Hobi Edinmek-Bağlama

Bu yazım “Hobi Edinmek” serisinin ikinci yazısı olma niteliğini taşıyor. Bu seriyi oluşturmamın sebebi, edindiğim hobilere ilgi duyanlara rehber olmak veyahut, herhangi bir hobi edinmeyi düşünen kişilere ilham olabilmek.

Bir müzik çalgısı çalmak. Birçok kişi bunu başaranlara özenmiş ve başarmayı ummuştur. Sizin de bu kişilerden olduğunuzu hissedebiliyorum. Ben de aynı şekilde küçüklüğümden beri merak etmiş ancak, hiçbir zaman başlama fırsatı bulamamış hatta daha doğrusu başlama cesaretini gösterememiştim.

Geçtiğimiz Mart ayının sonlarında hatta belki de Nisan ayının başlarında emin değilim; yavaştan mağazalar kapanmaya, insanlar evine çekilmeye başlamıştı. Ben de bu belirsiz zamanları nasıl değerlendireceğimi düşünürken son zamanlarda kafamda iyice yer eden bağlama çalma isteğini hayata geçirmeye karar verdim. Tüm samimiyetimle söylüyorum daha önce bağlama hakkında bildiğim tek şey telli çalgı olduğuydu. Bir de akort yapılmadan çalınamadığını biliyordum yalan olmasın. Bunun dışında ailemde herhangi bir müzik aletiyle ilgilenen kimse de yoktu. Fikrini alabileceğim tek kişi bağlama çaldığını bildiğim ortaokuldan eski bir arkadaşımdı. Bunları size bu şekilde belirtiyorum ki herhangi bir şeyi öğrenmenin en zor kısmının başlamak olduğunun benimle birlikte tekrar tekrar farkına varabilesiniz. Ne doğuştan bir yetenek ne bir rehber… Tek sahip olduğum bolca vakit ve kenara attığım bir miktar para.

İlk aşamada bağlamanın ne olduğunu öğrenmeliydim. İnternette biraz araştırma yaptım. Bağlama nasıl seçilir, türleri nelerdir ve çalmayı nasıl öğrenebilirim gibi sorulara cevap buldum. Bu kısa araştırmadan sonra ortaokuldan arkadaşımı aradım. Nereden bağlama alabileceğimi öğrendim ve alışverişe çıktım. 280 TL’ye pek güzel olmayan ancak, fiyatına göre kaliteli olan kısa sap bir öğrenci bağlaması aldım. Kısa sap bağlama, o hepimizin bildiği ustaların çaldığı bağlamanın kısa saplı olan hali sadece. Çalış biçimi uzun sap bağlamaya kıyasla daha kolay diye bildiğimden ve elde tutması, uzun sapa kıyasla ufak olduğu için, daha kolay olduğundan kısa sap bağlama çalmayı tercih ettim. Aşık Veysel, Neşet Ertaş gibi büyük ustalar uzun sap bağlama çalarlar. Ancak, kısa sap bağlamada da efsane olan Musa Eroğlu gibi isimler vardır. Uzun sap bağlama çalmayı hiç denemedim ancak, söylenene göre çalması daha zormuş. Bu bilgileri göz önünde bulundurarak siz de ne çalacağınıza karar verebilirsiniz. 

Nasıl tutulacağını bile bilmediğim bağlamam elimdeydi. Daha önceden keşfettiğim https://www. youtube.com/playlist?list= PLSm53SvGjia6HHAm8WmWSkQqfMObMMoYs çalma listesinin başından izlemeye başladım. Her gün ortalama birer video izlemeye çalışıp her videonun üzerine çalıştıktan sonra, 1.5 ay gibi kısa bir süre içerisinde çok sevdiğim, hayalim olan “Aşık Veysel - Uzun İnce Bir Yoldayım” şarkısını çalıp söylemeye başlamıştım. 

Günde ortalama yarım saat uğraşarak çalmayı öğrendiğim bu enstrüman, karantina günlerinde en büyük dostlarımdan biri oldu. Yaşam boyu benimle gelecek bu kabiliyet; hayatımın renklenmesine, farklılaşmasına yol açtı.

Ne demiş Aşık Veysel: “Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece”. Durmadan devam ettiğimiz bu hayat yolunda; bizimle birlikte yol alacak insan biriktirdiğimiz kadar, değer de biriktirelim ki hayatımız daha katlanabilir olsun.  

Etiketler hobi
Yorumlar
Kalan Karakter 800