Herkesin anlayacağı dilden Sermaye Piyasası - 2

Bozcaada'dan Küba seyahatine kadar farklılıklar içeren Sermaye Piyasası'nı size kolayca anlatacak bir yazı...

ANLAYACAĞINIZ DİLDEN SERMAYE PİYASASI -1

İki hafta önceki yazımızdan devam edelim. Geçen hafta dört gün Bozcaada’daydık. Bu nedenle yazamadım. Yaklaşık on yıldır gitmiyorduk, ada bizce olumlu yönde gelişmiş ve değişmiş, mutlu olduk. Ziyaretçi sayısındaki artış bizi şaşırttı. Arabalı vapurların sefer sayısındaki artış çok yararlı olmuş, Denizi muhteşem, ücretsiz plajları da var, ücretli olanları da, hepsi çok güzeldi. Hizmette müşteri memnuniyeti ve kalitesi hedef alınmış, hemen hemen hiç plastik sandalye görmedik, buna dahi özen gösteriliyor. Gün batımı çok güzel bir şölene dönüşmüş, tepede herkes birlikte şarkılarla, ellerde şarap kadehleriyle adeta güne veda ediş törenleri düzenliyordu, herkes ayrı bir güzeldi… Adanın güzelliklerini yaşamaya devam etmek için, yeni gün heyecanla beklenmeye başlamıştı.

Belki bu kısmın sermaye piyasalarıyla ne ilgisi var diyebilirsiniz, ilgisini anlatayım. Bir şirketimizin genel kurulunda ortaklarımızdan biri, dağıtılmasına karar verilen temettü ( ortaklara hisseleri oranında dağıtılacak kar payı) oranı için teşekkür etmiş ve eklemişti, “şirketinizden elde edeceğim bu tutar ile Küba seyahatimi finanse edeceğim.” Belki de Bozcaada’da tatil yapanlardan bir kısmı böyle bir parasal kaynaktan yararlanmış olabilirler. ( Merak etmeyin ben değilim J) Demek ki, sermaye piyasalarının en önemli aracı olan halka açık şirketlerin Borsa İstanbul’da işlem gören ve sermayeyi temsil eden paylarını satın alırken “yatırım” amaçlı olmasının önemli olduğu bu örnekle bir kez daha ortaya çıkıyor. Ortağımız, şirketimizin paylarını kendi bütçesine göre ayırdığı parayla ne zaman satın almış olursa olsun, tıpkı bankada yıllık mevduat hesabı açtığında nasıl faiz getirisi için bekliyorsanız, sabırla şirketimizin dağıtacağı temettü (kar payı) için beklemişti. Bence doğru da yapmıştı. Bundan sonra da beklemeye devam edeceğini düşünüyorum.

Bir okurum yazımın çıkmamasını merak edip nedenini sormuştu, tatilde olduğumu söyledim, sermaye piyasası serimin ilk yazısını okuduğunda kendisini “ Ayşe Teyze” gibi hissettiğini ( Sn. Güngör Uras’a buradan saygı ve sevgilerimi sunuyorum) ve çok iyi anladığını ifade edince, ben de bu anlatım şeklimin devamına, bir girizgah olması bakımından seyahatime ve bağlantılı olarak yukarıdaki örneğe yer verdim.

Evet sevgili okurlarım, sermaye piyasalarının aktörleri, yani yatırım kuruluşları (Bankalar, portföy yönetim şirketleri, aracı kuruluşlar gibi) yönetici ve çalışanları ile bu konuda bilgi ve bilince sahip yatırımcılar konuyu en iyi şekli ve kapsamıyla zaten biliyorlar. Fakat henüz bankalar dışında diğer yatırım kuruluşlarını, mevduat ve faiz dışında diğer yatırım araçlarını tanımayan, bilmeyen, hesabı henüz olmayan, bu konuda ürken ya da konuyu çok fazla büyüten o kadar çok küçük ölçekli yatırımcılarımız var ki, asıl onları bilgilendirmemiz gerekiyor. Para Durumu’nun, Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği’nin, bu konudaki çabalarına destek vermek benim de görevim. İSMEK seminerlerindeki konuşmalarım sırasında bunun önemini sorulan sorulardan anlamıştım.

