Kavuşulamayan aşk, öfke ve kıskançlık

Klasik müzik seversen pek muhtemel Beethoven eserlerine de yakın ilgi duymuşsundur. Etkilendiğin, muhtemelen sana hayaller kurduran, ufuk çizgisinin ötesine götüren, defalarca dinlediğin parçaları da olmuştur.

Güncelleme:

Bugün Ludwig Van Beethoven’ın keman ve piyano için yazdığı 9 numaralı sonatının ilginç hikayesini ve bir çok sanatçı yanında Lev Tolstoy’a esin kaynağı sağladığı bir öyküden bahsedeceğim. 

Yaşamı boyunca sağlık problemleri çeken Beethoven, otuzlu yaşlarının başında giderek artan işitme sorunlarından duyduğu çaresizliği onu intihar düşüncesine getirdiği bir zamanda, ona tekrar yaşam sevinci veren, George Bridgetower adlı ünlü bir İngiliz keman virtüözü ile tanışır. Bridgetower, karizmatik kişiliği ile artık yeni yoldaşı olmuştur, Dostlukları giderek gelişir, sık sık bir araya gelip birlikte vakit geçirir, müzik yaparlar, tavernalarda görünürler.  

İşbu yoldaşlık kısa sürede ikisinin birlikte çalacağı bir bestenin doğmasına neden olur. Ünlü kemancı yakın zamanda Viyana’ya gelmiş ve Beethoven’ın en ünlü ve tutkulu parçalarından biri olan “Kreutzer Sonatı”na ilham kaynağı olmuştu. Aslında Beethoven’ın bir türlü kavuşamadığı  aşkı, özlemi ve duyduğu acıya da yansıtmaktadır işbu bestesi.

O zamanlar 32 yaşında olan besteci, 24 yaşındaki kemancıda kendisini görmüş,   melankolik olarak tanımlansa da aynı zamanda yüksek ruhlu, rahat davranışlı olması Beethoven’ın davranışlarını da etkilemiştir.

İkisi çalacaklarından, sonat da ikisine uygun olarak yazılır. Sonat, bestecinin en üst düzeyde başyapıtı olup üç bölümden oluşur ve yaklaşık 43 dakika sürer: Adagio sostenuto - Presto - Adagio (15 dakika); Andante con variazioni (18 dakika); Presto (10 dakika). Sonatın bestesi konserden bir gün önce tamamlanır,  birlikte prova yapma fırsatları bile olmaz.

Konser günü gelmiştir. 24 Mayıs 1803, Augerten Viyana, sabah saat sekizde başlayan eser ilk kez seslendirilir. İzleyiciler arasında son derece seçkin ve elit bir kitle ve Beethoven’ın hayranları da vardır.

Konser harika geçer, son derece güç besteyi kemancı hatasız çalmış, öylesine ki besteci bir ara kendisinden geçerek koşup kemancıyı kucaklar, sevinç gözyaşları ile “sevgili oğlum! Bir kez daha!  diye haykırır ve tekrar piyanosunun başına döner. Konserin ardından yapılan kutlamada, sanki tekrar yaşam sevincine kavuşmuşçasına mutluluktan göklere çıkan Beethoven  bu  keman sonatını Bridgetower’a ithaf ettiğini ilan eder; Sonata Mulattica kompost per il mulatto Brischdauer, gran pazzo e compositore mulattico ( Melez Brischdauer, büyük vahşi melez besteci için bestelenmiş melez sonat ) 

Dostluk konser sonrası pekişerek devam ederken bir içkili sohbette Bridgetower, Beethoven’in tanıdığı ve ilgi duyduğu bir kadın hakkında ileri geri, hakaretamiz tarzda konuşur. Beethoven hakaret dolu bu sözler karşısında son derece öfkelenir, kendini tutamaz ve sonatın notalarını derhal iade etmesini ister. Adına ithafını da geri çektiğini bildirir. Bridgetower ne kadar özür dilese ve vaz geçirmeye çalışsa da boşunadır, Beethoven kararını değiştirmeyecektir.  

Bridgetower Viyana’dan ayrılır, bir daha da Beethoven ile hiç görüşmesi olmamıştır. Bridgetower üzüntülüdür, isminin sonsuza kadar bu sonat ile birlikte yaşama şansını kaybettiğini söyler sonraki zamanlarda.

 Peki Beethoven’ın bu ünlü sonatının ismi nasıl oldu da “ Kreutzer Sonat” olarak anılmıştır.

Kavuşulamayan aşk, öfke ve kıskançlık  resim: 0

Beethoven’ın, keman çalışına hayranlık duyduğu  Fransız kemancı ve opera bestecisi Rudolphe Kreutzer ile 1798 yılında tanışmışlığı vardır. İthaf sebebi bu hayranlığı olabilir. O aralar Beethoven, Paris’e taşınmayı düşünüyordu ve parçayı Kreutzer’e ithaf etmek belki de hesaplı bir diplomatik hareketi idi. 

Kreutzer, sonatın kendisine ithaf edildiğinde eseri inceler ve Beethoven’ın kemandan fazla anlamadığını söyler. Beethoven’ın bilmediği şey, Kreutzer’in onun müziğinden hoşlanmadığıydı. Kreutzer, sonatı aşırı derecede anlaşılmaz olarak nitelendirdi ve asla topluluk önünde çalmadı. …

Fransız besteci, yazar ve müzik eleştirmeni Hector Berlioz’un da ( 1803-1866) “ tüm keman sonatların en yücelerinden biri olarak gördüğü”  sonatı dinlemek isteyenlere :

Tolstoy ve Kreutzer Sonat

Ünlü yazar Lev Tolstoy “ müziğin gücünün en üstün örneği “ olarak tanımladığı sonattan son derece etkilenir ve bundan esinlenerek adını “ Kreutzer Sonatı” verdiği uzun öyküsünü yazar.

