Çalışma Hayatında Kendine Güvenmekte Zorluk Çekiyorsan
Geçen gün arada bir uğradığım kafenin kasasında çalışan ışık ışık, temiz yüzlü genç kızdan bir şeyler istemiştim ki araya kafenin yöneticisi hanım girdi. Kendisiyle tanışırız, ama onun genç kıza müdahalesindeki tutumu dikkatimi çekince genç muhattabıma sordum:
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone Ol-Böyle bir yönetenin sende yarattığı duygu nedir?
“Gerer! Beni de gerer ortamı da gerer,” dedi.
O esnada kahve hazırlamakta olan genç erkek çalışanın bize kulak misafiri olduğunu görünce aynı soruyu kendisine yönelttim. Onun da cevabı,
“Katılıyorum. Hem hepimizi hem ortamı gerer,” oldu.
Sonrasında biraz da espri katarak onların bu cevaplarını yönetici hanıma ilettim.
Ondan gelen cevap ise yoruma açıktı:
“Şimdiki gençlere güler yüzlü davranmak lazım!”
***
İnsan davranışına ilişkin güçlü bir anlayışa sahip olmak işyerinde ve hatta özel hayatta başarı için hayati önem taşıyabilir, yöneticiler, birlikte çalıştıkları kişilerin psikolojik eğilimlerini tanımlamayı öğrendiklerinde onlarla en etkili şekilde nasıl çalışacaklarını bilebilirler.
İnsan yönetimde başarı, bir anlamda, kişilerin ruh hallerini anlamada ve onlarla başa çıkmadaki ustalıkta yatar. Bazı yönetenler ise doğal disiplin anlayışları ya da güçlü karizmalarıyla çalışanlarını pasif hale getirebilmektelerdir.
Bazı yöneticiler, hiyerarşik katılığa ve disipline dayanan değerlere bağlı kalma, aşağı olduklarını düşündükleri kişileri küçümseme eğiliminde olabilirler. Böylesine bir liderlik tarzında başkalarının görüşleri veya geri bildirimleri dikkate alınmadığı için, bu durum çoğu zaman çalışanların şirket içinde kendilerine değer verilmediğini hissetmelerine yol açabilir ve bu da moral bozucu olabilir.
Öte yandan, genellikle bireylere emir vererek iş yaptıran sert mizaçlı, emirlerinin sorgulanmasını istemeyen ast üst hiyerarşinin mutlak olarak uygulanması gerektiğini savunan, katı birtakım kuralları bulunan yöneticiler de vardır.
Çoğunluk görüşe göre başarılı liderlerin çoğu güçlü, sabit fikirli, açık sözlü, affetmez ve azimlidir. Öyle mi acaba? Tam bir reçetesi olmasa da iş hayatındaki başarılarını kolaylaştıran bu nitelikler aynı zamanda onların üzerinde çalışmayı da zorlaştırır, özellikle de kendine güven konusunda zorluk yaşayan bir çalışanı isen.
İşyerinde kendini güvende hissetmeyen bir çalışan elinden gelenin en iyisini yapamaz. Yetkili liderler yollarını nadiren değiştirirler, bu nedenle kendini böyle bir yöneten için çalışırken bulursan, onların dünyasında başarılı olmak istiyorsan zihniyetini değiştirmen gerekebilir.
Nasıl mı?
(Reçetesi yok tabii, yeter ki alınganlık olmasın, algılar doğru çalışsın)
- Performansın nasıl olursa olsun sahip çık
İyi veya kötü performansına sahip çık, ne yaparsan yap bahane üretme, başkasını suçlama, aksine ders aldığını, aynı hatanın tekerrür etmeyeceğini söyle. Bu şekilde saygı görebilirsin, tabii aynı hatayı bir daha yapıp, denizcilik tabiri ile demuraja düşmeyesin! (Once on demurrage always on demurrage-Tekrar aynı hatayı hep yapacağın yaftası sana yapıştırılabilir)
- Kontrolün onlarda olduğunu hissetmelerine izin ver
Patronlar her şeyin kontrolünü ellerinde tuttuklarında kendilerini daha iyi hissedebilir. Sorumlu olduğunu kanıtlarsan, giderek daha fazla kontrolü sana devredeceklerdir. Bu liderlerle güven kazanılmalıdır.
- Öfkelerinin muhtemelen seninle ilgili olmadığını anla
- Dürtüsel tepki verme
- Saygı ve nezaketle davran
- Hiçbir şeyi kişisel algılama
Patronun odaklandığı üretkenlik, verimlilik ve alınan sonuçlardır, yoksa çalışanın duyguları hakkında endişe duyacak, ilgilenecek ne zamanı ne de eğilimi vardır, elbette istisnalar hariç. Sana geri bildirimleri, doğru ya da değil, onların gerçek olarak gördükleri şeylere ilişkin bakış açılarıdır
Güven Hormonu olarak Oksitosin de Yardımcı Olabilir mi?
“Aşk, sevgi, mutluluk ve bağlanma” hormonu olarak bilinen oksitosin (oxytocin) aynı zamanda bir güven hormonudur da. Rahatlamaya, korkusuzluğa, birbirinden memnun olmaya, başkalarıyla empati kurmaya, güven duymaya ve pozitif ilişkiler kurmaya yardımcı olan bir nöropeptiddir (stresle başa çıkmada vücudu koruyucu role sahip, beyin aktivitesini etkileyen sinyal molekülleri).
Bu hormonun özgüven ve güvenme duygusu ile ilişkisi:
- Oksitosin seviyeleri arttığında, insanlar başkalarına daha fazla güvenme eğiliminde olur.
- Grup içindeki bireylerin birbirine güvenmesini ve işbirliğini artırarak sosyal bağları kuvvetlendirir.
- Oksitosin, sosyal kaygıyı azaltarak bireyin kendini daha rahat hissetmesini sağlayabilir.
- Toplum içinde kendini güvende ve kabul edilmiş hissetmek, özgüvenin artmasına yardımcı olabilir.
- Ancak oksitosin doğrudan özgüveni artırmaz; daha çok kişinin sosyal ilişkilerinde rahat ve kendine güvenli hissetmesini destekler.
Sonuç olarak, oksitosin güvenme duygusunu doğrudan etkilerken, özgüveni dolaylı olarak destekleyen bir role sahiptir. Özellikle sosyal etkileşimlerde bireyin kendini rahat hissetmesi, güven ilişkisi kurabilmesi ve topluma ait olduğunu hissetmesi açısından önemli bir hormon olarak kabul edilir.
(Not. Aşırı güven bazen mantıksız riskler almaya yol açabilir.)
Oksitosin Hormonu Nasıl Artar?
- Düzenli egzersiz yaparak
- Sevdiğin müziği dinleyerek
- Dost ve arkadaş meclislerinde sohbetleri, zamanı paylaşarak
- Ruhunun cömertliği ile karşındakini güzel sözler söyleyerek, keyif vererek
- Masaj, yoga ile beden ve ruh sağlığı iyileştirerek
- Doğada gezerek, yürüyüş yaparak
- Hayvan sevgisi ve olanağın varsa sahiplenerek
- Aşk. Aşkı yaşayarak
- Ve sarılarak
- Ve seni sana ne iyi hissettiriyorsa onları yaparak
21 Şubat 2025
Suadiye