Silvia’nın İkizleri
Masalları ve efsaneleri çoğunlukla annemden dinlemişimdir. Yemekle pek arası olmayan çocukluk günlerimde beni oyalamak için hiç durmadan masallar anlatırdı. Bazılarını da ilkokul sıralarında…
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlMasalları ve efsaneleri çoğunlukla annemden dinlemişimdir. Yemekle pek arası olmayan çocukluk günlerimde beni oyalamak için hiç durmadan masallar anlatırdı. Bazılarını da ilkokul sıralarında…
Efsane bu ya uzak diyarlarda Alba Longa diye bir krallık varmış, Kral Numitor’un da dillere destan güzel bir kızı, adı Silvia Rhea. Sonradan adı Roma olacak bölgenin güneydoğusundaki Alba Tepeleri’nde bulunan efsanevi bir şehir bu Alba Longa denilen yer. Krallık malum çoğu zaman kardeş kavgalarını da beraberinde getirmiştir. Bu hikâyede de kral kardeşi tarafından tahtından indirilir. Ancak yeğeni Rhea taht için ayak bağı olabilir evlenip çocuk sahibi olur diye onu rahibe olmaya zorlar.
Rhea Silvia sembolik lahitte resmedilişi) Palazzo Mattei-Roma (wikipedia)
Ancak bilmediği bir şey vardır. Silvia Rhea savaş tanrısı Mars’tan hamile kalmıştır. Silvia Rhea ikiz oğul doğurur ve isimlerini Remo ve Remolo (Remus ve Romulus) koyar. Bunu duyan kral amcası iki kardeşin Tiber nehrinde boğdurulmalarını emreder. Bu emre karşın bebeklere kıyamayan askerler, ikizleri bir sepete koyarak terk eder. Daha sonra sepet karaya doğru sürüklenir. Palatine tepesinin eteklerinde kıyıya vurur. Bebekler sepeti bulan dişi bir kurt tarafından emzirilir ve bakılır. Bölgede hayvanlarını otlatan bir çoban, Faustulus tarafından kurtarılır. Çoban ikizleri alarak onların hayata tutunmalarını sağlar.
Remus ve Romulus zamanla büyümüşler ve kurdun kendilerini buldukları yerde bir şehir kurmaya karar vermişler. Onları emziren kurt da iki farklı şehrin sembolü olmuş. Roma ve Siena’yı gezerken Romus ve Romulus heykellerine de birçok yerde rastlayabilirsiniz.
Remus ve Romulusun, dişi kurt tarafından emzirildiği "Lupercale" adlı mağara, Arkeolog Prof. Dr. Andrea Carandini tarafından Roma’nın göbeğindeki Palatino tepesinde 16 metre derinlikte bulunmuştur.
Antik Roma'nın Kuruluş Efsanesi | Arkeofili
Siena
Efsane henüz tamamlanmadı. Romus (ya da Remus) Roma şehrini kurar. Tabii tarihte her zaman gördüğümüz hikâye olan taht kavgası yine meydana gelir. Romülüs kardeşi Romus’ü öldürür. Bunu duyan Romus’un oğulları Senius ve Aschius at sırtında Roma’dan kaçarlar. Ve günümüzde Toskana’nın antik şehri Siena’yı kurarlar.
Historic center of Siene –Bruno Doucin - whc.unesco.org/en/list/717
Siena, bir orta çağ kentinin somutlaşmış halidir. Kentlerin 12’nci ve 15’inci yüzyılları arasında edindikleri gotik görünümünü korudular. Bu dönemde Duccio, Lorenzetti kardeşler ve Simone Martini’nin çalışmaları İtalya’nın ve daha geniş anlamda Avrupa sanatının gidişatını etkilemişlerdir. Piazza del Compo’nun etrafına inşa edilen tüm Siena kenti, çevredeki manzaraya uyum sağlayan bir sanat eseri olarak tasarlandı.
Piazza del Campo, dünyanın en güzel şehir meydanlarına sahip İtalya’nın en etkili, güzelliği ve mimari bütünlüğü ile dünyaca ünlü meydanıdır. Sanki meydan şehir için değil, şehir meydan için yapılmıştır.
Piazza del Campo Meydanına girerken- 27 Mayıs 2014
Fotoğraf: Fethi Denizmen
İki çift olarak gitmiştik. Roma Hava Limanından araba kiralamış, konaklayacağımız Floransa’da çevre kasabalara, Toskana’nın güzelliklerini izlemeyi yaşamayı planlamıştık. Siena’da bunlardan biriydi. Arabayı kentin dışında bir yere park ettik, herkes nereye yürüyorsa biz de havanın güzelliği ile etrafımıza baka baka mimarisini izleyerekten az gittik uz gittik derken karşımıza bu muhteşem meydan çıktı. Gitmeden notlarımızı almıştık ama böyle etkili bir meydan ve şehir mimarisi tasarımı beklemiyorduk.
Piazza del Campo
Fotoğraf: Fethi Denizmen
Piazza Del Campo’dan yaklaşık on dakikalık bir yürüyüşle Piaazza del Duomo’ya varırsınız ki burada da çok güzel zaman geçirebilirsiniz.
