti. Özellikle Erzincan ve Bingöl-Karlıova arasında 7.4 büyüklüğünde bir depremin beklendiğini ve bu bölgelerdeki sıkışmaların dikkate alınması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Güneydoğu Anadolu bölgesinde Adıyaman ve Hakkari arasındaki bindirme kuşağında da sıkışmalar olduğuna dikkat çekti.

Prof. Dr. Görür'ün uyarısı, İstanbul gibi deprem riski yüksek olan bölgelerde altyapıların güçlendirilmesi, atıkların doğru şekilde bertaraf edilmesi ve deprem hazırlık önlemlerinin alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Yetkililerin bu uyarıları dikkate alarak önleyici tedbirler alması önemlidir, böylece olası bir deprem durumunda can ve mal kaybı en aza indirilebilir. 2019'da yaşanan İzmir depremi gibi geçmişteki deneyimler, deprem riskine karşı hazırlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Prof. Dr. Görür'ün çağrısı, deprem önlemlerinin bir an önce alınması gerektiği yönündedir. Herkesin deprem bilincini artırmak ve gereken önlemleri almak için duyarlılık göstermesi önemlidir.
Yetkililerin bu uyarıları ciddiye alması ve İstanbul gibi yüksek riskli bölgelerde olası bir deprem durumunda can ve mal kaybını en aza indirmek için depreme hazırlık önlemlerine öncelik vermesi büyük önem taşımaktadır. Dr. Görür'ün çağrısı, önleyici tedbirlerin bir an önce alınmasının aciliyetini vurguluyor. Herkesin deprem konusunda bilinçlenmesi ve gerekli önlemleri alması önem taşıyor. Depremler doğal afetlerdir ve tamamen önceden tahmin edilemezler, ancak hazırlık yapmak ve alınacak önlemleri sürdürmek, deprem riski altında olan toplulukların güvende kalmasına yardımcı olabilir. 

KANALİZASYONLAR VE ATIKLAR 

Mesela biz İstanbul'da şu an kanalizasyon sisteminin depreme hazır olmadığını biliyoruz kimi barajların depreme hazır olmadığını biliyoruz. Deprem sırasında bunun bir şekilde tahribata uğrayacağını biliyoruz. Dolayısıyla deprem gelmeden önce bunların tespit edilip güçlendirilmesi ve yeniden gerekiyorsa bazılarının yapılması gerekir" dedi.

Prof. Dr. Naci Görür, depremler sonrasında ortaya çıkacak tonlarca atığın ne yapılacağına dair planlamaların yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Maraş ve Gaziantep depremlerinde milyonlarca ton inşaat atığı ortaya çıktı. Bu atıkların içinde çeşitli malzemeler bulunmaktadır ve bu malzemelerin ayrışması havayı, toprağı, yer altı suyunu, gölleri ve akarsuları kirletebilir. Aynı durum İstanbul için de geçerli olabilir. Bu konu son derece önemlidir" şeklinde ifade etti.

ERZİNCAN- BİNGÖL KARLIOVA ARASINDA 7.4 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM BEKLİYORUZ

Prof. Dr. Naci Görür, yapıların dirençli hale getirilmesi konusunda öncelikli illeri sıralayarak, "20 senede Türkiye'yi deprem dirençli hale getirebiliriz. Bütün Türkiye'yi deprem dirençli hale getirebiliriz. Erzincan, Bingöl-Karlıova arasında bir büyük bir deprem bekliyoruz. En son deprem orada 1790'larda oldu. Aşağı yukarı 7.4 büyüklüğünde deprem bekliyoruz. Bingöl Karlıova'yla Bingöl Göynük arasında da 7.2 büyüklüğünde deprem olabilir. Güneydoğu Anadolu'da özellikle Adıyaman ve Hakkari arasındaki o bindirme kuşağında bazı sıkışmalar olmuş olabilir. Bu son depremlerden dolayı olabilir. Oralara özen göstermemiz gerekiyor.

Son depremlerden dolayı levha yani, Anadolu levhasının içindeki faylarda kimi hareketlenmeler oldu. Dolayısıyla mesela Adana, işte bunun yanında Sivas, Kayseri yöresinde biraz daha özenli olunmalı. Deprem dirençli hale getirme çalışmaları burada özenle yapılmalı" diye konuştu. 

EGE BÖLGESİ HARAKETLİ 

Prof. Dr. Naci Görür, Ege Bölgesi'ndeki hareketlilik konusunu vurgulayarak, " "Ege Bölgesi sürekli geriliyor. İzmir ve yöresinde keza Muğla'yla Antalya arasında bu Helen Kıbrıs yayında dalma batma etkisiyle Kıbrıs, özellikle Afrika levhasının Anadolu levhası altına dalması sonucu hareketlilik biraz fazla. Bu son büyük depremlerden dolayı stres dağılımı belli yerlerde değişmiş olabilir. Yerel yönetimler merkezi yönetim ve halk bu Maraş ve Gaziantep depremleriyle yüzleşmeli. Biz nerede neyi yanlış yaptık, neyi yapmadık. Niçin yapmadık diye? Bunu sorgulamalı Bu depremden hatalarının dersini almalı ki biz ülkeyi artık depreme hazırlayabilelim" şeklinde ifade etti.

PROF.DR. GÖRÜR'DEN "DEPREM PARKI" ÖNERİSİ

Prof. Dr. Naci Görür, depremde yıkılan binaların bazılarının olduğu gibi korunarak gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurgulayarak, "Deprem parkları, sadece çocukların oynaması için değil, aynı zamanda depremde yıkılan binaları olduğu gibi koruyarak etrafını bir park haline getirip insanların ziyaret edebileceği yerler olarak düzenlenmeli. Böylece, bu depremin dehşetini unutmamaları için insanları eğitmek ve bilinçlendirmek önemli bir fırsat sunar" ifadelerini kullandı.

Etiketler deprem
Yorumlar
Kalan Karakter 800