Sağlık

Ölümsüzlüğe En Çok Yaklaşan 5 Topluluğun Sırrı

Yüzyıllardır insanlar uzun yaşamın ve hatta ölümsüzlüğün sırrını aramaktan vazgeçmedi. Teknolojinin ve tıbbın gelişimi sayesinde bugün pek çok kişi eskisine göre daha uzun yaşasa da sağlıklı ve kaliteli geçirilen ömür sayısında henüz hedeflenen iyileşme sağlanamadı.

Zira, kronik hastalıkların dünya genelinde artış gösterdiği bir dönemdeyiz. Yaşam süresi uzasa da birçok insan hayatının son 20-30 yılını hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları gibi rahatsızlıklarla geçiriyor. Toplumun genelinde gördüğümüz bu durumun aksine bir de daha izole yaşayan, ama sağlıklı yaşam süresinin çok uzun olduğu topluluklar da bulunmakta. İşte tam bu noktada bilim insanları bu bölgeleri araştırmaya başladılar ve gerekli olan o sorunun cevabını aradılar.

Bu topluluklar hem kronik hastalıklara yakalanmamayı hem de uzun yaşamayı nasıl başarıyorlar?  

Bu bölgeler “Mavi Bölgeler (Blue Zones)” olarak adlandırılmakta. Her biri farklı kıtalarda, farklı kültürlerde yer alsa da buralarda yaşayan insanlar hem ileri yaşlara kadar yaşıyor hem de hayatlarının büyük bölümünü hastalıklardan uzak ve üretken geçiriyorlar.

Bu Mavi Bölgelere Daha Yakından Bakalım;

Araştırmacı Dan Buettner’in liderliğinde yapılan çalışmalarda, beş temel bölge sağlıklı ve uzun yaşam alışkanlıkları ile öne çıktı.

  • Okinawa, Japonya – Dünyanın en uzun ömürlü kadınları burada yaşıyor.
  • Sardinya, İtalya – Erkeklerin uzun yaşadığı nadir bölgelerden biri.
  • Ikaria, Yunanistan – Alzheimer ve demans neredeyse hiç görülmüyor.
  • Nicoya Yarımadası, Kosta Rika – 90 yaş üstü aktif bireylerle dolu.
  • Loma Linda, Kaliforniya, ABD – Adventist topluluğu ortalamadan 10 yıl daha uzun yaşıyor.

Farklı kıtalarda yer almasına rağmen bu beş bölgenin uzun ve sağlıklı yaşam gibi ortak bir değerleri var.

Peki bu toplulukları diğerlerinden ayıran nedir? Onları uzun yaşama götüren, kronik hastalıklardan uzak tutan alışkanlarından bazıları;

1. Doğal Hareket

Bu insanlar spor salonlarına gitmeseler de gün içinde sürekli hareket ediyorlar. Bahçeyle ilgilenmek, tarlada çalışmak, yürümek, merdiven çıkmak onların günlük rutini. Yani ağır egzersiz rutinleri yok, ama gün içinde sürekli aktifler.

2. Hayat Amacı – “Ikigai” ve “Plan de Vida”

Sabahları neden uyanmaları gerektiğini biliyorlar. Hayatlarında anlam ve hedef var. Bu da ruhsal iyilik hallerini koruyor ve stres seviyelerini azaltıyor.

3. Güçlü Sosyal Bağlar

Okinawa’daki “Moai” grupları ya da Sardinya’daki sıkı aile bağları gibi yapılar, bireylerin yalnızlaşmasını engelliyor. Bu destekleyici sosyal çevre, sağlık üzerinde derin bir etki yaratıyor.

4. Az ama Öz Yeme – %80 Kuralı

Okinawa’da uygulanan “Hara Hachi Bu” felsefesi, insanların mide %80 dolunca yemeyi bırakmalarını öğütlüyor. Bu da obezite ve sindirim sorunlarını önlüyor.

5. Bitki Ağırlıklı Beslenme

Sebzeler, meyveler, baklagiller ve tam tahıllar temel beslenme kaynağı. Et tüketimi seyrek ve az miktarda.

6. Az Alkol, Çok Sohbet

Bazı bölgelerde – özellikle İkaria ve Sardinya’da – insanlar sosyal ortamlarda günde 1-2 kadeh kırmızı şarap içiyor. Bunun sağlıklarına iyi geldiğine inanıyorlar.

7. Stres Yönetimi

Meditasyon, dua, öğle uykusu (siesta) ve arkadaş buluşmaları gibi günlük stresle başa çıkma yolları, bu topluluklarda doğal birer alışkanlık.

8. Topluluk ve Yardımlaşma Kültürü

Özellikle ada topluluklarında sınırlı kaynaklar, insanları birbirine yardım etmeye zorluyor. Bu da dayanışma kültürünü artırıyor.

Yani açıkçası, sağlıklı ve uzun yaşama giden yolculuk, karmaşıklığın aksine denge, sadelik, anlam, güçlü bağlar ve hareketli bir yaşamdan geçiyor.

Kısacası yoğun şehir hayatının tam tersi,

Tabii ki tası tarağı toplayıp şehirleri terk edelim demiyorum, ama belki bu yoğun iş dünyasında ufak esler verip biraz sadeleşebiliriz. Sosyal ilişkilerimize, sevdiklerimize daha fazla zaman ayırabilir, günlük hareketimizi artırabiliriz. Mavi bölgemiz olmayabilir, ama kendimizi güvende hissettiğimiz bir alanımız neden olmasın?

Sağlıkla kalın,