Banka Dolandırıcılığında Tarihi Karar! İstinaf Mahkemesi Açıkladı: Parayı Korumak Bankanın Görevi...
Banka dolandırıcılığı mağdurları için emsal niteliğinde kritik bir karar Ankara’dan geldi. Bankanın 'Tam Kusurlu' olduğuna karar verildi. Müşteri, çalınan parayı faiziyle geri aldı.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlParanın Güvenliğini Sağlamanın Bankanın Tam Yükümlülüğü
Türkiye'deki banka dolandırıcılığı mağdurları için emsal niteliğinde kritik bir karar Ankara’dan geldi. İstinaf mahkemesi, dolandırıcıların tuzağına düşerek parasını kaptıran müşterinin zararından, gerekli güvenlik önlemlerini almadığı gerekçesiyle bankayı tam kusurlu bularak sorumlu tuttu.
Mahkeme, "Güven ve itibar müessesesi olan bankanın dolandırıcılık olayını engelleyebilecek teknolojileri transfer edip paranın hesaptan çıkmasını engelleyemediği, hesapta bulunan paranın güvenliğini sağlamakla bankanın tam olarak yükümlü olduğu" tespitini yaparak bankacılık sektöründe yeni bir dönemi başlattı.
Dava, Ankara’da yaşayan Mehmet Salih Çevik’in yaşadığı olayla başladı. 25 Ekim 2021 tarihinde, 0850'li bir numaradan aranan Çevik, kendini banka müşteri temsilcisi olarak tanıtan dolandırıcıların "Hesabınıza yurt dışından girmeye çalışıyorlar" uyarısıyla paniğe kapıldı. Gönderilen linke tıklayıp mobil bankacılık giriş bilgilerini (müşteri numarası ve şifresini) giren Çevik, eşinin uyarısıyla hemen gerçek bankayı aradı. Ancak Çevik, banka müşteri temsilcisiyle görüşme halindeyken dolandırıcılar hızlıca harekete geçerek hesabından 35 bin TL transfer işlemini tamamladı. Çevik'in defalarca bloke talebine rağmen işlem gerçekleştirilmiş oldu.

Avukatı Kenan Maçoğlu aracılığıyla Ankara 6. Tüketici Mahkemesi’ne dava açan Çevik, bankanın gerekli eğitimi vermediğini ve teknolojik altyapıyı kurmadığını belirterek, zararın faiziyle karşılanmasını talep etti. Banka ise savunmasında, şifre ve bilgilerin korunmasının müşterinin sorumluluğunda olduğunu ve dolandırıcılıkların müşterilerin tedbirsizliği yüzünden gerçekleştiğini iddia ederek davanın reddini istedi.
Ankara 6. Tüketici Mahkemesi, bilirkişi raporları ve dosya kapsamını inceleyerek davanın kabulüne karar verdi ve 35 bin TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte bankadan alınarak müşteriye ödenmesine hükmetti. Kararda, Çevik’in kısa sürede bankayı arayarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği, ancak bankanın havale işlemi sırasında onay almadığı ve bilgilendirme yapmadığı vurgulandı.

Banka, kararı istinaf mahkemesine taşıdı. Ancak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, 29 Mayıs 2025 tarihinde bankanın istinaf başvurusunu kesin olarak reddederek ilk derece mahkemesinin kararını onadı. İstinaf mahkemesi, bankanın en hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu ilkesine dikkat çekerek, paranın güvenliğini sağlamanın bankanın tam yükümlülüğü olduğu sonucuna vardı. Bu kesinleşen kararın ardından, Çevik avukatı aracılığıyla davalı bankadan çalınan parasını faiziyle birlikte geri aldı. Bu karar, benzer dolandırıcılık vakalarında mağdur olan tüketiciler için büyük bir umut kaynağı oldu.