Yukarıdaki yaşanmış örnekte Küba seyahatine kaynak nasıl sağlandı merak etmişsinizdir, detaylı açıklayayım. İlkyazımın sonunda belirttiğim gibi, “eve ekmek alacağınız paranızla değil” varsa toplam tasarrufunuzun ilk aşamada küçük bir kısmını ayırınız. Unutmayın, bu tutar en az 1 yıl “unutacağınız” bir tutar olmalı. Hisse/pay alabilmeniz için bir aracı kuruluşta hesap açmış olmanız gerekeceğinden bu aşamayı tamamlayınız. Paranızın vadesi bekleye kadar gelin bu işlemleri anlatayım.

Bu serinin ilki olan yazımda belirttiğim gibi, Sermaye Piyasası Kurulu’ndan şirket paylarını Borsa’da alım ve satımına aracılık etme yetkisi almış aracı kuruluşlardan birisini seçmelisiniz. Bu konuda doğal olarak bir öneride bulunamam, çevrenizden sorarak öğrenebileceğiniz gibi, bankaların kurucusu olduğu yine bankalarla aynı ismi taşıyan ve aracılık yetkisine sahip şirketler de var. Bunlardan birisini seçiniz ve müşteri temsilcisiyle görüşmek üzere bilinen adreslerine/şubelerine gidiniz.

 

Kendinizi tanıttıktan sonra, Borsa İstanbul’da “işlem” gören şirketlerin hisse senetlerine yatırım yapmak, bu nedenle bir yatırım hesabı açmak istediğinizi söyleyiniz. Bundan sonra biraz uzun sözleşme imza safhası başlayacak, hazır olmak lazım. Size pek çok sözleşme, talimat, muvafakatname imzalatılacak. Bunlar zorunlu, imzalamanız gerek.

 

Sizin ekonomik durumunuzu ve sermaye piyasalarında alabileceğiniz riski anlamak ve sizi buna göre belirlenecek yatırım araçlarına yönlendirebilmek için birçok sorunun olduğu formlar imzalatılacak, bunlar da zorunlu, imzalamanız gerek. Hatta “sözleşmenin bir nüshasını aldım” yazdırıp imzalayacaksınız, bu da zorunlu. Siz bir nüshasını alınız, sizde kalsın mutlaka. Sözleşmelerin kapsamı ve hükümleri hakkında soru sorabilirsiniz, bence sorunuz ve size anlatsınlar, zaten bunun yapılması şart, merak ettiğiniz her konuda sorularınızı sorunuz. Aynı gün sözleşmeleri imzalamak zorunda değilsiniz, evinize gidip sakin sakin okuyabilirsiniz. Pek çok hukuki ve ekonomik kavramlar olduğunu göreceksiniz, pek çok hükmün yaptırımlar içerdiğini de… Ne yapalım biz hukukçular gerekli düzenlemeleri yazmak zorundayız, çünkü herkes sizin gibi iyiniyetli olmuyor. Ayrıca bu aracı kurumlar Sermaye Piyasası Kanunu, yönetmelik ve tebliğlerinde kendileri için getirilmiş düzenlemelere uymak ve bu düzenlemelere sözleşmelerinde de yer vermek zorundalar. Ayrıca bu sözleşmeler Sermaye Piyasası Kurulu tarafından da zaman zaman inceleniyor, denetleniyor.

