Sizden Gelenler

Şapka kültürü

"Tarih boyunca şapka geleneksel kıyafetlerin ayrılmaz parçası ve aksesuarı olduğu gibi, sosyal ve politik statüden bulunduğunuz yere, mevkiye, hatta menşe ülkelerin simgesi haline gelmiştir. Şapkaların oluşumunda kim bilir ne kadar çok ilginç hikayeleri de vardır..."

Antik çağlarda Yunanlıların tipik bir konik şapka olan Pilo, Romalıların Pileus dedikleri şapkalar genelde keçeden bazen de deriden yapılmakta idi. Şapkaların statü göstergesi özelliği de vardı, Mesela Eski Yunanda şapka fakir halk ve alt sınıf tarafından giyilirken Romalılarda zenginler giyerdi.

Romalılar arasında keçe şapka aynı zamanda özgürlüğün sembolü idi, kölelerin özgürlük vaadiyle silaha çağrıldığı ifade, yani, Servos ad pileum vocare, bunun bir göstergesi idi.

Şapkanın korunmuş en eski örneği, Mısır’ın doğusunda Mons Claudianus Roma Ocağında bulunmuş olup (M.S 120) koyu yeşil renkte, kısa fes ve korugan şapkaya benzemektedir.

8. Yüzyılın ikinci yarısında ve 19. yüzyılın ilk çeyreğinde etkili olan sanat akımı Rokoko Dönemi’nde kadınlar tüy, inci, kurdele gibi aksesuarlarla donattıkları şapkalarıyla geziniyorlardı. 1770’lerde saç modelleri ile birleşen devasa başlıklar Marie Antoinette sayesinde moda olsa da politik dergilerde hicvediliyor ve saraydaki çöküşün bir göstergesi sayılıyordu.    

Günümüzde her ne kadar şapka eskisi kadar sık kullanılan bir aksesuar olmasa da genel kültür anlamında bilmemiz gereken bazı şapka terimleri öğrenmekte fayda var. Özellikle modaya ilgi duyan biriyseniz şapkaların moda tarihindeki yerinin öneminin mutlaka farkındasınızdır. Modern anlamda modanın kurucularından Coco Chanel’in dahi dünyanın en kalıcı ve en çok bilinen markalarından biri olma serüvenine şapka ile başladığı bilinmektedir.  

Şapka aksesuar olmanın ötesinde insanlarda sosyal statüsü, politik görüşleri, dini inançları, meslekleri hakkında bilgi verirken iklim, kültür ve coğrafya ya göre de değişiklikler arz etmiştir, Meksika şapkası, Rus kalpağı gibi. Şapka, bir bakıma, ruh halini iyileştirmek için her zaman güvenebileceğin bir yaşam ve stil unsuru da sunabilir.     

Kullanılan Şapkalardan Bazıları:

Günümüzde her ne kadar kıyafetin daimi bir tamamlayıcısından aksesuara dönüşmüş olsa da şapka tarih boyunca yerini almıştır. Fötr şapkadan silindir şapkaya, balıkçı şapkadan bereye kadar her tasarımın kendine has büyüleyici sırları ve en sevilen hayranların bile bilemeyeceği gizli hikayelerle dolu zengin bir geçmişi vardır.     

***Fötr şapka

Fötr şapka denince aklıma, hem de görsel olarak, öncelikle 1950’li ve 60’lı yıllardaki Beyoğlu gelir. Son derece temiz giyimli, şık beyler, neredeyse hepsinde fötr şapka, tanıdık simalara rastlayınca tatlı bir tebessüm eşliğinde şapkasını çıkarıp hafifçe eğerek selam verişi, tabii karşılıklı olarak. Elbette şık bayanlar, moda şapkaları ve bazılarında da vualetler, her yönü ile bambaşka güzel ambiyansındaki insanları, zarafeti unutulmazlar arasındadır.  İsminin Fransız oyun yazarı Victorien Sardou (1831-1908) tarafından yazılan bir oyunun karakteri Prenses Fedora Romanoff’tan aldığı söylenir. Fötr şapka İspanyolca konuşan ülkeler için güneşten rüzgardan koruyan herhangi bir kenarlı şapka olabilir.  Daha geniş kenarlar, dekoratif unsurlar ve saman yerine keçe gibi daha pahalı malzemelerin hepsi zenginliğin göstergeleriydi.      

 ***Fes

Fas'ın Fez kentine özgü kızıl meyvelerden yapılan boya, aslında şapkaya karakteristik rengini veriyordu ve bu da İngilizce adını da açıklıyor. İlginçtir ki, fes aslında Fas'ta tarboosh (kesik koni şeklinde, dar, tepesi düz, siperliği olmayan şapka) olarak bilinirdi. Keçe veya ipek püsküllü kumaştan yapılmış olup, özellikle Müslüman erkekler tarafından Doğu Akdeniz bölgesinde ayrı bir başlık olarak giyilmiştir. Kadınların giydiği tarboosh, zengin malzemelerden yapılmış ve süslemeler ilaveli edilmiştir.  

Sultan II. Mahmud'un (1785-1839) modernizasyon çabalarının bir parçası olarak fes standart askeri kıyafetini yaptığı Osmanlı İmparatorluğu döneminde popüler hale gelmiştir.     

 1829 yılında gerçekleştirdiği kılık-kıyafet devrimi sonrasındaki giysileriyle

II. Mahmud - Vikipedi (wikipedia.org)

***Meksika Kökenli Sombrero Şapka

Son derece geniş ve konik kenarlı sombrero şapkaların kökeni Meksika. Şapkanın kenarları o denli geniş ki giyen kişinin baş, boyun ve omuz bölgesini kaplıyor. Aslında şapkanın ismi de buradan geliyor. Çünkü İspanyolca “sombre” kelimesi gölge anlamına geliyor. Kimin icat ettiği bilinmemekle birlikte sombrero şapkalar halen Meksika kültürünün bir parçası ve sembolü.

