Fethi Denizmen

info@paradurumu.tv
TÜM YAZILARI
Ey talih, Ay gibi değişkensin Her şeyin başında merak, ilgi, alt yapı, bilgi donanım gelmekte elbette ancak şu da bir gerçek ki rastlantılar değiştirebilmektedir hayatın akışını. Kaçırılan ve yağmalanan sanat eserleri Sanat eserleri kazının yapıldığı ülkelere ait müzelerde yer alması gerekir, doğru olan bu elbette. Bu yazımda kaçırılan, iade edilen ve edilmeyen birkaç eserin hikayesini kısaca anlatmaya çalışacağım... Hükmeden mi, itaat eden mi? Başlıktaki soruyu kime sorsam alacağım cevap ne hükmeden ne de itaat edenim olacaktır. Hele de bu soru sorulduğunda ilişkileri aklına gelirse cevap muhtemelen eşitlikçi romantizm düzeylerinde olabilecektir. Peki ya içindeki, söyleyemediği duygular? Yeni moda yatırım: Kesirli Sanat Bugünkü yazımda milyon dolarlık sanat eserlerine yatırım yapma imkanını sunan yeni ve gelişmekte olan bir akımdan söz etmek istiyorum: Fractional investing art. ‘Param mı var biriktireyim?’ diyenlere bir girişimcilik hikayesi Son on senedir kim olursa olsun, bir mağaza görevlisi, bir tıp doktoru, bir otel görevlisi, bir garson, sormadan geçemediğim sorudur “Para biriktiriyor musun?’’ ve maalesef çoğunlukla aldığım cevap da ‘’Param mı var biriktireyim?’’ Tarihin en yüksek sanat koleksiyonu satışından Khalil Bey hikayesine Tarihte ilk ve tek Osmanlı koleksiyon sahibi Khalil Bey'in (Halil Şakir Paşa) renkli yaşamı, özellikle Paris günleri, sanata yoğun ilgisi, müzelerde sergilenen eserleri bir film veya dizi konusu olabilir.
Sevgi ve inancın iyileştirici gücü Anna Dostoevskaya Genç kız ünlü yazarın evinin kapısını çalarken heyecan doludur. Öyle ya daha steno kursunu bitireli henüz altı ay oldu fazla da tecrübem yok acaba beni stenograf olarak kabul edecek mi diye düşünürken kapı açılır... Bir duvar saatinin öyküsü! Evlerde var mıdır hâlâ, varsa da duvarda süs gibi durmaktadır yoksa zamanı geldiğinde kurup tekrar çalışmasına aralıksız devamı sağlanır mı eski, tarihi diyebileceğimiz duvar saatlerinin. Nasıl yaşayacağını kim belirler? Yaşamakta olduğun hayatından memnun görünmüyor, için içini kemiriyor, hatta nedenlerini düşünüyorsun. Bulamadın değil mi, tekrar düşünmeye ne dersin? Derinlerde bir şeyler eksik olmasın? Just on the ground Göcek koyuna bir yük gemisi, 'yok olmaz olamaz, mümkün değil' deyişiniz şu an kulaklarımda çınlamakta... Hayal etmesi biraz zor olacak ancak Likyalılar, asırlar öncesinde beni düşünmüşler... Anlamak mı anlaşılmak mı? Kendinize sordunuz mu hiç hangisi tercihindir diye, zira genelde insanlar anlamaktan ziyade anlaşılmak ister. Hatta çoğu zaman serzenişte de bulunur beni anlamıyorlar diyerek üzüntülü bir ses tonuyla. Duyarlılığın arkasında sorumluluk vardır Yolda yürüyorsun, kırılmış şişe parçaları gördün, etrafına bakındın, o an kimse yok, içinden hemen geçen duygu “Ya biri görmez de ayağına batarsa” mı olur, ya da “Şimdi bu parçaları topla, nerede çöp kutusu, konteyneri, boş ver yürümeye devam et” mi.? Hükmedilemez alt beyin ve yaratılan talep Talep yaratma ya da oluşturma, sunulan ürün ve hizmetlere yönelik farkındalık sağlamak, ilgi çekmek, pazar payı arttırmak ve algı ile alt beyinlere yerleştirmek diye tanımlanabilir. Ekonominin temeli alıcılar yaratmaktır. Ürününüz varsa satmak yetmez, onları alacak tüketici oluşturmalısınız. Takdir, memnuniyet ve sanat Sadece bakmak değildir sanatı anlamak. Tarih boyunca sanat kültürü, malzeme kullanımları ve güzellik duygusunu anlamadan sanatı anlamak zordur. Cimri erkek ile kim evlenir? Kadınların erkeklerde cimriliği ne kadar olumsuz algıladıkları ışığında, böyle erkelerle kimin evleneceğini merak edebiliriz. Ancak cimri insanlar mutlaka kötü insanlar olacaktır diye bir şey yok.