Sizden Gelen Hikayeler

Bir Zamanlar Ayder Yaylası'nda!

Kaçkar Dağları’nın sunduğu onlarca doğa harikası arasında Ayder Yaylası; yeşillikleri, vadileri, şelaleleri ve çam ormanlarıyla bana özel yer ve zaman ayırmalısınız diyor.

Kaçkar Dağları’nın sunduğu onlarca doğa harikası arasında Ayder Yaylası; yeşillikleri, vadileri, şelaleleri ve çam ormanlarıyla bana özel yer ve zaman ayırmalısınız diyor.

Ayder Yaylası’ndaki ilk günün sabahına uyanmak harika bir duygu. Tabiat alabildiğine yeşilin her tonuna hâkim. Ahşap evler, butik oteller, geniş çimenler, karlı tepeler, şelaleler, dağlar ve bol oksijen. Derin bir nefes alarak ve oh çekerek, iyi ki gelmişim diyorum. Kim bilir daha ne güzellikler yaşayacağımı düşleyerekten.                                                            

Ayder Yaylası’na gece yarısı varmıştık. Villa De Pelit otelinin bulunduğu dik yamaca tırmanmamız bayağı eğlenceli oldu. Eşyaların taşınması için Salarha’da neredeyse adım başında gördüğümüz ve toplanan çayları vadiye göndermek için yapılmış varagele burada da vardı. Çantalar bu varageleye konarak otele gönderildi.

Valizlerin Otele Taşınışı / 02.05.2014

Varagela Sistem Çizelgesi

Mimari olarak evler incelendiğinde, genellikle yamaçlara inşa edilen evlerin arka tarafının duvar ile örülüp dağın yamacına yaslandığı, ön tarafının ve diğer iki köşenin açıkta bırakıldığı görülür. Bölgede bulunan eski evlerin çoğu yüz yıldan yaşlıdır. Yapılarda tamamen doğal ahşap malzemeler kullanılmış, bilhassa kestane, gürgen ve çam türü ağaçlar tercih edilmiştir. Bunda en önemli etken ağaçların dayanıklı ve kolay bulunur nitelikte olmasıdır. Evlerin yapımında tahtalar birbirine geçmeli olarak hazırlanmıştır. Bu yöntemin avantajı hiçbir bağlantı malzemesi gerektirmeden yapıyı birbirine bağlamasıdır. Evlerin arka kısmı tepeye yaslanmış olarak inşa edilmiş olduğundan, evlerin asıl yaşam alanı iç bölgelere kaydırılmıştır.

Ayder Yaylası - Karlı Tepeler ve Şelale  

Fotoğraf: Fethi Denizmen / 3 Mayıs 2014

Yaylanın Yarattığı Enerji…

Kahvaltısını yapan çimlere fırlıyor, koşuyor ve yuvarlanıyordu. Hava da tam güneşli, harika bir günün başlangıcını müjdeliyordu.

Bir sabah yüzlerce genç, yaylada görülmeye ve yavaş yavaş bir daire oluşturmaya başlayınca, merakımızı gidermek için biz de indik aşağı ve aralarına girdik.

Gençler çemberi oluşturdu. Ortalarında tulum çalan genç ile başladılar horon tepmeye. Kızlı erkekli türküler, maniler de söyleyerek… Çok etkileyiciydi, uzun süre izlemeye doyamadık.

Pazar sabahı horon için yaylada toplanan gençler... Tulum çalana dikkat!  04.05.2014

 Ayder Yaylası'nda Gençlerin Horonu…

Kavron Vartivor şenliklerinin bir başlangıcıydı sanki. Hemşinliler tarafından temmuz ve ağustos ayları arasında köyden köye değişen tarihlerde, dinlenmek ve eğlenmek amacıyla yapılan, herkesin değil de daha çok genç kız ve erkeklerin horon çekip, diğerlerinin seyrettiği yayla şenliğinin adıdır. Sevgililer sevgilerini, kırgınlıklarını, komşular beklentilerini, dargınlar yergilerini, gurbetçiler özlemlerini anlatır türkülerle. Birbirleriyle karışıp, kaynaşan halkın ilişkilerini güçlendiren bir güzel gelenek.

