Sizden Gelenler

Duygusal iniş ve çıkışlardan nasıl kaçınılır?

"...Yeni bir ritim, yeni bir uyum, olumsuz duygulardan uzaklaşma ve zihnini arındırma, içinde çoğalan yaşam sevincine dönüşebilecektir, paylaşımcılığın, hoşgörün ve sevecenliğin artabilecek, yaşamak ne güzel şey diyebileceksiniz..."

Son zamanlarda içinde tanımlayamadığın bir sıkıntı, huzursuzluk, yorgunluk gibi haller hissediyor, bunalım takılıyorsan, gelecek günlerden endişe duyuyorsan, iç dünyan, üstelik bir de içinde yaşadığımız dünya halleri, iklim anormallikleri, bir de üstüne üstlük kafanda bin bir finansal hesaplamalar varsa, ne yapsak acaba?

Bütün bunlar hayatın akışında hepimizin başına gelebilen ve bir şekilde buralardan çıkış yolu görüp kendimize düzlükte bulduğumuz, huzura kavuştuğumuz zamanlar, yaşanası şeyler. Umudun, yaşam sevincin, çalışkanlığın, pes etmemen, meydan okuman, yönünü iyimserlik ve akılcı yönlere çevirmenle zaten geçecektir bu tür çalkantılar.

Öyleyse öncelikle ne diyelim, “bu da geçer yahu…! Geçecektir de.     

Dünyanın hali de biz bireylere yansımakta, özellikle pandemi sonrasında enfeksiyon kapma korkusu, sevdiklerini düşünme, finansal sorunlar, haber bültenlerinde hep iç karartıcı, endişe yükleyici olaylar, seller, depremler, olumsuzluklar neticesi anksiyete ve depresyon halleri giderek artmakta...

Önemli olan bu duygusal iniş çıkışlardan nasıl kaçınılacağıdır.

Bütün bunların üstünden gelinebileceğine öncelikle inanmak ve umudu korumak gerekir. Kaygı ve ruh hali değişimlerinden uzaklaşmak için yaşam tarzında bazı değişiklikler yaparak üstesinden gelinebileceğini söylemekte yapılan araştırmalar... Her şeyden önce ruh sağlığını korumak için seni çevreyle daha uyumlu hale getiren ve hayatı yavaş tempoda sürdüren faaliyetlerde bulunma, doğayla bağlantı kurma ve bunu arttırma, hareketli bir yaşam ve bol egzersiz yapma, olabildiğince iyi beslenme (bu hayat şartlarında ve iyi gıdaya ulaşabilme ne kadar mümkünse artık) ve iyimser düşünme.

Sevdiklerinizle ve dostlarınızla daha fazla zaman geçirmek, eğlenceli ortamlar yaratabilme, mümkünse tiyatro ve konserlere gitmek, sevdiğiniz müzikleri dinlemek, eğlenceli rahatlatıcı filmler izlemek, televizyonlardan ve telefonlardan biraz uzak durabilmek ve dahi mesela dans kurslarına gitmek gibi gibi. Ne iyi hissettiriyorsa kısaca onu, onları yapmaya yönelmek. Ruhunuzu daraltacak şikayet sever insanlardan uzak durmak ve dahi ara ara şükretmek.

Bütün bunlar iyi gelebilecektir.

Çoğu vaktimiz evlerde, iş yerlerinde yani kapalı ortamlarda geçmekte, çık dışarı bak etrafına, ağaçlar, akarsular, göller, denizler, yeşillikler, çimenler, açık alanlar, bahçeler, seni bekliyor onların sesini dinlemen, izlemen, kucaklaman için. Gün ışığı, açık hava, yosun ve çiçek kokuları, hani bir de kuşların cıvıltısı, iyi gelebilecektir.

Yeni bir ritim, yeni bir uyum, olumsuz duygulardan uzaklaşma ve zihnini arındırma, içinde çoğalan yaşam sevincine dönüşebilecektir, paylaşımcılığın, hoşgörün ve sevecenliğin artabilecek, yaşamak ne güzel şey diyebileceksiniz.

1972 Yılında ilk kez Rotterdam günlerimde her yerde devamlı duyduğum ve sonrasında benimle sanki özdeşleşen bir melodiyi dinlemeye ne dersin, ufuk çizgisinin ötesine güzel hayallere dalarak ve  içindeki sevginin sesini dileyerekten…

Sevelim insanları, doğayı, hayvanları, sarılalım sevdiklerimize, konuşalım kuşlarla, ağaçlarla, sokaktaki kedilerle, köpeklerle, sevgi sözcükleri ile güzelleşsin iç dünyamız, güzel bakışlarla, iyimser düşüncelerle, dopdolu yaşam sevinci ile güzel günlere.

Yaşamaya Dair

Yaşamak şakaya gelmez,

Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın

Bir sincap gibi mesela,

Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,

Yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,

Yani o derecede, öylesine ki,

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

Nazım Hikmet (şiirinden birkaç mısra )

(Hayatın her alanına yoğun bir sevgiyle bağlanmış ve bu sevginin getirisi olan evrensel sorumluluğu üstlenerek şiirlerine yansıtmıştır. Bu sorumluluk bireysel anlamın üstünde daha çok yaratılışa karşı duyulan sevgi ve aidiyetin ürünüdür.)

15 Eylül 2023

Heybeliada