Marmaris’ten Öteye Rodos’tan Ancona’ya
Araba sürmeyi sevdiğimden olsa gerek, uzun saatler yolculuk ettiğiniz tek varışlı istikametler yerine biraz git biraz kal tercihlerimle araba ile nerelere gitmeli, nasıl organize olmalı zihnimde kendiliğinden oluşurdu.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlSeyahat etmek ve yeni yerler, yeni insanlar, yeni kültürleri tanımak kafa yapısı daha üniversite yıllarımın başında oturmuştu zihnimin duvarlarına. “Türkiye Gençlik ve Turizm Kulübü” kurmuştuk Sarıyerli ve üniversiteli arkadaşlarla, erken kaybettiğimiz sevgili Süha Alnıtemiz önderliğinde. Kısa bir süre sonra diğer sosyal ve kültürel faaliyetlerimiz yanında, henüz adı yeni duyulmaya başlayan Bodrum’a seyahatler tertiplerdik 61-64 yıllarında. Kızlı erkekli, çoğunluğu talebe gençlerle İstanbul’dan otobüs ile çıkardık yola, Çanakkale’de geceleyerek ertesi gece varmaya çalışırdık Bodrum’a. Those were the wonderful days…!!!
Avrupa yollarında ilk araba sürüşüm 1985 yazında olmuştu. İstanbul’dan çıkarken yola, iki nihai hedef vardı: Rotterdam ve Londra. Londra’da ilk araba sürüşümde soldan ters trafiğe alışmak zor olmuştu. Dönüş keyfe kederdi, yani tam bir nerede trak orada bırak misali. Dönüşte nerelerde takılmıştık, aklımda kaldığı kadarıyla, Paris, St. Tropez, Monte Carlo, Trieste, Rijeka, Dubrovnik ve dahası...
Bir gün, 90’lı yılların başı, Mayıs ayındayız, zihnimin duvarlarından bir öneri düşüverdi: Marmaris’ten öteye, Rodos, Girit, Pire, Patras, Ancona. Sonrası yine keyfe keder diyiverdim. Sıra öneriyi kuvveden fiile çıkarmaya geldi. Telefon, fax organize ettim her şeyi ve İstanbul’dan çıktık yola, istikamet Marmaris’te bir iki gece geçirip Rodos’a yelken açmak.
Rodos
Güvertesine birkaç araba alabilen yolcu motoruyla iki saatlik bir yolculuktan sonra Rodos adasına varmıştık. Bildiğim kadarı ile şimdi araba almayan yolcu feribotları ile gidilebilmekte ve yaklaşık 60 dakika sürmekte. Bodrum’dan ya da başka bir limandan araba ile gitme fırsatı olabilir.
Bir zamanlar Dünyanın 7 Harikasından biri olan Rodos Heykeli’ne (Colossus of Rhodes) ev sahipliği yapan ada, Rodos Şövalyeleri ile tarihe kayıt düşmüş, Arnavut kaldırımlı sokakları ve tarihi mimarisi ile otantik bir atmosfer sunmaktadır. Adanın büyüklüğü, gezilecek, görülecek çok yerleri olması nedeniyle öyle günü birlik gidilen Yunan adalarından değil. Restoranları, tavernaları ve barları ile de ilgi duyanlara hareketli bir gece yaşamı sunmakta.
Biz bir hafta kalmıştık. Otelin adı, yanlış anımsamıyorsam, Paradise idi. Denizi, yemeği her şeyi ile çok memnun kalmış olmalıyız ki yıllar sonra çok büyük bir grup olarak gittiğimizde de aynı oteli tercih ettik. Gerçekten güzel ve keyifli zamanlar geçirilecek bir ada. Yunan mutfağının geleneksel tatları ve taze deniz ürünleri, sokaklarında gezerken karşınıza çıkan, adına souvlaki dedikleri, tadı hala damağımızda olan et veya tavuk şiş olarak servis edilen yanında kendine özgü sosu, domatesi, soğanı olan yemeği...
Otelden aklımda kalan şahane paellaları
Colossus of Rhodes
Dünyanın 7 harikasından biri sayılan Rodos Heykeli
Antik dünyanın en yüksek heykeli kabul edilen bu 33 metrelik heykel, M.Ö. 226 depreminde yıkılmış olmasına rağmen bazı kısımları korunmuştur. Ancak 653 yılında, I. Muaviye komutasındaki bir Arap kuvveti Rodos'u fethettiğinde heykel tamamen yıkılmış, kalıntıları da satılmıştır.
2008'den bu yana, Rodos Limanı'na yeni bir Kolossus inşa edilmesi için bir dizi öneri sunulmuş, ancak orijinal anıtın gerçek yeri hala tartışmalıdır.
Rodos Şövalyeleri
Önce Rodos Şövalyeleri, çok sonra da Malta Şövalyeleri ve Saint John Şövalyeleri olarak anılacak olan bu tarikat 1070’li yıllarda Kudüs’e hacca gelen Hristiyanları korumak için kurulmuş. Kendilerine Hospitalye yani Hastabakıcılar adını veren ve Kudüs’teki hasta hacıların tedavisi amacıyla işletilen bir hastane kuran bu tarikat, 1099’da Haçlılar'ın Kudüs’ü fethetmesinden sonra hatırı sayılır bir zenginliğe kavuşmuş. Katolik bir yardım derneği olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Tarihin bazı dönemlerinde bağımsız bir devlet olarak güçlü bir ordu ve donanmaya sahip olmuş, Avrupa, İslam ve Osmanlı tarihinde büyük izler bırakmıştır.