***Ponponlu Şapka

Kökeni 16ncı yüzyılda İskoç erkeklerin taktığı boneden gelmektedir. Tarihin akışında değişiklikler göstermiştir.

Hollanda’nın Rotterdam liman şehrinde 70’li yıllarda stajda iken yeşil renkli ponponlu benim sembolüm haline gelen bir şapkam vardı, hala gözümün önüne gelir. Tam 25 sene kullanmış ancak Londra hava limanında chek in yapan kadın ile ekstra ağırlık tartışması yaparken şapkamı çıkarmış standın üzerini bırakmış, ancak uçakta aklıma gelmişti unuttuğum.!

 ***Konik Asya Şapkası 

Doğu ve Güney Doğu Asya arasında birçok ülkede kullanılmaktadır. Kullanıcıları hem güneşten hem yağmurdan korumak için tasarlanmış pratik bir şapkadır.

*** Klasik Kovboy ( Stetson) Şapka  

Amerikan kovboy ve şerif şapkaları olarak tanınan kenarları düz ve geniş başlayıp  yana doğru kıvrılırken tepe kısmında boğumlar bulunan model. Özelliği su geçirmez ve koruyucu oluşu.

*** Kalpak ( Uşanka )

Rusların kullandığı özel bir şapka türüdür. Ayrıca askerî üniformanın da önemli bir parçasıdır. Soğuk havalarda baş, kulak, boyun ve baş üstü bölgelerini korur ve sıcak tutar. Kürkten yapılmışlardır ve soğuk bölgelerde yoğun şekilde kullanılmaktadır.

Daha birçok şapka modelleri vardır. Mesela Fransa’da kraliyet eğlenceleri için kralların özel hokkabazlarının kullandığı, sonraları resmi merasimlerde giyilen parlak tüylü Silindir Şapka, 1960’lı yıllara kadar Londra centilmenlerinin dışarlık kıyafetlerinin ayrılmaz bir parçası olan Melon Şapka, soğuk memleketlerde giyilen çuhadan başlık Bere, Ekvador’da yapılan dokunması iki üç gün süren, Panama kanalının kazılmasında kullanılan Panama Şapkaları ve Kraliyet Şapkaları.

Çeşitli toplulukların ve kültürlerin liderlerinin, tebaaları için statülerini ve önemlerini göstermenin harika bir yolu olan şapka takmaları uzun zamandır bir gelenektir. Bir kraliyet ailesinin benzersiz tacını veya bir şefin muhteşem başlığını düşünün. Dikkati hem kişiye hem de yüzüne çekmeye çalışırlar ve çevredekilerin dikkatini çekmeye çalışırlar.

Şapka Devrimi

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni dünyanın en çağdaş ülkeleri seviyesine çıkartmak, Türk toplumunu bütünü ile çağdaş, tüm manası ve görünüşü ile modern bir toplum haline gelmesi için insanımızın kılık kıyafet yapısı üzerinde de gerekli değişimleri plânlamış ve bu maksatla 1925 yılında Şapka ve Kıyafet Devrimi yapılmıştır.

Fes, kalpak, külah, takke, sarık gibi başlıkların yanı sıra cübbe, ceket, şalvar, potur, pantolon gibi her çeşit kıyafet, toplumumuza dış görünüş bakımından karmaşık bir manzara veriyordu. Halbuki fikriyle, düşünüş biçimiyle uygar olmaya karar veren Türk milleti, bunu yaşayışıyla, dış görünüşüyle de kanıtlamalıydı.

Atatürk, çeşitli vesilelerle gerek halkın durumunu yakından takip etmek, gerekse inkılâpların topluma yansımalarını görmek için yurt gezilerine çıkmıştır. Bu gezilerinden biri şapka inkılâbını başlattığı Kastamonu gezisidir. 23 Ağustos 1925’te Kastamonu’ya gelen Atatürk, burada yaptığı konuşmada, kıyafet meselesini medenî olmanın, çağdaşlaşmanın bir gereği olarak ele almıştır. Atatürk buradaki bir konuşmasında da özetle kıyafetimizin millî ve medenî olmadı­ğını, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkının medenî oldu­ğunu, baştan aşağıya her alanda medenî olmasını, medenî ve uluslararası kıyafetin benimsenmesinin gerekliliğini vurgulamıştır. Medenî kıyafeti ise, ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantolon, yelek, gömlek, kravat, ceket ve bunları tamamlayan ve şapka diye adlandırılan serpuş olarak tanımlamıştır. Kastamonu’dan 31 Ağustos 1925’te ayrılan Mustafa Kema, 1 Eylül 1925’te Ankara’ya döndüğünde başında şapkası vardır ve kendisini karşılayanlar da şapka giymişlerdir.

Şapka Kanunu

Kanun No. 671 Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun 28 Teşrinisani (Kasım) 1341(1925):

 Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idare-i umumiye ve mahalliye ve bilumum müessesata mensup memurin ve müstahdemin, Türk milletinin giymiş olduğu şapkayı giymek mecburiyetindedirler. Türkiye halkının da umumî serpuşu şapka olup buna aykırı bir alışkanlığın devamını hükümet meneder. 

Şapkalar sizi gerçekten farklı yerlere götürebilir ve hem geçmiş hem de şimdiki kültüre dair ilginç bilgiler verebilir.

29 Aralık 2023

Suadiye