Finans

Küçük Seçimler, Büyük Gelecek

Geleceğin nasıl görünmesini istediğimizi gözümüzde canlandıramazsak gelecekte nelerden vazgeçebileceğimize dair bağlamımız olmaz. Anlık kararlar genelde dürtüseldir, geleceği nasıl etkileyeceği hesaba katılmaz. Nelerden vazgeçilmesi gerektiği anlaşılırsa dürtüsel karar düşünceli karara dönüşebilir.

Finansal hayatımızda bugün aldığımız kararların uzun vadeli planlarımız üzerinde nasıl bir dalga etkisi yarattığı, önemli finansal kararların artılarını ve eksilerini tartarken kısa ve uzun vadeli sonuçlarını değerlendirmenin geleceğe artılar yükleyeceği izahtan varestedir.

Finansal yolculuğumuz, aslında her gün verdiğimiz basit kararların toplamıdır. Günlük tercihlerimiz farkında olmadan geleceğimizin resmini çizer.

Hayatta dönüşüm çoğu zaman küçük seçimlerle başlar

Franz Kafka’nın Dönüşüm romanının kahramanı, Gregor Samsa bir sabah uyandığında kendisini devasa bir böceğe dönüşmüş olarak bulur. Kafka’nın bu sarsıcı hikâyesi, aslında hepimizin hayatında zaman zaman hissettiği çaresizliği, yabancılaşmayı ve hazırlıksız yakalanmayı anlatır. Gregor’un asıl trajedisi böcek olması değil, ailesiyle, işiyle, toplumla olan bağlarını kaybetmesidir. Çünkü dönüşüme hazırlıksız yakalanmıştır.
Finansal hayatımızda da beklenmedik dönüşümler vardır: Ani iş kayıpları, ekonomik krizler, sağlık harcamaları… Eğer hazırlıksızsak, biz de Gregor gibi kendimizi sıkışmış hissederiz. Ama fark şurada, bizler finansal okuryazarlıkla bu dönüşümlere hazırlanabiliriz. Bütçe yapmak, acil durum fonu oluşturmak, borçlarımızı yönetmek bize bir koruma kalkanı sağlar. Böylece “dönüşüm” geldiğinde onun altında ezilmek yerine ondan güçlenerek çıkabiliriz.

(Grete, Gregor'un küçük kız kardeşi ve dönüşümden sonraki bakıcısıdır. Keman çalar ve konservatuvara gitme hayalleri kurar. Gregor da bu hayali gerçekleştirmek için çalışmaktadır. Gregor'un babasının Gregor'un patronuna büyük bir borcu vardır. Bu yüzden, Gregor nefret etse de işinden ayrılamaz. Samsalar gelir elde etmek için birlikte yaşamak üzere üç kiracıyla anlaşırlar. Kiracılar çok huysuzdur ve evdeki kirliliğe dayanamazlar. Dönüşüm, otomat haline gelen bir insanın çevresine ve kendisine yabancılaşması ve böceğe dönüşmesi ile farkına vardığı varoluşunu ve özgürleşmesini anlatır. Modern toplumun bireyi nasıl, sürünün bir parçası haline getirdiğini ve sürüden ayrılanın nasıl dışlandığını anlatır.)

İşte bu yüzden finansal okuryazarlık yalnızca parayla ilgili değildir; hayatla ilgilidir. Çünkü para, doğru kullanıldığında, güvenin ve özgürlüğün aracıdır. Gregor Samsa’nın hikâyesinde bizi en çok yaralayan şey, onun çaresizliği ve yalnızlığıdır. Biz ise sevdiklerimizle, toplumla dayanışma içinde olduğumuzda güçlü kalırız. Finansal bilinç, ailelere yalnızca maddi miras bırakmak değil; aynı zamanda doğru para yönetme alışkanlıklarını da aktarmaktır.

Bir kriz anında panik yerine disiplinli bir bütçe; umutsuzluk yerine pozitif bakış açısı, yalnızlık yerine paylaşım… İşte bunlar bizi Gregor’un trajedisinden ayırır. Kafka’nın romanı bize, hazırlıksız dönüşümlerin nasıl yabancılaştırıcı olabileceğini gösterirken, finansal disiplin bize bu dönüşümlere nasıl hazır olabileceğimizi öğretir.