Fotoğraf: Metin Bener
Sinea Katedrali, orta çağ Roma Katolik kilisesidir.
1215 ve 1263 yılları arasında tasarlanıp inşa edilmiş olan bu başyapıtın mimarı Giovanni’ydi Eserin ön cephesindeki eklentiler ise 14. yy ‘da yapılmıştır. 14. yy ‘da devam eden eklentiler ülkeyi kasıp kavuran büyük veba salgını nedeniyle tamamlanamamıştır. Büyük veba salgını şehrin 4/5'ini öldürmüştür. Ön cephe 19. yy ‘da yeni baştan restore edilmiş ve bugünlerine ulaşmıştır.
Bu Gotik tarihi yapıda Rönesans’ın baş mimarları Pisano, Donatello ve Michelangelo'nun paha biçilemez eserleri ve Pinturicchio'nun freskleri vardır.
Katedralin dışı beyaz, yeşil ve siyah mermerlerle inşa edilmiştir. Beyaz ve siyah zaten Siena'nın sembolüdür. Her yıl 1 milyondan fazla ziyaretçi alan bu yapı kesinlikle görülmeye değerdir.
Duomo di Siena, Siena Katedrali-27 Mayıs 2014
Fotoğraf: Fethi Denizmen
İki meydan arası 550 metre
Fonte Gaia
Fonte Gaia, Siena, a joyful fountain for art - Italian Ways
Siena merkezindeki Piazza del Campo'da bulunan anıtsal bir çeşmedir. Piazza del Campo'daki ilk çeşme, hidrolik konstrüksiyonun sahaya su götürmesinden sonra 1342'de tamamlandı. Yeraltı boruları, bölgeye 25 kilometre uzaklıktaki suyu getirdi.
Torre Del Mangia (Mangia Kulesi )
Siena’nın en uzun sembolü, Campo Meydanının (Piazza del Campo) 102 metre üzerinde yükselen Palazzo Pubblico (Halk Sarayı) tüm İtalya’nın üçüncü en yüksek kulesidir. Yapım başlangıç tarihi 1297. Siena yönetimi, kiliseye ve sivil otoriteye aynı güç ve saygıyı vermeye kararlıydı. Sarayın ve Kathedralin kulesinin yüksekliği eşit olmalıydı. Eşit güçler olarak görülmeliydi. Çan kulesi dahil Katedralin yüksekliği 87 metre ancak Siena’nın siluetine bakarken aynı gibi görünmektedir.
Pinacoteca Nazionale Museum
Özellikle İtalyan sanatçıların Orta Çağ ve Rönesans devri eserlerinin sergilendiği bir sanat müzesi.
15 dakikalık yürüme mesafesinde
Palio di Siena
Her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos günlerinde şehrin meydanında tertiplenen çılgınca eğlence festivali olan at yarışları. Aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.
Bir gün Toskana bölgesi geziniz olursa, Siena’yı da görmeyi ihmal etmeyin derim.
Yazıyı üstat Nazım Hikmet’in Taranta Babuya Mektuplar eserinin birinci mektubundan (REMÜS ve ROMİLÜS Silvia'nın İkizleri) bir bölüm ile noktalayalım.
TARANTA- BABU'YA
BİRİNCİ MEKTUP
Babasının yirmi beşinci kızı benim üçüncü karım, gözlerim, dudaklarım…
TARANTA- BABU
Sana bu mektubu Roma'dan içine yüreğimden başka bir şey koymadan
yolluyorum. Bana darılma sakın. Sehirlerin şehrinden sana gönderecek
kendi yüreğimden daha akla yakın bir hediye bulamadım diye.
TARANTA- BABU;
Onuncu gecemdir ki bu başımı gümüş yaldızlı kitaplara sokuyorum, okuyorum doğuşunu Roma'nın. Önde sıska dişi bir kurt arkada tombul ve çıplak REMÜS ile ROMİLÜS dolaşıyorlar içinde odamın.
Ağlama TARANTA - BABU...
Bu ROMİLÜS
UAL - UAL çarşısında
güpegündüz
senin o incir memeli kız kardeşini
altına alan
mavi boncuk tüccarı Sinyor ROMİLÜS
değil
ilk Romalı, kral ROMİLÜS...
REMÜS ve ROMİLÜS...
İkizleri Silvia'nın...
Venüs'ünün torunları...
Bakılmadan gözlerinin yaşına,
karanlık bir gece, bir dağ başına fırlatıp attılar onları...
Ne alınlarında defne ne bacaklarında donları...
Ve daha o zaman Habeşistan'a yeşil boya vurulmadığı için
BANKA di ROMA daha kurulmadığı için, ROMİLÜS ile REMÜS bir sabah erken
dağda düşünürlerken:
-Şimdi biz ne halt ederiz, burada? diye
Rastladılar yavrulu bir dişi kurda.
Yavruları vurdular.
Ana kurdun sütüyle karınlarını bir temiz doyurdular.
Sonra gidip Roma'yı kurdular.
Kurdular ama iki adama dar geldi Roma.
14 Nisan 2021
Heybeliada
İlgi duyanlar için daha fazla bilgi kaynağı:
Historic Centre of Siena - UNESCO World Heritage Centre
Siena Katedrali | Tarihi Olaylar (Duomo Di Siena)