Amicable settlement

Hiç unutmadığımız sözler vardır. Büyüme çağında, gençliğimizde, iş hayatında başkalarının bizlere söylediği, bir gün gelir yaşadığın bir olay ya da bambaşka bir şey o sözü sana hatırlatır ve tam yeri zamanı gelmiştir der kullanırsın memnuniyetle.

Başlığa koyduğum deyim de böyle bir şey, zaman zaman bana hatırlatan konular yaşamış ve her zaman, sonuna kadar tercihim amicable settlement yani karşılıklı anlaşarak, gerektiğinde tavizler vererek, barış yoluyla anlaşmaya ulaşmak. 

1983 yılında bir kış günü tanıştığım ve sonrasında deniz yolu ile taşımacılık konusunda danışmanlığını yaptığım Tekfen Dış Ticaret Genel Müdürü, ömrünü sanki çalışmaya adamış insan, Cemil Atkay ile bir gün makam odasında bir sorun üzerinde fikir yürütüyorduk. Hukuki yollara başvurma, takip edilecek usuller derken kendisi döndü bana ”Fethi,  savaşarak kazanacağın en büyük zaferden bile daha değerli  ve  huzur vericidir karşılıklı oturup müzakere ederek tarafları memnun edecek bir dostane çözüme varmak.” Kendisini maalesef müessif bir trafik kazasında Ocak 1990’da kaybetmiştik. Ruhu şad olsun.

Tekfen Dış Ticaret yıllarımda, hem insani yönleri hem müthiş bilgi donanımlarıyla tanımış olmaktan gurur duyduğum ve hala dostluklarımızın devam ettiği, özellikle tanıdığım en iyi Fenerbahçe taraftarı Mete Paksoylu, harikalar yaratan trio Serdar koçtürk, Çınar Cankut ve Semih Elmaağaçlı, duayenimiz Kamil Kibarer;i bu vesile ile anmak ve paylaşmak istedim.      

Amicable settlement, yani dostane uzlaşma da diyebiliriz, ihtilaflı taraflar arasında kanuni yollara başvurmadan ya da mahkeme öncesi, hatta sürecinde, tarafların müzakere ederek anlaşmaya varmasıdır. Neden anlaşmazlıkları dostane bir şekilde çözme ihtiyacı vardır derseniz cevabı çok kolay. Çatışmaların çözümünde, davadan ve tahkimden (arbitrasyon- hakeme gitme) daha verimli, daha hızlı, daha ucuz ve genelinde değer üretendir de ondan.

Ticari yük deniz taşımacılığında gemiler genelde sefer ya da zaman bazında kiralanır. Günlük bazda, muayyen süreli kira kontratının adına “Time charter” denir. Bu kontratta geminin seyir performansı başta bazı konularda armatör kiracıya taahhütler verir.  Geminin kusuru halinde o kaybolduğu ileri sürülen süre hesaplanıp kiradan düşülür.

Hayatın tüm parasal ilişkilerinde olduğu gibi her zaman, her kim ki para ödeyecek tarafta ise, o her zaman kuvvetlidir, para ondadır, öderse ne ala, ödemezse al sana sonu hukuki yollara kadar gidebilecek sorunlar. bazen çok uzun süreler, hatta yıllar geçer, kazansan bile paralar davalara hakemlere gidebilir.

Seneler önce bir gün, deniz taşımacılığı konusunda müşaviri olduğum bir armatör adına İtalya’nın Piano di Sorrento kasabasındayım. Elimde daha önce hazırladığım birkaç sayfa dolusu notlar, en az yirmi madde de uyuşmazlık konusu içeren... Her konu derin teknik ve de özellikle hukuki. Görüşeceğim kişinin bulunduğu odaya girdiğimde içeride tam bir sessizlik içinde çalışan yedi adam. Konuşmam, sesimin yüksekliği, rahatsız eder mi düşüncesi bile veren cinsten. Karşımdaki insanın kaptan olduğunu görünce ohh dedim denizlerden gelme, tuzlu su tatmış, anlaşırız diye sevindim.

