Cemal Çalımer

info@paradurumu.tv
TÜM YAZILARI
Akıl, Bilim ve Atatürk 17. yüzyıl, hatta 16. yüzyılın sonlarından başlayarak Osmanlı’da ‘Nizam-ı alemin’ ufku kararmaya başlar. Yeni yüzyıl boyunca da bu uğursuzluklar devam eder. Osmanlı orduları artık sınırlarda hırpalanmaktadır... Hayal ve Gerçek Şu kısacık ömrümüzün acaba ne kadarı hayal, ne kadarı gerçektir? 'Böylesi anlamsız ve saçma bir soru olabilir mi?' diyesi geliyor insanın... Bir Tuhaf Yolculuk! Gecenin bir saatinde evden çıktı. Nemli kaldırımları geçerek sinemanın yanındaki parka geldi. Uykusunun kaçtığı bazı geceler hep yapardı bunu... Özveri ve Özverili Olmak (Özgecilik) Özveri kavramı Arapça ‘fedakârlık’ yerine Türk Dil Kurumunca önerilmiş ve bu saatten sonra da dilimizde yerini alarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmış anlamı, içeriği ve sadeliği ile çok güzel kavramlarımızdan biridir. Yönetenler, Yönetilenler ve Paradigmalar İnsan yaşamı boyunca hem yöneten, hem de yönetilen konumundadır. Bu konumlarımız içinde yaşadığımız toplumun bize biçtiği rol ve statüler gereğidir. Algılar, Algılanmalar ve Kırgınlıklar! Yazın sıcak günleri artık geride kaldı. İnsanın enerjisini soğuran o sıcaklar sonbaharın ılık günlerine teslim oldu. Şimdi her birimiz daha enerjik, daha mutedil bir ortama eriştik.
Söyleşi ve ‘Saudade’* Güzel bir sözdür ‘söyleşi’; hem ahenk, hem anlam, hem de derinlik bakımından... Onur ve Kibir Bugün ‘Büyüklenme’ olarak Türkçeleştirdiğimiz ‘Kibir’ sözcüğü Arapça ‘Kibr’ sözcüğünden gelir, anlamı: 1. Büyüklük, büyük olma 2. Büyüklük taslama. Yüksekten bakma, büyüklenme şeklindedir. Akıl ve Mutluluk Üzerine “Saadet, insanın kendi ocak başındadır. Onu, başkalarının bahçesinde aramak hüsranla neticelenen bir maceradır.” Başlamak ve Bitirmek “Hayatın en acı tarafı, insanların çektikleri ıstıraplar değil, hayatta kaçırdıkları fırsatlardır.” Ağustos Böceği ile Karınca Bilindiği gibi Ağustos ayı yaz mevsiminin en sıcak aydır. Bu yıl da böyle, sıcak her şeyi esir almış, tüm canlılar bir yerlere sığınmış. Ağustos böceklerinin yoğun, devamlı ve kendine özgü çığlıkları olmasa insan yaşam durdu sanacak. Az-Çok Meselesi ‘Az’ ve ‘Çok’ kavramları, davranış biçimlerimize yön veren temel ikilemlerdendir. ‘Az-Çok’ meselesi tarih boyunca insan ve onun yaşamıyla iç içe olmuştur. Bu yüzden de bütün kadîm öğretilerin ve semavî dinlerin tartışılan önemli konularından birini teşkil eder.