Cemal Çalımer

info@paradurumu.tv
TÜM YAZILARI
Cumhuriyet! "İşte Atatürk bu yangın yerinden çıkar. Ancak çıkışı akıl ve bilim iledir. Bu minval üzere savaşım verir ve yeni bir devlet, yeni bir toplum inşa eder..." Akıl ve kurnazlık üstüne... "...Yaratıcı akıl ile “doğruyu bulma” atılımlarından yoksun toplumlarda, kurnazlık ağır basar. Kurnazlığın hüküm sürdüğü toplumlarda güven sarsılır, değerler yitirilir, giderek toplum kokuşur ve iflas eder. İşte aşağıdaki hikâye tam da bunun üstünedir. İyi okumalar…" ‘Posidonia’ "Bu büyük balık göçü ekolojik bir olaydır. Ve başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri devam eder. Ancak günümüzde balık avlama teknolojisi denizlerdeki bütün balıkların sonunu getirecek kertede gelişmiş bulunmaktadır..." Açlık mı, özgürlük mü? Kalabalıklar içinde yapayalnızdı insanlar. Acaba İnsanın gerçeği bu muydu, salt gerçek yalnızlık mıydı?... Bir yanda uzayıp giden Boğaziçi, diğer yanda beni sarmalayan Marmara ve tepemde dolaşan doymak bilmez martılar... Kadın ve toplum "İnsanoğlu tarihi boyunca gücün peşinde ve ona tapar olduğu için günümüzde de hala bu şuursuzluğun peşindedir. Başlangıçtaki ‘bilek gücü’ günümüzde acımasız ‘PARA-GÜCÜ’ne dönüşmüştür..." 30 Ağustoslar! “Bir gün, Birinci Cihan Harbi’nden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır...''
Bastığımız toprak! "Üzerine bastığımız toprak, soluklandığımız hava, özgürlüğümüzü haykırdığımız gökyüzü, yemişini meyvesini yediğimiz ağaçlar, nimetlerinden yararlandığımız ormanlar, bereketin fışkırdığı denizler ve üstünde güvenle gezindiğimiz yeryüzü meğer çok kıymetliymiş..." Kerkenez’in dünyası "Yaşam dediğin nedir ki? Koca koca dalgalarıyla bir umman. Dalgaların bir altında bir üstünde olur insan. Çocukluğumdan bu yana hep dalgalarla boğuştum. Bir altta, bir üstte kalaraktan..." Yoldaş! Cemal Çalımer yazdı "Kendimi bildim bileli sokaklardayım. Sokaklarda doğmuşum, sokaklarda yaşıyorum ve büyük bir olasılıkla da sokaklarda öleceğim. Çünkü ben bir sokak köpeğiyim." Kadın! (Güç ve Sevgi) Hikâye, Yahudi Mitolojisi’nden esinlenerek kaleme alınmıştır... Deprem gerçeğinin ardından… İtalo Calvino’nun “Kesişen Yazgılar Şatosu” adlı kitabının İlk sözü; “Bekliyorum!” Son sözü ise; “Sık Bir Ormanın Ortasında Kalmışım” dır. Stendhal Bu Durumda Ne Yapardı? “Bir tür bireyciliktir bencillik.” Ali Rüstem Bey ‘İstanbul’un taşı toprağı altındır’ denerek kente günün her saatinde akın akın insan gelmektedir. Köy yerinde işsiz güçsüz dolaşanlar, ırgatlar, rençperler satıp savarak ya da borçlanarak, bu şehre atmıştır kendilerini…. Sırlarımız kutsalımızdır, aşklarımız da öyle! Razi Bey iki türlü yanıyordu; hem aşkından, hem de aşkının bilinmemesinden… İstasyon yazarı! Cemal Çalımer yazdı… Evimiz demiryolunun kenarındaydı. İki katlı ahşap bir evdi; atadan kalmaydı. Trenler gelip geçtikçe ev temelinden sarsılır, camı çerçevesi zıngırdardı...