 

Yani özetle bir imza süreci yaşayacaksınız. Bu süreç tamamlanınca size bir yatırım hesabı açılacak ve bu hesabın numarası -tıpkı banka hesap numarasına benzer şekilde- size verilecek. Bu hesabınıza bağlı olacak şekilde Takasbank A.Ş. Olarak bilinen ve özel bir mevzuatı olan bankada ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (Kısaca M.K.K.) olarak görev yapan kuruluşta da sizin adınıza hesaplar açılacak. Bunlar, satın alacağınız yatırım araçlarının saklanacağı ve kaydının tutulacağı hesaplar olacak. Başka bir anlatımla alıp, satacağınız şirketlerin sermaye payları bu kuruluşlar nezdinde kayden izlenecekler. Yani sistem güvenliği en yüksek düzeyde kurulmuş durumda. İlk yazımda da belirttiğim gibi, “güvenilirlik” ve “şeffaflık” sermaye piyasası hukuku ve uygulamalarında asla göz ardı edilemeyecek, olmazsa olmaz önemli kavramlar. Sermaye Piyasası Kurul’unun görevleri arasında (bence en önemlisi) sermayeyi tabana yaymak, küçük yatırımcıyı korumak ve kollamak var.

Kısaca özetlemeye çalıştığım hesap açılışından sonra sıra biraz hatta birazdan fazla bilgi sahibi olmanıza geliyor. Bu ve takip edilecek yazılarımda öncelikle şirket hisselerinden/paylarından bahsedeceğimden, bu örnekle birlikte açıklamalarıma devam edeceğim.

Değerli Okurlarım, satın almaya karar vermeden önce, yine ilk yazımda da belirttiğim gibi, semt pazarlarında ya da mağazalardan alacağınız ürünlere gösterdiğiniz “seçiciliği” burada da göstermelisiniz. Borsa İstanbul’da işlem gören yani alım ve satımı yapılan şirket paylarından biri veya birkaçını satın almak istediğinizde ya da aldıklarınızı satmak istediğinizde, ülkemizin ve artık bağlı olduğu dünya ekonomilerinin şartlarını, durumlarını iyi değerlendirebilmelisiniz. Değerlendirmede yetkin olmadığınızı bilmek de önemlidir. Bu halde bahsettiğim yatırımcı kuruluşun müşteri temsilcilerinden yardım alabilirsiniz. Çünkü size satın almanızı önerebilecekleri şirket paylarını yaptıkları araştırmalar, sektör temsilcisi araştırma şirketlerinden elde ettikleri veriler ve onlarında hazırladıkları raporlardan yararlanarak oluşturmak zorundadırlar. Kararınızı verirken bundan dolayı kazançtan da kayıptan da kendinizin sorumlu olacağınızı unutmamalısınız. Şu hususu belirterek bugünkü yazımı sonlandırayım; “para durumunuza göre”, dilerseniz 1 adet dilerseniz çokça adet şirket payı satın alabilirsiniz. Yani o gün borsa fiyatı 5 TL olan veya 1 TL olan paydan yalnızca 1 adet bile satın alabilirsiniz. Bu hesabınızı açtığınız aracı kuruluş sizden payın fiyatını (Örnek 1 adet x 1 TL = 1 TL ve bu tutar üzerinden hesaplayacağı cüz’i bir aracılık komisyonunu tahsil edecektir. Ne zaman mı? Satın aldığınız tarihten iki iş günü sonra. Biz buna Takas günü diyoruz. İşlem yaptığınız tarihte alacağınız pay ve komisyon değeri kadar TL toplamı hesabınızda olmalı, sonra alım işlemi için talebini (biz buna emir diyoruz) aracı kuruma vermelisiniz, aracı kurum istediğiniz adedi satın almalı ve iki gün sonra hesabınızdan paranızı alıp yerine aldığınız adet kadar şirket payını koymalı.  Satın aldığınız paylar bundan böyle M.K.K. nezdindeki hesabınızda kayıt altına alınacak. Ne zamana kadar? Uygun göreceğiniz zamanda satacağınız tarihe kadar. (Devam edeceğiz… )

Sağlıklı günler ve esenlik diliyorum.       

-Yazının ilk kısmı için tıklayınız.-                          

Yorumlar
Kalan Karakter 800