Yeni Papua Gine paraya para demiyor

Bizler, etrafımızdakiler çok para harcadığında kendimiz de daha çok harcamaya eğilimli oluyoruz. Komşunuzun oğlunun iPad'i, dizüstü bilgisayarı, yeni model bir spor ayakkabısı, yeni bir bisikleti varsa... Bizler çocuğumuzda da aynısının olmasını istiyoruz. Belki çevrenize ayak uydurma fikri size göre olmayabilir, ama çevremizde olup bitenlere de...

Bizler, etrafımızdakiler çok para harcadığında kendimiz de daha çok harcamaya eğilimli oluyoruz. Komşunuzun oğlunun iPad'i, dizüstü bilgisayarı, yeni model bir spor ayakkabısı, yeni bir bisikleti varsa... Bizler çocuğumuzda da aynısının olmasını istiyoruz. Belki çevrenize ayak uydurma fikri size göre olmayabilir, ama çevremizde olup bitenlere de kayıtsız kalamıyor olduğumuz da bir gerçek. Papua Yeni Gine’de yaşamak benim eşyalara karşı olan arzumu ciddi bir şekilde azalttı, çünkü komşularımın bu tarz eşyaları yoktu.Etrafa ayak uydurmak gibi psikolojik bir baskının yerini, para sıkıntısı çekilen bir yaşam tarzı alıyor. Daha azla, daha basit yaşamak. Daha cömert olmak…

Çocukların ayaklarında eskimiş, ayağında teki olmayan sandaletlerle ya da çıplak ayakla gezdiklerini görmek pek değişik gelmiyor. Yeni bir ayakkabı aldığımızda ilk hissettiğimiz onları biraz kirletelim ki yeni görünmesinler oluyor. Yaşadığım yer Alotau’da isteseniz bile alacak bir şey bulamıyorsunuz. Dükkanlardaki tişörtler kağıt mendil kadar ince,ikinci el dükkanlar da büyük beden giysiler en ucuz fiyata satılıyor. Çünkü burada yaşayanların çoğu kısa ve zayıf kişiler. Genelde Papua Yeni Gine’de yaşam Amerika’ya kıyasla çok daha ucuz. Bu, malların fiyatlarından da olabilir, yukarıda saydığım psikolojik değişikliklerden de. Aslına bakarsanız iş gücü de çok ucuz. Burada saatlik asgari ücret $1 civarı. Birkaç yıl önce yalnızca bunun üçte biriymiş! Böyle bir durumda, ne kadar az maaş ödeseniz de yerel halkın gözünde çok cömert oluyorsunuz.  Kısa bir süre önce kamyonetimde bir arıza olmuştu. Bu tamirci normalde saatine $1,80 alıyordu. Ben kendisine saat ücreti olarak $7 ödedim. Belki, bu ücretin dünyada maaş adaletsizliğini gösterdiğini söyleyebilirsiniz. Ama tamirci bir haftada kazanacağı parayı bir günde kazandı. Yani onun bir şikayeti yoktu. Alotau’da, elektronik ve teknolojiye dayalı her şey çok pahalı. Basit bir dijital fotoğraf makinası $200-$300. Adam Baker tarafından yapılan “denizaşırı ülkelerdeki yaşam maliyetleri” araştırmasına göre, dünyadaki en pahalı interneti kullandığımızı öğrendim. Burada bir internet paketi için aylık $150 ödemek bizim için tuhaf değil. Burada toplam yaşam maliyetini Amerika ile karşılaştırdığımızda çok düşük kalıyor.Böyle bir yerde yaşamanın en büyük avantajı, finansal durumunuzu geliştiriyor olması: Bazen alacak hiçbir şey bulamıyoruz! Civardaki yerleşim bölgelerinde haftalar geçirdim ama dükkan yok! Nakit faydasız. Para harcayacak hiçbir yeriniz olmasa haftada ne kadar biriktirebilirdiniz? Günün bazı saatlerinde suyumuz da yok. Dükkanlarda et olmadığı günler oluyor. Kimsenin çalışacak iş bulamadığı günlerde dükkanlar açılmıyor. Para harcayamadığınız zaman, biriktirmek kolay oluyor. Buraya taşınmadan önce, her şeyimi kredi kartıyla alırdım. Bir gün bile gecikme ücreti ödemedim ama tüm hayatımı kredi kartı ile döndürürdüm. Ancak o plastik kart burada neredeyse kullanılmıyor.Kredi kartı kabul eden birkaç otel restoranı ve bir havaalanı var. Bu yerler dışında kartım yalnızca bir plastik çöp. Kredi kartı borcu ödeme derdinde olan kişiler böyle bir yerde yaşasalar hiç böyle dertleri olmazdı. Ayrıca hiçbir şey alma eğilimi olmayan bir yer… Sanırım bu büyük bir değişim yaratırdı. Amerika’da sağlık sigortamız için yüklü para ödüyorduk. Tabi, hastaneye gittiğimizde sigortamız olmazsa ödememiz gereken rakamların yüksekliğini hepimiz biliyoruz. Burada ise hastanedeki vizite ücreti $0,70. İşin komik tarafı, sigorta firmama talepte bulunmak için ödediğim pul ücreti $2, yani bir doktor vizitesi puldan daha ucuz! Birkaç yıl önce burada çalışanlardan birinin çocuğu oldu, toplam hastane masrafı $7. Biz, çocuklarımızın doğumu için Kanada’ya gittik. Amerika dışında yaptığımız sağlık harcamalarında $250 ödememiz gerekiyordu. Amerika’da ise toplam faturanın %20’sini ödememiz gerekiyor. Bir bebek doğum maliyetinin birkaç bin dolar olmasından dolayı, o $250’ı ödediğimiz için kendimizi çok şanslı hissettik. Bu bizim finansal durumumuzun gelişmesindeki en büyük yollarından biriydi. Daha fazla paramız olması değil, daha zeki finansal kararlar alıyor olmamız anlamında. Seth Godin, yoksulluk “yakınlık ve ilgi” sonucunu doğurur demiş. Papua Yeni Gine’de yaşadığınızda, yoksullukla yakın ilişki içerisinde oluyorsunuz. Bu ilginizi gerçekten çekiyor. Buraya taşındığımız ilk zamana göre daha şefkatliyiz. Son dört yıldır paraya bakış açım değişti. Fakir birine yardım elimi uzatmak için değişik yollar bulma arzum güçlendi. Papua Yeni Gine için yoksulluğa karşı basit çözümlerim,  daha somut ve karmaşık bir liste halini aldı. Yoksulluk karmaşık bir durum, ama gerçek değişimler yaratmak için çaba harcama arzusundayım. Buraya geleli dört yıldan fazla oldu ve size samimiyetle finansal durumumuzda ciddi gelişme olduğunu söyleyebilirim. Bu bizim hedefimiz ve niyetimiz değildi. Ama günün sonunda, parayı nasıl idare edeceğimiz ve parayla ilgili nasıl düşüneceğimiz konusunda değişim yaşadık ve artık bu konularda daha iyiyiz.

Craig Ford

Yorumlar
Kalan Karakter 800