Keriz silkeleme şebekesi! Pınar Kaftancıoğlu yazdı

Yeni çağın ilahı Google, ardından açılan yolda minik minik mesihcikler de yarattı anlaşılan. Keriz silkeleme şebekesi hiç susmuyor, kendine bakmıyor. Bol keseden ve boş keseden sallıyor.

Biri inanmasa diğeri inanıyor. Bir başkası "Acaba mı..?" diyor. Öteki - beriki "Aman ne olacak alt tarafı şu kadar kuruş..." filan derken ağ büyüyor. Keriz silkeleme şebekesi bir üye daha kazanıyor.

Bu mini mini mesihler ile bir sürü platformda öyle ya da böyle tanıştım ben...

Ellerini uzattıklarında el sıkmayarak tepki verdiğim de oldu, sahneden direkt yüzlerine saydığım, sövdüğüm, sorduğum da oldu. Ancak eskilerden bir söz vardır ya "Arsızı utandıramazsın" diye. Maalesef çok doğru...

Konular ucuz, basit, zararı olmayan konular olsa neyse... Yetkisiz, bilgisiz ve tek hedefi 'rate' almak, kafalarda kargaşa yaratmak, bu kargaşadan mürit, oradan da danışanlarım denilen silkeleme ücreti ile yol almak...

Birkaç örnek vereyim;

Sağlık gurularından çok iddialı olanlar, iddia seviyesine göre, dramatik, daha dramatik, çok dramatik, extreme dramatik çıkışlar yapıyorlar.

Biri diyor ki, "Süt içmeyin!"

Diğeri çıkıyor, "Ekmek yemeyin!"

Bir başkası "Günde iki kilo bile olsa et, et, et, sadece et..." filan.

Böyle yürüyorlar.

Dengesiz, manasız ve yanlış diyet önerileri ile her sene hastanelerde bilmemne diyeti mağdurları, bilmem şu kişi vakaları olarak adlandırılan yeni yeni hasta gruplarının türemesine sebep oluyorlar. Cidden bu isimlerle anılıyor. Yaratılan ekol bu.

Bu "bilim kişileri" ile yüzyüze tanıştığınızda aslında olayı anlıyorsunuz. Bir vizite macerasına şahit olduğunuzda iyot gibi çıkıyor niyet.

7 gün 24 saat, toplumun sağlık gurusu pozlarında aralıksız çekilen filtreli, ışıklı, profesyonel ekip işi, arkasında beden dili danışmanı mevcut videolar... Seslerin editlenmesi... Altyazıların incelikle yerleştirilmesi... Bunu gizliden paylaştıran PR şirketleri filan.

Bunlar toplum sağlığı için değil.

Yan yana gelip baktığınızda gördüğünüz kişi ile videodaki kişi aynı değil. Bilmem kaç tane filtre kalktığında, görüyorsunuz ki ışıldayan sağlık guruları tırnakları sarı, ciltleri bozuk, diş etleri çekilmiş, tüm dişleri takma, gözünün akı sarı, dudaklar renksiz, saçlar mat, nefesi kötü kokuyor, elleri - kolları gergin, sağlıklı dolaşımdan nasibini almamış bir görüntü ile karşınızda.

Sahtekarlık bir yana... Tabyadan balık seçerken de, ahırınızdaki büyükbaşın sağlığında eksiklik olup olmadığını anlamaya çalışırken de, evinizdeki kedinin keyfinin kaçık olduğunu fark ederken de benzer parametreler devrede.

Bunlar tarafından dolandırılmaya ihtiyacınız olduğunu düşünmüyorum.

Sakin, ve akıllı, ve inceleyici, hatta çok şüpheci davranmanızı muhakkak tavsiye ederim.

Bildiğiniz gibi olmayan bir kargaşa, manipülasyon çukuru içinde debelenme halinde toplum.

Şeker, ekmek, süt, süt ürünleri vesaire... Yapacağınız şey dengeli, ölçülü ve geleneksel davranmak. Ülkemizde tarımsal ilaçlamanın çok yaygın olduğunu bilerek, kaçabilmek adına en azından bolca yıkamak, suda bekletmek. Kabukları ayırmak. Gövdeden verilen ilaçları da gün içinde bir kase olsun ev yoğurdu yiyerek, bol bol ve iyi canlı su içerek, mümkün olduğunca hareket ederek, temiz hava alarak, deniz - dağ - koru - orman - güneş ekleyip mümkün olduğunca stresten uzak kalarak olabildiğince elimine etmek.

Yaşadığınız bölgeye uygun, Akdeniz ya da Kafkasya, ayarlama yaptığınızda tüm bu önerilerin üstünde ve dışında zaten kalırsınız.

Bu minik mehdiler maalesef sadece cebinizden paranızı almakla kalmıyor, bedeninizden sağlığınızı da alıyorlar.

Doymazlar, durmazlar.

Uzak durun.