Sağlık

Çocukların yüzde 15'i uykusunda 'gece terörü' yaşıyor

Dokuz Eylül Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztura, "gece terörü" olarak bilinen "parasomnia" hastalığının çocukluk çağında yaygın görüldüğünü belirterek, uyarılarda bulundu.

Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı olan ve uyku bozuklukları konusunda araştırmalar yapan İbrahim Öztura, çocuklarda uyku önemine dair bilgileri paylaştı. Öztura, "Çocuklar için uyku kalitesi ve süresi oldukça kritiktir. Zira uykuda beyin ve vücut dinlenirken, gelişim süreci tamamlanır. 'Uyusun da büyüsün' ifadesinin tıbbi bir karşılığı gerçekten mevcuttur. Çocuklar, uykuda büyüme hormonu salgılayarak gelişimlerini sürdürürler. Kaliteli ve düzenli uyku, çocuğun hem fiziksel gelişimini hem de bilişsel fonksiyonlarını olumlu yönde etkiler" dedi.

Uyku düzeni matematik zekayı artırıyor

Çocuklarla ilgili yapılan bilimsel çalışmalara değinen Öztura, uyku apnesi, geniz eti sorunu olan ve rahat nefes alamayan çocukların ameliyat sonrasında kaliteli uyku düzenine sahip olduklarını ve bu durumun matematik zekalarının artmasına katkı sağladığını belirtti. Öztura, çocuklarda uyku süresinin yaş gruplarına ve bireysel duruma göre değiştiğini, ergenlik dönemi ile birlikte günde ortalama 7-8 saatlik yetişkin uyku sürecinin başladığını ifade etti.

Öztura şunları söyledi:

"Çocukluk çağında 'gece terörü' olarak bilinen 'parasomnia' hastalığını çok yaygın bir şekilde görüyoruz. Uykuda ortaya çıkan anormal davranış, hareket, uykuda yürüme, konuşma bu gruba giriyor. Özellikle ilkokul çağındaki çocuk nüfusta yüzde 15 civarında görülürken, yetişkin çağla birlikte yüzde 4'lere düşüyor. Bu rahatsızlıkların ailesel yönü de var, anne-baba da çocukluğunda aynı durumu yaşamış olabiliyor. Parasomnia hastalığının net bir sebebi yok ancak beyin gelişiminden kaynaklanan kısmi uyanma olarak kabul ediliyor. Yani beyin, gece derin yavaş uykuda kısmi uyanıyor ama bilinç, farkındalık kısmı uyanmıyor. Çocuk, anlamlı motor bir hareket yapıyor, kalkıyor, yürüyor ya da konuşuyor. Yani bir uyanma, ritmik hareket söz konusu ama bu hareketin bilinçle bağlantısı yok. Örneğin, geceleri uykuda alt kat komşusuna inip, onun küçük çocuğuyla oynamaya geldim diye kapıyı çalan bir çocuk hastam vardı."

Özellikle ilkokul çağındaki çocuklarda görülüyor

Uyku bozukluklarının çeşitlerine dikkat çeken Öztura, bunların arasında insomnia (uykusuzluk), uykuda solunum bozukluklarına neden olan apneler, narkolepsi (aşırı uykulu olma), parasomnia (gece terörü) gibi gruplar bulunduğunu söyledi. Öztura, özellikle çocukluk döneminde yaygın olarak görülen 'parasomnia' hastalığına odaklandı. Bu hastalığın, uykuda anormal davranış, hareket, yürüme, konuşma gibi durumları içerdiğini ve genellikle ilkokul çağındaki çocuklarda yüzde 15 oranında görüldüğünü belirtti.

Gece terörü yaşayan çocuklarda altta yatan nedenleri araştırmak ve tedavi etmek için çaba harcandığını vurgulayan Öztura, bu tür durumların ailesel bir yönü olduğunu ve aile bireylerinin de çocukluk dönemlerinde benzer durumları yaşamış olabileceğini ifade etti. Öztura, tedavi sürecinin uykuyu düzenlemeye, çocuğu daha istikrarlı bir uyku düzenine kavuşturmaya ve uyku düzenini bozan etmenleri ortadan kaldırmaya odaklandığını belirtti.

Uyku psikolojisi çok önemli

Herkesin uyku yapısının farklı olduğunu vurgulayan Öztura, alınan uyku miktarının kişinin dinlenmiş, zihinsel ve bedensel sağlık açısından yeterli olup olmadığını belirlediğini ifade etti. Uykuya geçişin zorlaşabileceği stresli dönemlerde, rahatlatıcı bir ara sürecinin önemine dikkat çeken Öztura, bireyin kişisel tercihlerine bağlı olarak kitap okuma, telefon kullanımını sınırlama gibi alışkanlıkların uygulanabileceğini söyledi. Uyku psikolojisinin önemine vurgu yapan Öztura, bireyin "uyumalıyım" gibi gergin hissettiği durumlarda uykuya dalmakta zorlanabileceğini belirtti.

Uyku düzeninin kişiselleşmiş bir konu olduğunu ifade eden Öztura, herkesin farklı bir uyku düzenine sahip olabileceğini ancak genel olarak çocuk ve ergenler için ortalama 7-8 saatlik uyku süresinin sağlıklı gelişim açısından önemli olduğunu vurguladı.