Başarı Sanatı
Her engel, kararlı bir azme yol açar. Bir yıldıza sabitlenen kişi fikrini değiştirmez. -Leonardo da Vinci
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlBaşarıyı ne belirler? Zeka mı, şans mı, yoksa çevre mi? Belki de bu sorunun cevabı, sabah nasıl uyandığınızda gizlidir. Her şey, günün ilk dakikalarında başlar Başarının sanatı da tam olarak burada başlar, güne nasıl başladığınızda. *
Her sabah, görünmez bir tuval açılır önümüzde. Kimimiz sadece uyanır, kimimiz o tuvale bir çizgi çeker. Başarının sanatı, işte o çizgiyi atabilmeyi seçenlerle şekillenir. Belki de düşündüğümüz kadar karmaşık değildir. Güne gözlerini açtığında ilk düşündüğün şey nedir? Ertelediğin bir alarm mı, yoksa seni yataktan kaldıran bir amaç mı? Başarının sanatı, büyük adımlar atmaktan önce, her sabah kararlılıkla uyanabilmeyi seçmekten geçer.
Disiplinli insanlardır
Başarılı insanlar zaman kaybetmezler, her kararda tereddüt etmezler, ayakları yere basan, odaklanmış ve zorlukların üstesinden zarafetle gelebilen bir görünüme sahipler.
Disiplinli insanlardır, illa ki daha fazla zamana, paraya veya şansa sahip olmak zorunda değildirler. Ancak hedefleri ve değerleriyle uyumlu bir sabah rutini oluştururlar ve sonra da buna amansız bir istikrarla bağlı kalırlar.
Başarı için başlamanız gereken yer sabahları;
- Sadece bir alarmla değil, niyetle uyanırlar, uyandıklarında bir amaçları vardır. Günlerine nasıl başladıklarının, günlerini nasıl geçirdiklerini belirlediğini biliyorlar. Her ne olursa olsun, bir nedene sahip olmak güne anında yön verir.
-
Disiplinli insanlar için sabahın ilk dakikalarında haber, e-mail, kaos yok, onun yerine, bu zamanı kendilerini sakinleştirecek bir şeyler yapmak için kullanırlar; meditasyon, günlük tutma, esneme, yürüyüş veya sessizce kahve yudumlama gibi.
-
Motivasyona değil, sistemlere güvenirler, zira motivasyonun abartıldığı düşüncesindedirler, en disiplinli insanlar bir şey yapmak istemeyi beklemezler, eylemlerini sistemleştirirler. Sistemler sürtünmeyi ortadan kaldırır.
-
Bedenlerini hareket ettirirler. Disiplinli insanların hepsi zorlu antrenmanlar yapmaz, ama hareket ederler. Kısa süreli esneme, yoga, tempolu yürüyüş gibi. Amaç vücut geliştirmeci olmak değil. Beyninize şunu söylemek: Uyanığım, hayattayım ve hazırım.
-
Sadece yapılacaklar listelerini değil, önceliklerini de gözden geçirirler. Disiplinli insanlar, her sabah şu soruyu sorarak bununla mücadele derler: Bugün gerçekten önemli olan ne? Başarı, güne daha fazla şey sığdırmakla ilgili değildir; doğru şeylere daha fazla ağırlık vermekle ilgilidir.
-
Disiplinli insanların sessiz, neredeyse görünmez bir alışkanlığı vardır: her sabah bir şeyi yavaşça ve bilinçli bir şekilde yaparlar. Bu, tüm dikkatleriyle çay yapmak olabilir. Yavaşça nefes alırken mutfak tezgahını silmek. Dikkat dağıtıcı unsurlar olmadan gün doğumunu izlemek. Farkındalık, gününüzün geri kalanını daha az tepkisel, daha az robotik, daha bilinçli hale getiriyor.
Ayrıca her daim yaptıkları düzenli egzersizler, edindikleri hobiler, yeni şeyler öğrenmeye öncelik, yeni deneyimler arama, geleceği planlama, öz bakıma itina gösteme de yaptıkları şeylerdendir başarılı insanların.
