Desdemona nasıl bilebilirdi ki?

Destemona sıcak kanlı, yumuşak, dışadönük, insancıl, evine bağlı, mahcup tavırlı ve kırılgan kişiliğe sahip tam bir Akdeniz kadını olup varlıklı ve soylu bir babanın sevgili kızıdır.

Baba, kızının evlenme çağına geldiğinde münasip bir koca kafasında düşünürken, kızının bir başka kültürden siyahi bir adama aşık olduğunu öğrenir. Her benzer hikayede olduğu gibi baba bu evliliğe kesinlikle karşı çıksa da sevdiği adama olan aşkından gözü hiçbir şey görmez olan ve kimseyi dinlemeyen Desdemona gizlice aşkı ile evlenir.

Desdemona, kocasına son derece hayran, ona karşı daima sevecen, bitmez tükenmez bir sevgi yumağı içinde yaşamaya devam eder. 

Devam eder etmesine de, böylesine mutlu ve güzelliklerle dolu hayatı, özellikle de böyle bir kadına sahip olamamış ve Desdemona’yı kocasına da layık görmeyen, karakterinde kişileri birbirine düşürüp kaos yaratan bir adam çıkar ortaya bu mutluluğa ileride gölge düşürecek olan.

Desdemona’nın farkında olmadığı ya da göremediği, belki de görmek istemediği hatta biraz da kendini iyi hissettiren bir huyu vardır kocasının. Ne mi o? Herkesin iç dünyasında yaşayan, hatta kendisinin bile farkında olmadığı, azı karar çoğu zarar verici olan kıskançlık duygusu…

Kıskançlık huyunu bilen karıştırıcı kişilikli karakter kocanın kıskançlığını kullanmak, bu duygusunu daha da alevlendiren bir plan yapar ve uygulamaya koyar.

Desdemona’ya kocasının evliliğinde hediye ettiği çok özel bir mendil, bir şekilde farkında olmaksızın kaybolmuştur. Kaybolan mendil nedeniyle kocasından haksız davranışlara konuşmalara maruz kalsa da Desdemona sessizliğini korumuştur.

Kaybolan mendil aslında eşler arasında kaos yaratmak isteyen kişidedir. Bir gün yaptığı planı uygulamaya geçirerek mendilin kendi elinde kocası tarafından görünmesini sağlar. İşte o an , karısına hediye ettiği çok özel mendili başka bir erkeğin elinde gören kocasının kıskançlık duygusu tavan yapar, ihanete uğradığını düşünüp çılgına döner ve bu güzel mutluluk hazin bir şekilde son bulur.

Aslında çok bilinen bu hikayenin komedi olarak anlatımını izlediğinizde hemen anlayacaksınız işbu hikayenin ne olduğunu:

Evet, William Shakespeare’in (1582–1616) metnini yazdığı ve Giuseppe Verdi’nin (1813–1901) müziğini yaptığı Othello eserinde anlatılır bu hikaye.  

2,5 saat

Çizimli anlatımı:

8 dk

Aşklar ve Kıskançlıklar 

Venedikli soylu bir ailenin kızı iken Mağripli siyahi bir komutana aşık olup evlenen Desdemona, karısını delicesine seven ve aynı zamanda son derece kıskanç olan Othello, bir başka karıştırıcı karakter İago’nun entrikaları ile gereksiz yere karısını kıskanmaya başlaması ile devam eden eseri Shakespeare bundan yaklaşık beş asır önce yazmış. Demek ki, aşk ve kıskançlık hikayeleri her zaman insanlık tarihinde süre gelmiş.

Kıskançlık, bir yerden sonra ilişkilerde her iki tarafa da artan oranda giderek zarar verici olabiliyor. Kıskanan da içini kemiren şüphe duyguları, kıskanılan da ise manevi hatta maddi belki de fiziki baskılar.

Bir kişi seni kıskandığında, bunun seninle hiçbir ilgisi olmadığını ve her şeyin onunla ilgisi olduğunu kafanda bir yere not edip kendine güvenmek ve kıskanç bir kişinin güvenini etkilemesine ve senden şüphe duymasını izin vermemek en doğru yol değil mi?

