Cemal Çalımer
info@paradurumu.tv
TÜM YAZILARI
Bastığımız toprak!
"Üzerine bastığımız toprak, soluklandığımız hava, özgürlüğümüzü haykırdığımız gökyüzü, yemişini meyvesini yediğimiz ağaçlar, nimetlerinden yararlandığımız ormanlar, bereketin fışkırdığı denizler ve üstünde güvenle gezindiğimiz yeryüzü meğer çok kıymetliymiş..."
Kerkenez’in dünyası
"Yaşam dediğin nedir ki? Koca koca dalgalarıyla bir umman. Dalgaların bir altında bir üstünde olur insan. Çocukluğumdan bu yana hep dalgalarla boğuştum. Bir altta, bir üstte kalaraktan..."
Yoldaş! Cemal Çalımer yazdı
"Kendimi bildim bileli sokaklardayım. Sokaklarda doğmuşum, sokaklarda yaşıyorum ve büyük bir olasılıkla da sokaklarda öleceğim. Çünkü ben bir sokak köpeğiyim."
Kadın! (Güç ve Sevgi)
Hikâye, Yahudi Mitolojisi’nden esinlenerek kaleme alınmıştır...
Deprem gerçeğinin ardından…
İtalo Calvino’nun “Kesişen Yazgılar Şatosu” adlı kitabının İlk sözü; “Bekliyorum!” Son sözü ise; “Sık Bir Ormanın Ortasında Kalmışım” dır.
Stendhal Bu Durumda Ne Yapardı?
“Bir tür bireyciliktir bencillik.”
Ali Rüstem Bey
‘İstanbul’un taşı toprağı altındır’ denerek kente günün her saatinde akın akın insan gelmektedir. Köy yerinde işsiz güçsüz dolaşanlar, ırgatlar, rençperler satıp savarak ya da borçlanarak, bu şehre atmıştır kendilerini….
Sırlarımız kutsalımızdır, aşklarımız da öyle!
Razi Bey iki türlü yanıyordu; hem aşkından, hem de aşkının bilinmemesinden…
İstasyon yazarı! Cemal Çalımer yazdı…
Evimiz demiryolunun kenarındaydı. İki katlı ahşap bir evdi; atadan kalmaydı. Trenler gelip geçtikçe ev temelinden sarsılır, camı çerçevesi zıngırdardı...
Varsıllık ve yoksulluk üstüne... Cemal Çalımer yazdı
İnsandan gayri hiçbir canlı zengin olmayı düşünmez. İnsanı aç gözlü yapan insanın bu arzusudur. Birileri zengin olmak isteyince fakirlik de birilerinin kaderi olmaktadır.
Prosta! Cemal Çalımer yazdı
Hikâyenin kahramanlarının her ikisi de yaşlı olunca; anlatım karışıklığına ve algılama yanlışlarına yol açmamak bakımından; yaşça ileri, fakat görünümü diri olan yaşlıyı “Ense-kulak”; yaşça küçük, fakat yıpranmış ve kavruk olan ilk yaşlıyı ise “Kavruk” olarak adlandıracağım için çok üzgünüm...
Felâtun Bey ve Gözlüğü (2) (İskenderiye Feneri)
Esasen iki taneydiler; birini seyahatte kaybettim, biri de bu evde yok oldu. Benim gibi bir insanın başına gelsin bu, hayret doğrusu!
Felâtun Bey ile Mesrûre Hanım - 1
İşte tam da buraya koymuştum giderken. Başka bir yere koymam mümkün değil. Daha henüz bunamadım. Esasen düzenli, disiplinli bir adamım...
Hayatın içinden…
Yolun sonuna geldik galiba! Galiba deyimi, insanın yüreğinde bir umut taşı. Her şeyi kaybediyor da umudunu yitirmiyor insan. Kendimi bildim bileli hep gençtir, hep dinamiktir umut. Yaşlanmak nedir bilmiyor. Beni yolcu edip ardımca kalacağa benzer.
Aravak! - Yurdundan uzakta ölmek!
Kadın, Bahamalar’da Grand Türk’teki villasında yaşlı, yorgun ve yapayalnızdı. Sonuna gelmişti yolun; artık ne yaşam isteği, ne de yaşamaya mecali kalmıştı.