Girit
Rodos’tan bir akşam kalkan feribot, şafak vakti Girit Adası'nın ilk iskelesine varmıştı. Bizim Adalar seferi yapan Şehir Hatları vapurları gibi uğradığı iskeleler sonrasında Agios Nikalaos liman kasabasına bırakmıştı bizi, sanırım Heraklion’a kadar yola devam etmekteydi.
Berrak denizini, sıcak güneşini, keyifli yürüyüşlerini ve araba sürüşlerini, tavernalarında taptaze balıklar ile deniz mahsulleri ile lezzetli mutfağını sunacak olan, kendi halinde, bizde iz bırakan, küçük bir kasabaydı Agios Nikolaos.
Agios Nicolaos
Bu kasabada dünya ünlülerini ağırlayan lüks otelleri, göz alıcı karakteri ve plajları ile popüler bir tatil beldesi olan Elounda’da aynı adlı beach otelinde bir hafta konaklayıp kasabasında ve civarında da gezerek iz bırakan bir zaman parçası yaşamıştık.
Elounda
Girit sanki ada değil bir memleket, o kadar çok gezilecek yaşanacak yerleri var ki özellikle güney sahillerinde. Biz araba ile ancak Pire’ye hareket edeceğimiz Heraklion Limanı'na kadar kuzeyinde dolanmıştık. Mamafih sonrasında bir dostumuz bir daha gidersek diye gezdiği yerlerden önerilerde bulunmuştu.
- Agios Nikoloas yakında V ouglameni Gölü, efsaneye göre göl dipsizmiş. Gölün kıyısındaki restoranlarda güzel yemekler yemekte mümkün
- Adanın ortasında Lassithi yaylasında Zeus Mağarası ( Dikteon Antro)
- Güneyde hippilerin yaşadığı Matala Köyü
- Güneybatı ucunda yolu çok dar olmakla birlikte pembe kumları ve turkuaz denizi ile bir lagün Elafonissi Plajı
- Kuzeybatısında Osmanlıdan kalma sokakları, camileri, çok çeşitli restoranları ile Hanya
- Venediklilerden kalma binaları ile Rethymnon kasabası
- Doğusunda zeytinyağı fabrikaları ile Sitia
- Adanın liman şehri, Venedik kalesi, aslanlı çeşmesi, arkeoloji müzesi ile Heraklion
Pire Limanı, Korent Kanalı, Patras
Feribotla yaklaşık 10 saat, genelde kalkış saat:21:00 varış saat: 07.00
Zikretmeye gerek yok tabii, geceyi feribot kamarasında istirahat ederek geçirmek en avantajlısı. Heraklion'daki feribot iskelesinde bilet alırken sohbeti de koyulaştırmışız bilet kesen görevliyle, “Size çok güzel bir otel önereceğim, booking yapalım mı?“ diye sorunca, "Evet, iyi olur" dedik. Bunu dememizle o anda yapmıştı rezervasyonumuzu.
Pireaus Hotel Astrid, bilet kesenin dediğinden de fazlası imiş. Bizi hem çok memnun etmiş hem de gönlümüzde iz bırakmıştı.
Pire Limanı'nı anlatmaya gerek yok, malum Pire’nin popüler Turco (Micro) Limani: Balık, meze, deniz mahsulleri ve uzo ile keyifli saatler ve Atina gezmeleri... Yıllarınız denizcilik camiasında geçince yaşamınızda en çok gittiğiniz yer de Pire-Atina olabiliyor.
Üç gece sonra bir sabah yola revan olduk. Korent Kanalı gerçekten anlatıldığı kadar ilginçmiş.
78 km. -yaklaşık bir saatlik mesafede
Kanal 1893'ten bugüne kullanılmakta olup Adriyatik ve Ege Denizi arasında seyredecek gemiler için yaklaşık 215 mil tasarruf sağlamaktadır.
Kanal Girişi (Wikipedia)
Patras-Ancona
140 km yaklaşık 1,5 saat
Yine bir feribot, gece kalkış, iki gece bir gündüz boyunca Adriyatik’te ölü dalgalar eşliğinde seyir ve İtalya’nın Adriyatik sahilindeki liman şehri Ancona’ya varış.
Feribottan çıkar çıkmaz gözüm Roma tabelası aramaya başlamıştı bile, Ancona’da vakit kaybetmeye niyetimiz yoktu. Önce Roma! Ne demişler, "Bütün yollar Roma’ya çıkar". Bu sözü de dinlemiş olduk.
Sonrasında nasıl hissedersek, nerede trak orada bırak modunda devam ettik. İçimizden geçen Venedik, Rijeka, Dalmaçya Sahilleri, Balkanlar ve İstanbul oldu.
Yaşamımızın akışında seyahat etmek, gezmek, yeni yerler görmek, yeni kültürler tanımak, kendinize, ruh ve beden sağlığınıza, birikimlerinize, mutluluğunuza iyi geleceğini söylemek izahtan varestedir. Finansal okuryazarlık konusunda tam bir bilgi sahibi olmak, bütçenizi yaparken seyahat içinde tasarruf ve birikim yapmak iyi gelecek ve hissettirecektir.
Yazılarımı okumakta olduğunuz Para Durumu platformunu takip etmeniz, Finansal Okuryazarlık Erişim Derneği (FODER) ve MONAY üyeliklerinizin olması sizleri iyi bir finansal okuryazar olma yolunda destekleyecektir. Bu sayede paranızı, hayatınızı daha güzel yönetebilirsiniz.
10 Temmuz 2025
Heybeliada