Ayder 1300’lü yıllarda 'HALALILAR' tarafından kurulmuştur. Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinin 19 km güneydoğusunda yer alan 1350 m rakımda ladin ve kayın ormanlarıyla kaplı bir yayladır. Halalılar, Hala Köyü’nden yaylalarına (Kavrun, Ceymakçur, Paákçur) göç ederken Ayder'de kaplıcada dinlenirler. 1900'lü yıllarda bölge insanının (Halalılar) bir dinlenme yeri olduğunu söylenir. Kaplıcanın geçmişi 1700'lü yıllara dayanır.

Başlangıçta burası Halalılar'ın yazın çayır biçerek (Ĥodoç), büyükbaş hayvanlarının kışlık ot ihtiyacını sağlamak amacıyla kullanılmaktayken, turizm merkezi olmasıyla bu vasfını büyük ölçüde kaybetmiştir. Pansiyonculuk ve gelen turistlere hitap eden hediyelik eşya mağazaları temel geçim kaynağı haline gelmiştir.

Horon oynamağilen
Horon yeri düz olmaz
Kadife giymeyilen
Kocakarı kız olmaz.

Gençliğime yanarım
Geçti ağlamağlen.

Buldırın yaylalardan
Alamadım bir çiçek

Yayladan ki yürüdüm
Bir saat ağlamışım
Ayrılığın çamına
Hatıra bağlamışım.

Bu sene yaylaların
Çiçeğisin çiçeği
Saplandı yüreğime
Sevdalığın bıçağı

Hala Deresi Efsanesi

Zamanın birinde kendisine yurt tutup, oturacak yer arayan bir aile Ayder yolu üzerinde boş bir yer bulur. Oraya yerleşir. Aradan yıllar geçer. Bir gece derenin karşısında sönük bir ışık görürler. Uzun zamandır yalnız yaşadıkları bu yerde bir komşu sahibi olmak onları sevindirir, tanışırlar. Kendilerinin Hala isimli kızları varmış. Komşunun da oğlu. Zamanla birbirlerine aşık olup nişanlanmışlar. Oğlan evlenme parası kazanmak için gurbete gitmiş. Gidiş o gidiş oğlandan üç dört sene ses seda çıkmayınca umut kesilmiş, kız başkasıyla nişanlanmış. Düğün dernek kurulmuş. Tam düğün gününde düğün evine oğlanın gurbetten döndüğü haberi ulaşmış.

Kız bunu duyunca sevgisi depreşmiş. Gelinliği ile düğün evinden koşa koşa çıkmış. Dere geçilecek gibi değilmiş. Ama o heyecanla kendini dereye atmış. Dere o kadar azgınmış ki, karşıya geçmeyi başaramamış. Dere almış götürmüş Hala Gelini... O gün bugündür derenin adı Hala Deresi, Köyün adı da Hala Köyü olmuş.

Ayder Yaylası’nın geleceği ile ilgili yakın zamanlarda yepyeni gelişmelerle ilgili haberler okudum. Bölgede turizmin yaygınlaşmasıyla birlikte çarpık yapılaşmanın artması gerekçesiyle "Yöresel Dönüşüm ve Gelişim Projesi" hazırlandığına dair. Ayrıca yol ve alt yapı çalışması, termal otel çalışması da bunların içerisinde. Çarpık yapılaşmaya Rize ve çevresinde çok rastladım. Bazıları ise güldüren cinsten. İnşallah bu muhteşem doğanın dengesine dokunulmadan Ayder Yaylası ve çevresi çok daha güzel hale getirilir ve hem yöre halkına hem turizme zenginlikler sunar.

4 Nisan 2021

Heybeliada

Fethi Denizmen