Kavuşulamayan aşk, öfke ve kıskançlık  resim: 1

Kavuşulamayan aşk, öfke ve kıskançlık  resim: 2

Tolstoy yazdığı öykünün kahramanın ağzından şöyle der; “ Müzik beni anında ve doğruca bestecinin deneyimlediği bilinç durumuna götürür. Ruhum onunki ile kaynaşır ve onunla birlikte bir bilinç durumundan diğerine taşınırım; ama neden böyle olduğuna dair bir fikrim yok.  Mesela Kreutzer Sonatını yazan adamı, Beethoven’ı alın: neden o bilinç durumunda olduğunu o biliyordu. Onu belli  davranışlara iten o ruh durumuydu ve benim için hiç önemi olmayan bu durumun onun için özel önemi vardı..

Lev Tolstoy’un yaşadığı dönemin ahlak anlayışının ve kadın erkek ilişkilerindeki değerlerin değişmesiyle yaşanan sancıların bir panoraması niteliğindedir. Kadın erkek ilişkilerinde kişinin kendine saygısı ve erdemin önemine inanan Tolstoy, Beethoven’in müziğini eksene alarak yazdığı bu eserinde erdemsizliğin insanoğlunu ne gibi çıkmazlara sürüklediğine işaret etmeye çalışır.

Bu uzun öykü mutsuz bir çiftin hayatını yok eden yıkıcı bir aşk, yakıcı bir öfke ve öldürücü bir kıskançlığı konu alır. Tolstoy’un bu eseri Rus edebiyatında 19.yüzyıl ayrıcalıklı sınıfların kültüründe kadının rolünü, aile düzenini sorgulayan, aşk, evlilik ve kadın cinselliği ile ilgili farklı düşünceleri ifade eden ve zamanında uygunsuz olarak algılanan bir eser olarak tanınır.

Kavuşulamayan aşk, öfke ve kıskançlık  resim: 3

Tolstoy’un 1889 tarihli öyküsünden esinlenerek Fransız ressam René-Xavier Prinet tarafından yapılmış tuval üzerine yağlı boya 117 X 104 cm

Beethoven'ın Kreutzer Sonat prömiyerinden 86 yıl sonra Tolstoy'un kendi eserini yayımlamasıyla eser, büyük bir çalkalanma yaşatmış ve popülarite kazanmıştır.

****

Beethoven, bir sanatçı olmanın çok daha ötesinde, oldukça güçlü bir ruhtur. Tutkunun önemini hatırlatarak, bir amacın ateşiyle yanan bir insanın, hayatın attığı kumlar tarafından durdurulmasının olanaksızlığını bize anlatır.

Gitmek istediğiniz yol her ne ise, ondan hiçbir zaman vazgeçmemeniz dileğiyle…

“Beni unutmayın. Bu dünyadan çekilip gittikten sonra ara sıra beni hatırlayın, düşünün; çünkü ben bütün ömrümce sizleri mutlu kılmanın yollarını aradım. mutlu olun!”

Ludwig Van Beethoven

 Heiligenstadt Vasiyetnamesi’nden

Ludwig van Beethoven  1770 – 1827

George Polgreen Bridgetower 1778 – 1860 ( Afrika kökenli İngiliz virtüöz kemancı)

Rudolphe Kreutzer   1766 – 1831 (Fransız kemancı ve opera bestecisi )

Lev Tolstoy   1828 -1910

11 Mart 2023

Suadiye

Etiketler Fethi Denizmen
Yorumlar
Kalan Karakter 800
Naci Ereser
Üstat, sabah hem güzel bir hikayeyi okumak ve bunu Fazıl Say sürprizi ile dinlemek güzeldi. Elinize sağlık.
Seda Oral
Kreutzer Sonat dinlediğimde bende çok karmaşık duygular uyandırıyor. Aşk,tutku,birliktelik,öfke,şehvet ve acıyı betimliyor ama aynı zamanda ruhumu dinlendiren bir yapısı da var. Çok güzel bir öykü elinize sağlık.
Cemal Çalımer
Dokuzuncu sonatı dinledim öyküsüyle birlikte güzel kompozite etmişsin eline sağlık
Nihan Gökalp
Keyifli pazar yazınızla öyküler de, eserler de daha anlamlı hale geldi, elinize sağlık Fethi Bey.
Ersin Yildirim
Çok büyük bir yetenek.saygiyla taktir edilmesi gereken çok zengin bir ruh. İnsanların konuşarak kendi dilinde ,anlatamadiklari duygularını,düşüncelerini,ruh hallerini,muzikle anlatabilmek vebunlarin olumsuzlesmesi ne büyük bir başarı. Kendi yeteneğini keşfedip,azimle çalışarak hedefine ulaşana kadar pes etmeyen insanlar başarıya ulaşırlar. Dinlerken insanı dinlendirdigi gibi,hayal gücünü de kuvvetlendirip,o yillarada döndüren,neşe de veren,çeşitli ruh hallerini yansıtan bu sanatla, Bethofeni övgüyle yadedtik.