Tutundukça Ağırlaşan Şeyler
Bazen her şey üstümüze üstümüze geliyormuş gibi hissediyoruz. Başkalarının kararları, geçmişte yaptıklarımız, gelecekte ne olacağı… Liste uzuyor...
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlZihnimiz sürekli bir şeyleri çözmeye, düzeltmeye, anlamlandırmaya çalışıyor. Garip bir şekilde, hiçbir etkimizin olmadığı alanlara fazlasıyla enerji harcayarak yoruluyoruz.
Aslında bu yorgunluk, yaşananlardan çok bakış açımızla ilgili. Çünkü kontrol edemediğimiz şeylere tutundukça zihnimiz daralıyor, nefesimiz kısılıyor, iç sesimiz sertleşiyor. Evet, hayat bazen zorluyor ama yorgunluk çoğu zaman dışarıdan değil, içeriden büyüyor.
Halbuki ta 2.000 yıl öncesinden gelen sade ama güçlü bir hatırlatma var...
Epiktetos ne diyordu?
Epiktetos, Stoacı felsefenin en önemli isimlerinden biri. Köle olarak doğmuş, özgürlüğünü sonradan kazanmış bir filozof. Hayatın zorluklarını teoride değil, bizzat yaşayarak öğrenmiş.
Ve diyor ki:
“Bazı şeyler bizim kontrolümüzdedir, bazıları değildir.”
Kontrol edebildiklerimiz:
- Davranışlarımız
- Tepkilerimiz
- Alışkanlıklarımız
- Bugünkü kararlarımız
Kontrol edemediklerimiz:
- Başkalarının ne yaptığı
- Dün olanlar
- Hayatın sürprizleri
Bilgelik, bu ikisini karıştırmamakta yatıyor.
Çoğu zaman mutluluğu dışarıda arıyoruz.
Koşullar değişirse, insanlar farklı davranırsa, hayat yoluna girerse…
Aynı durumun içinde iki insan düşünün;
biri sıkışıp kalıyor, diğeri yolunu aramaya devam ediyor...
Farkı yaratan şey yaşananlar değil, odak noktası.
Biri “neden başıma geldi?”de kalıyor.
Diğeri “buradan ben ne yapabilirim?”e geçiyor.
Ve o geçiş anı, her şeyi değiştiriyor.
Kozayı fark etmek
Prof. Dr. Acar Baltaş bu durumu çok çarpıcı bir şekilde şöyle anlatıyor:
“İnsan başına kötü bir şey geldiği zaman veya kötü olduğunu düşündüğü, plan dışı, öngörüsünün dışında bir durumla karşılaştığı zaman ya kendini suçluyor ya koşulları suçluyor ya karşısındakini suçluyor ve buna takılıp kalıyorsa eğer bir koza örüyor. Mesele bu kozayı delip dışarıya çıkabilmekte.”
Kozalarınız varsa, 2026'da delmeniz dileğiyle...