Leonardo da Vinci ve tutku
Leonardo da Vinci’nin babası, onun çizim konusundaki olağanüstü yeteneğini fark etmiş ve onu usta bir ressam, heykeltıraş ve mühendis olan Andrea del Verrocchio'ya çırak vererek yeteneğini geliştirmesine yardımcı olmuştur.
Ancak Leonardo aynı zamanda kendi kendini eğiterek mükemmelliğe giden yolda yeni beceriler edinmiş ve tutkuyla anlamak istediği ancak hakkında çok az bilgisi olduğu konuları ele almıştır.
Aşk olmadan enerjiniz olmaz. Enerji olmadan hiçbir şeyiniz olmaz. İnsanlar bir şeyin peşinden koştuklarında tutkulu olurlar, azimleri ve kararlılıkları sonsuzdur. Her şeye esneyebilen ve her türlü engeli kaldırabilen elastik parçalar gibi olurlar. Korku ve edilgenlikle hareketsiz kalan insanlar bir dal gibi kırılırlar. Dirençten yoksundurlar.
Tutku, insanlara yaşamak için bir sebep, hayallerinin peşinden gitmek için güven ve motivasyon verir. Leonardo, birçok aşkı ve derin takıntıları olan bir adamdı. Bu tutkular ona sonsuz bir enerji aşıladı; yaratıcılığını, cesaretini, kararlılığını ve azmini güçlendirdi.
Leonardo'nun bir zamanlar dediği gibi, "Hiçbir emek beni yormaya yetmez."
Peki size sorulsa, "Başarı nedir gerçekten?" diye, ne cevap verirsiniz acaba?
Başarı, çoğu zaman dış dünyada aradığımız bir şey gibi görünür. Bir ödül. Bir kabul. Bir onay. Oysa asıl mesele, içimizde olup bitenlerle ilgilidir. Gerçek başarı, kendini tanımaktan geçer. Ne istediğini bilmekten, neyi istemediğini kabul etmekten… İç huzuru satın alamazsın; onu sadece kendinle yüzleşerek, kendini duyup dinleyerek inşa edebilirsin. Belki de başarının en sade tanımı şudur: Kendin olmaktan vazgeçmeden ilerleyebilmek. Başkalarının tanımına göre değil, kendi tanımına göre başarılı olmak.
İnsani hekim olan sevgili hocam Doç. Dr. Yavuz Dizdar çok beğendiğim bir yazısında * şöyle demektedir; “Kısacası bugün dünün eseridir, keşke öyle yapmasaydım demek yerine oyunu sürdürmek her zaman en iyi seçenektir. Tekrar voleybol hocamız Harutyun Hançer’e gönderme yapayım; “Biz sizden düşmekte olan topu kurtarmanızı beklemiyoruz” demişti, “ama topu kurtarmak için atladığınızı görmek istiyoruz”. Filenin Sultanları başarılı oldularsa bu düşünceni eseridir ve konunun özeti budur.
Simge Aköz. Türkiye kadın millî voleybol takımı ve Sultanlar Ligi takımlarından Eczacıbaşı'nda libero olarak oynayan Türk millî voleybolcu.
Çoğu zaman başarıyı para, unvan, statü gibi dışsal göstergelerle tanımlarız. Ama bunların ötesinde bir şey yok mu? Başarılı olmak, yalnızca bir pozisyona ulaşmak ya da alkış toplamak mı? Yoksa sabahları aynaya bakıp içten bir huzurla gülümseyebilmek mi? Kendinle barışık olmak, kendi değerlerinle uyum içinde yaşamak… İşte bu, başarının en ince ama en temel sanatıdır. Çünkü dışarıdan ne kadar “başarılı” görünürsen görün, eğer kendi içinde huzur yoksa, o başarı bir boşluk yaratır.
*Sabahları Yataktan Mutlu ve Amacın Olarak Kalkabilmek
*Topu kurtarmak için oynamak – Yavuz Dizdar
12 Eylül 2025
Heybeliada