Geçmiş Yıllardan İz Bırakan 11 Yabancı Film

Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun

Paradurumu'na Google News'te abone olun

Abone Ol

Doğup büyüdüğüm, gençlik yıllarımın geçtiği Sarıyer’de tek kapalı sinema vardı. Rumelihisarı’na kadar da başka sinema var mıydı, hatırlamıyorum.

Gazi Sinemasında haftada iki kez yeni film vizyona girerdi. Pazartesi ve perşembe günleri daha ilk matinede millet sinemaya dolardı. Genelde eski Amerikan filmleri, Kızılderili- Kovboy konulu, Tarzan ve benzeri filmler olurdu. Komşuluk sohbetleri, sokaklarda oyunlar, arkadaşlık, ikindi çayları, radyo ve sinema kış günlerinin vakit geçirecek olanaklarıydı...

Yazları farklı ve renkliydi. Yazlıkçılar mayıs sonunda gelir, Cumhuriyet Bayramı’nı da geçirip kışlık evlerine öyle dönerlerdi. Piyasa Caddesi üzerindeki efsane Ferah Sineması dışında Büyükdere ve devamında da yazlık sinemalar vardı.

Ara sıra Beyoğlu’ndaki hala isimlerini ve yerlerini hatırladığım sinemalarda, efsane olmuş filmlere giderdik. Beyoğlu’na gitmek ayrı bir ritüeldi. Ceket ve kravatsız gitmiş miydik, pek anımsamıyorum. Şimdi kaldı mı bilmiyorum… Görgü, saygı, nezaket, kibarlık, giyim kuşam, bambaşka güzelliklerdeydi.

1. Rüzgâr Gibi Geçti (Gone With the Wind):  

1939 yapımı defalarca izlenmiş olan, ilk gençlik yıllarımdan unutamadığım harika bir film. Baş rollerde Clark Gable, Vivien Leigh, Leslie Howard, Olivia de Havilland. Dönemin Amerika’sında sivil savaşın gölgesinde yaşanan aşk hikayelerini konu alan efsanevi film. Müzikleri ve oyuncuları ile birçok dalda Oscar Ödülü kazanmıştır.

Filmden bir sahne; Gable ve Leigh

2. Casablanca:

1942 yapımı, replikleri ile bizzat fenomen olmuş unutulmazlar arasındaki film. Baş rollerde Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman. İkinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği yerlerde geçmekte filmin konusu. Casablanca savaştan kaçan insanların geldiği en son nokta. O günlerde kent farklı kültürlerin bir araya geldiği renklilik içerisinde. Herkes bir yolunu bulup hem hayatta kalma hemde Amerika’ya kapağı atma peşinde.

As Time Goes By; Efsane olan repliğin melodisi. 

Lisa (İ.Bergman): Play it Sam, For Old Time’s Sake, Play it Sam “As Time Goes By.

“Eski günlerin hatırına çal Sam.'' (Sam piyanistin adı)

Filmin o bölümü milyonlarca kez izlenmiş.

3. Et Dieu… Créa La Femme:

“Ve Allah Kadını Yarattı” adıyla gösterime giren, 1956 yapımı film, ülkemize hangi yılda geldi bilmiyorum ama hatırladığım bir yaz gecesi İstanbul Büyükdere’deki yazlık sinemaya bir grup arkadaşla gittiğimizdi. Herkes de bir tatlı heyecan, ne o Brigitte Bardot’yu göreceğiz diye! İlk gençlik yılları işte.

4. Rear Window – Arka Pencere

1954 Yapımı Efsane isim Alfred Hitchcock’un yönettiği filmin başrollerinde James Steward ve Monako Prensi III. Rainier ile evlenerek Monaco Prensesi unvanını almış olan Grace Kelly vardı.

Kırık ayağı ile dışarı çıkamayan ve yerinde çakılı kalan gazeteci yan apartmanlardaki komşularını izler. İnsanların özel hayatları ilgi alanındadır artık. Herkes takibindedir, bir komşusu uzun süre görülmeyince şüpheye kapılır ve bunu araştırmaya başlar.

Gerilim filmleri yönetmenin en başarılı filmlerinden olup dört dalda Oscar ödülü almıştır.

Birçok kez izlemiş olduğum film sahneleri sanki dün izlemişim gibi gözümün önüne gelir.

5. From Here To Eternity - İnsanlar Yaşadıkça

1953 Yapımı, Fred Zinnemann yönetiminde, konusu ve muhteşem oyuncuları ile unutulmazlarım arasındaki efsane film. Kimler mi oynamış bu filmde; Burt Lancester, Montgomery Clift, Deborah Kerr, Donna Reed ve Frank Sinatra.

Bazı TV kanallarında eski filmler oynatılır, rastlarsam uyarına gelirse izlerim, bu da onlardan biri.

Fragman görüntüleri: 

6. West Side Story – Batı Yakasının Hikayesi

1961 Yapımı efsane olmuş melodileri ile unutulmaz müzikal film. Filmde söylenen şarkılar yıllar yılı herkesin, inanıyorum, tüm dünyanın dilinden düşmüyor, izlemeye, dinlemeye doyulmuyordu.