İlk iki üç madde görüşmemiz çok uzayınca, bak dedim, ikimizde biliyoruz neyin ne olduğunu, olmadığını, gel seninle “amicable settlement” yolunu seçelim, hakkaniyetle karşılıklı ödünler vererek sonlandıralım uzlaşarak ayrılalım.

Gerçekten bu teklifimin onu da rahatlattığını gördüm, tek tek maddeleri üzerinden geçerek sonunda bir amicable settlement imzaladık. Ayrılırken kendisine güler yüzle el sıkışırken şunu dedim; “Kiradan kestiğiniz ve bugün neticede mutabık kaldığımız ödemeniz gereken meblağı ben İstanbul’a varmadan armatöre transfer etmiş olacaksınız.” Gerçekten de para o gün hesaba geçmişti bile.

Odadaki sessizlik ve diğer altı kişi merakımı celp etmişti. Altı sessiz adam bu odada ne yapıyor diye sordum kendisine. Cevabını hiç unutmam; ‘’Bunların hepsi deniz ticareti hukuk uzmanı, yaklaşık yirmi gemi var time charter bazında kiramızda, görevleri kontrata göre gemilerin performans noksanlıklarını günü gününe bulmak, lehte yorumlarla kiradan düşülecek meblağları yaratmak. Böylece ödeyeceğimiz kiradan düşer, maliyetleri azaltırız…

Amicable settlement şirketler arasında olduğu gibi, insan ilişkilerinde de her zaman ilk denenecek yol olmalı derim yaşadıklarımdan damıttıklarım. İnsanoğlu yapısı gereği mi bilemem hep kendini haklı karşı tarafı haksız görür ve ödünü karşı taraftan bekler. Böyle olunca da dostane uzlaşma zorlaşır. Adı üstünde, uzlaşma, ödünler  tarafları memnun edecek şekilde karşılıklı olmalı, herkes biraz fedakarlık yaprak iç huzuru ile yaşama devam etmeli.

Gereksiz mahkeme işlemleri, arzu ettiğin sonucu almada belirsizlik, stres, kaygı, üste yasal ücretler, mahkeme masrafları, uzayan yıllar cabası. Dostane uzlaşmalar  zaman ve maliyet açısından da oldukça caziptir.

 Uzlaşı kültürü ve barış içinde yaşamak dileği ile.   


28 Temmuz 2022

Heybeliada

https://www.winston.com/en/thought-leadership/amicable-settlement-of-conflicts-for-a-more-efficient-justice.html

https://familylawyer.zone/amicable-settlement/

https://www.scienceofpeople.com/conflict-resolution-skills/

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Cigdem Baysal
“Amicable settlement” benim de sayenizde hafızama kazındı☺️👍
Ersin Yildirim
Çok dogru,canı gönülden katılıyorum.Annemin söylediği her söz çok dogru,insanlar konuşarak anlaşır,yüz yüzden utanir,önemli konular karşılıklı saygı cercevesi içinde konuşarak hallolur,önemli bir konuyu telefonla konuşarak değil,kalkıp gidip yuzyuze,güler yüzle sakince konuşarak hallolur dedi.Ama tabi Allah anlayışsız,inatçı,dediğim dedik,halden anlamayan insanlarla karsiliastirmasin.Anlasarak olayları halletmeye çalışmak her iki tarafında lehine olur.Olaylar uzamadan ,çıkmaza girmeden sinir bozukluğu olmadan ,yerine göre biraz fedakarlık yaparak, anlayisla hallolmayacak şey yok diye düşünüyorum.
Semih Elmaağaçlı
İşte bu amicable settlement işi önemli… ben de bir Bengaldeş te yürümeyen anlaşmayı yürür hale getirmek için 25 gün kaldı idim… sonunda iş toparlandı…dönüş bileti rezervasyon için seyahat acentada beklerken bankoya kazılmış yazı ‘İf there will be hurt at the end do not prolong the agony’ Tekfen de bizlere amiyane tabirle gemi tutmayı belletti idiniz:) 🙏