Malum son yıllarda hayatımıza bodoslama girmiş olan sosyal medya kullanımı var. Burada kışkırtıcı resimler ve yorumlar kullanmak, başkalarının seni nasıl algıladığını düşünmek, gönderilerinin kıskançlık yaratacağını da hiç aklına getirdin mi acaba?

Kıskançlık konusu sadece kadın erkek arasında değil elbette, insanlar kendilerine ait olması gerek bir şeye başka birinin sahip olduğunu hissettiklerinde de kıskanabilirler. Kıskanç insanlar, kendilerini incitmiş hissetmelerine neden olan duygunun farkına varmak yerine, genellikle çevrelerindeki başkalarını suçlarlar. 

Bir ilişkideki sorunların çoğu çözülebilir, ancak şiddetli kıskançlık kırılması zor bir alışkanlıktır. Çoğu zaman değişmeyi ya da hatalı olduğunu kabul etmeyi reddeder zira.

Kıskanç eş, genellikle eşi için yeterli olduğunu düşünmez, güvensizdir. Dolayısıyla dışarıdan herhangi bir arkadaşlık veya hobi edinmeni engelleyerek kontrol etmeye çalışabileceğini de dikkate alarak ne yapabilirime odaklanman faydalı olabilir. Konuşarak özgüvenine yardımcı olacak bir şeyler yaratmak faydalı olabilir. Hatta gerekiyorsa psikolojik yardım almak.

Hikayemize dönersek, akla bir soru geliyor, ailesini terk edecek kadar gözü kararmış bir şekilde aşka düşen genç bir kız olan Desdemona, peşinden koşup evlendiği adamın aşırı kıskanç olduğunu bilebilir miydi? Bilseydi yine evlenir miydi? Belki de ne güzel beni kıskanıyor diye tatlı düşüncelere hayaller dalıp mutluluk hormonları tavan mı yapardı?

Hafif tatlı kıskançlıklar, hatta şakalaşmalar, gülüşmeler iyi gelebilir taraflara ancak adı “Othello Sendromu” olarak literatüre bile geçen kıskançlıklar gerçekten hem kıskananı daha ziyade de masum taraf olan kıskanılanı zor bir yaşama sürükleyebilir…

Ne diyelim, aşk harika yaşanası çok güzel bir şey, yaşamalı da, duygulara biraz da mantık serpiştirilse... Reçetesi yok ki yazabileyim ilişkilerin… 


29 Mart 2022

Suadiye

https://edebiyatvesanatakademisi.com/Icerik.aspx?a=/e/YORUMLAR/Yabancı-Roman-Özetleri/Othello-Özet-ve-İnceleme--William-Shakespeare/Bengülü/7bb6259e-f7ac-4f8b-bd07-fbebd0a38126

https://www.wikihow.com/Handle-Haters-and-Jealous-People#:~:text=Avoid%20taking%20it%20personally.,or%20to%20create%20self%20doubt.&text=Keep%20doing%20what%20you%27re,allow%20others%20to%20stop%20you.

https://www.medicana.com.tr/saglik-rehberi-detay/15513/othello-sendromu

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/zeynep-oral/othello-ya-da-oteki-olma-trajedisi-robert-wilson-buyusu-1917585

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Cigdem Baysal
Her insan içinde kıskançlık duygusunu barındırır. Önemli olan bence bu duygunun kendisine ve başkalarına zarar verecek boyutta olmaması…
Gülay Tangöze
Bana göre de kıskançlık insanı kendi benliğinden çıkarıp hasta eden bir duygu.Dozun da olursa sempatik bile olunabilir.Belki insanlar genç iken buduyguyu daha yoğun yaşayabilir .Lakin ilerleyen yaşlarda daha bir olgunluk ve yaşanmışlık sonucu bu duyguyu da hafifletiyor veya umursamazlık yerini almaya başlıyor.Tabii bu benim düşüncem.Feti güzel noktalara dayanan yazılarının devamına.