Gerçekle Hayalin Buluştuğu Nokta: 2D Lamba Hikayesi

Hayat, bazen beklenmedik anlarda bizi tamamen farklı bir yolculuğa çıkarabilir. İşte Reddit platformunda bir kullanıcının başından geçen o talihsiz "2D Lamba" Hikayesi

Güncelleme:

"Üniversitedeki son dönemimde, yürüyerek gittiğim bir yerde, bir Amerikan futbolcusu tarafından saldırıya uğradım. Adam beni yere serdi. Bilinçsiz yattığım sırada, farklı bir hayat yaşadım.

Harika bir kadınla tanıştım, kalbimi hoplatan ve yüzümü kızartan birisiydi. Aylarca onun peşinden koştum. Birkaç kötü erkek arkadaşından sonra, sonunda onu kazandım. İki yıl sonra evlendik ve neredeyse hemen bir kız doğurdu.

Harika bir işim vardı, eşimin çalışmasına gerek yoktu. Kızım iki yaşındayken, eşim bir erkek doğurdu. Oğlum hayatımın neşesi oldu. Her sabah işe gitmeden önce onun odasına girer, onlarla ilgilenirdim.

Bir gün, kanepede otururken lambanın perspektifinin tuhaf olduğunu fark ettim. Kare şeklinde, altın süslemeli, kırmızı ve beyaz bir gölge ile dört ayak üzerinde duran lamba, üç boyutlu ama yanlış görünüyordu. Gözümü ondan alamıyordum. Bütün gece ona bakarak uyanık kaldım, ertesi sabah işe gitmedim. Lambada bir yanlışlık vardı.

Yemek yemeyi bıraktım, sadece tuvalete gitmek için kalktım. Sonra onu da bıraktım çünkü yemiyor ve içmiyordum. Eşim üç gün sonra endişelenmeye başladı, birini çağırdı. Benim idrakim dağılıyordu ve o çıldırıyordu. Aydınlanmadan hemen önce çocukları annesinin evine götürdü. Lamba gerçek değildi, ev, eşim, çocuklarım... Hiçbiri gerçek değildi. Hayatımın son 10 yılı bir yalandı!

Lamba genişlemeye ve derinleşmeye başladı, tüm perspektifimi kapladı. Sadece kırmızıyı görebiliyordum, çığlıklar ve garip sesler duyuyordum. Acıyı hissettim, çok acı... İlk sözlerim 'dişlerim eksik' oldu ve gözlerimi açtım. Kaldırımda sırtüstü yatıyordum, çevremde tanımadığım insanlar vardı.

Bir noktada bir polis beni kaldırdı, çimenlerin üzerinden sürükledi ve bir polis arabasının arkasına attı. Hala kafam karışıktı.

Polis tarafından hastaneye götürüldüm. CT taramaları yapıldı.

Yaklaşık üç yıl korkunç bir depresyon geçirdim. Karımın ve çocuklarımın kaybını yas tuttum. Uyumadan önce onları rüyalarımda görmeyi umarak ağladım. Hiç görmedim, ama bazen oğlumu görüyorum. Genellikle çevresel görüşümün dışında, anlık bir görüntü. O her zaman 5 yaşında ve ne dediğini asla duyamıyorum."

Etiketler Haber Hikaye
Yorumlar
Kalan Karakter 800