İşte benim en aklımda kalan melodileri:

•  America-  West Side Story:

•  Tonight- West Side Story:

• I Feel Pretty- West Side Story: 

Bende de bir küçük anısı var. Sene 1974 Amerika’ya ilk gidişim. Manhattan’da kaldığım otel 42. Caddede, yani filmin çekildiği caddede olduğunu öğrendiğimde heyecan duymuştum. Doğruluğunu araştırmıştım ama bir neticeye ulaşamadım.

7.Doctor Zhivago

Rus yazar Boris Pasternak’ın romanından ünlü yönetmen David Lean tarafından filme alınmıştır. 1965 Yapımı film üç saat 17 dk uzunluğunda olup baş rollerde Omar Shariff, Julie Christie, Geraldine Chaplin, Alec Guinness var. Geçmiş yıllarda filmler ülkemize birkaç sene sonra gelirdi, bu filmde 1968 sonunda gösterime girebildi mamafih aylarca vizyonda kaldı.

1917 Ekim Devrimi ve sonrasındaki yılları konu etmekte. Uzunluğuna rağmen sıkılmadan izlemiş olduğum müthiş sürükleyici bir film.

Filmin fragmanı:

Filmden iki klip:

https://www.tcm.com/video/296241/doctor-zhivago-1965-an-extraordinary-girl/

https://www.tcm.com/video/1367334/ben-mankiewicz-intro-doctor-zhivago-1965

2017 Şubat günlerinde arkadaşlarla Slovenya’nın Ljubljana kentinde gezinirken Opera Binasında Doctor Jivago ilanına görmez miyiz, zihinde film canlandı ve hemen biletler alındı. Harika anlatımlı gösterimli balesini de izlemiş olduk böylece.  

Ljubljana Opera Binası ve Doktor Jivago Balesi Sanatçıları- Şubat 2017

Fotoğraf: Fethi Denizmen

8. Love Story – Aşk Hikayesi:

1970 Yapımı film uzun yıllar izleyenlerin belleklerinden silinmediğini düşünmekteyim. Aslında zengin oğlan fakir kız, bildiğimiz fenomen Türk filmleri hikayesidir. Ancak anlatım, oyunculuklar, özellikle de çok beğendiğim Ali MacGraw müthiş oyunu efsaneydi. Evlilik nedeni ile, yine malum hikâye, babası mirasından ve parasını kullanımından menettiği oğlan kız ile aynı statüde kalır. Erkek oyuncu Ryan O’neal.

Filmin fragmanı: 

''Aşk pişman olmamaktır ve özür dilenecek bir şey yapmamaktır.''

9.Bazıları Sıcak Sever – Some Like it Hot:

1959 Yapımı Marilyn Monroe filmi. Kendisine Tony Curtis ve Jack Lemmon eşlik etmekte. Film 2000 yılında Amerikan Film Enstitüsü tarafından tüm zamanların en iyi Amerikan komedi filmi seçilmiştir.

Yakışıklı Tony Curtis, komedyen Jack Lemmon, seks sembolü Marilyn Monroe ile birlikte sürükleyici, bol esprili ve eğlenceli, iz bırakan harika bir film.

Fragman: 

10. il Buono, il Brutto, il Cattivo- İyi, Kötü ve Çirkin:

1966 Yapımı Sergio Leone’nin yönettiği İtalyan western filmi. Başrollerde Clint Eastwood, Lee Van Cleef ve Eli Wallach .

Müziği zihinlerde yer etmiştir. Parçayı ilgi duyanlar Danimarka Senfoni Orkestrasından da izleyebilirler: 

Fragman: 

11. Barefoot Contessa- Çıplak Ayaklı Kontes

1954 Yapımı, başrollerinde Ava Gardner ve Humprey Bogart’ın oynadığı bir sinema klasiği. Bir zamanlar ünlü bir yazar ve yönetmen olan adam bir kulüpte Flamenko dansı yaparken gördüğü kadını yıldız yapmaya çalışırken, kendisine şöyle der; ‘’Kendini kendi ışığınla aydınlatmasını bilmelisin, bu ışık gözlerinde, saçlarında, dudaklarında parıldamalı.’’ Adamın gayesi aslında kendini zirveye taşımaktır.

Ava Gardner muhteşem güzelliği ve oyunculuğu ile iz bıraktığı filmlerinden biri olarak bellegimde yer etmiştir. Humprey Bogart’ta her daim severek izlediğim harika oyuncu.

Filmin fragmanı: 

Yukarıda sıraladığım 11 yabancı film, bende iz bırakanlar. Tabii daha birçok film ve sanatçı zikredebiliriz.

Jennifer Jones, Ester Williams Gina Lollobrigida, Sophia Loren, Claudia Cardinale, Natalie Wood, Catherine Denevue ve Tarzan rolü ile fenomen olan Johnny Weissmuller unutulmazlarım arasındadır.

Kızılderili- Kovboy filmleri, Jerry Lewis & Dean Martin seri filmleri de çocukluk çağımın iz bırakanları arasındadır.

Peki sizde iz bırakan yabancı filmler neler? Yorumlarda bizlerle paylaşabilirsiniz.

29 Mayıs 2021

Heybeliada

Fethi Denizmen

Geçmiş Yılların İz Bırakan 11 MelodisiHepimizin anılarında yer etmiş melodiler vardır. Hiç olmadık bir zamanda o melodiyi duyduğumuzda birden ona odaklanırız. Bıraktığı anılar film şeridi gibi geçer gözümüz önünden…