Çalışma hayatına yeni başlamış, 1960’lı yılların bir genci olarak hazırlıksız dönüşüm ve finansal okuryazarlık kavramlarını hiç bilmediğim halde -sabit döviz kuru ve devalüasyonların etkisi ile olabilir, her ay maaşımdan ufak ufak birikime para ayırır, değişik ülke paralarını da bilinmezlik adına biriktirirdim.

Sonraki yıllarda gözlemledim ki özellikle ülkemizde dövize ve gayrimenkule yatırım için tasarruf yapanlar hep kazançlı çıkmıştır. Her şeyden önce o zamanlarda tasarrufa ayrılan para genelde bankalara mevduat olarak yatırılırdı, 85’li yıllarda açılan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası gibi sepet yapılacak yatırım enstrümanları yoktu zira. Bankaya para yatır, faiz al ya da apartman dairesi çekilişlerini bekle.

İlginçtir 72-73 yıllarında Hollanda’nın Rotterdam limanında denizcilik stajında iken maaşımı yatırdığım banka değil faiz vermek üstüne benden saklama parası adına kesinti bile yapmaktaydı.

Paranın yaşlılıkta değil önceki yıllarda lazım olduğunu düşünürdüm ki elbette lazım da, yaş ilerlediği, iş ve çalışma hayatının bittiği yıllarda yeterli birikimin olması kesinlikle çok elzem. İyi beslenme, sağlıklı olma, bol seyahat yapabilme ve beklenmeyen hastalıklar için birikimler çok önem taşıyor. Ve bir önemli birikim de sosyal hayatının, ruh sağlığının devamı için sahip olduğun gerçek dostlar, dostluklar. Ne demiştim bir yazımın başlığında “Tadına doyulmaz aile ve dost meclislerine!"

Finansal başarının sırrı

Servet oluşturma söz konusu olduğunda, birçok kişi büyük hamlelere odaklanır: Yüksek maaşlı bir iş bulmak, hisse senetlerine yatırım yapmak veya bir iş kurmak. Ancak finansal başarının asıl sırrı genellikle edindiğimiz küçük, günlük alışkanlıklarda yatar. Bu günlük seçimler, görünüşte önemsiz olsalar da finansal geleceğiniz üzerinde derin bir etkiye sahip olabilir.

Basit ve tutarlı alışkanlıkları rutininize dahil ederek, birikimlerinizde, harcamalarınızda ve genel finansal refahınızda önemli bir fark yaratabilirsiniz. Büyük getiriler sağlayabilecek bu küçük ama güçlü alışkanlıklar neler olabilir?

  • Harcamalarınızı takip etme
  • Tasarruflarınızı otomatikleştirme
  • Önce Kendinize Ödeme yapma: Birikimlerinizi önceliklendirme. Faturaları ödemeden veya gereksiz harcamalara para harcamadan önce, kendinize önce ödeme
  • Bilinçli Bütçeleme: İstekler ve İhtiyaçlar Arasında Denge
  • Sürekli Öğrenme: Finansal Okuryazarlığınızı Geliştirme
  • Araştırmalı akıllı yatırımlar yapma

Küçük adımlar, büyük yarınlar

Elbette hayatın iniş çıkışları bitmez. Enflasyon yükselebilir, gelirler azalabilir, planlar aksayabilir. Fakat finansal disiplin, krizleri fırsata çevirebilir. Örneğin ekonomik zorluk dönemlerinde küçük tasarruf alışkanlıkları edinmek, uzun vadede bağımsızlığın anahtarı olur. Bugün kenara koyduğunuz küçük miktar, yarın özgürce karar vermenizi sağlar.

Unutmayalım, küçük adımlar, büyük yarınlar yaratır. Her gün yaptığımız seçimler, geleceğimizin sessiz ama güçlü mimarlarıdır. Para bir amaç değil; değerli bir araçtır. Onu bilinçle kullandığımızda, hayatın dönüşümlerine hazırlıklı olur, özgür ve huzurlu bir geleceğe adım atarız.

Bugün kenara koyduğunuz küçük miktar, yarın özgürce karar verebilmenizi sağlayabilir. Yıllar içinde tanıdığım, küçük bir memurken ilerleyip tasarruf ve birikimde harikalar yaratan insanlar oldu çevremde, hele bunlardan biri, baba evinde yaşarken, şimdilerde bankada parası ve sahip olduğuna ilaveten kirasını aldığı bir evi olan ve bol bol yurt içi yurt dışı geziler yapan kadını takdirle anmaktayım.

Finansal okuryazarlık, yalnızca cebinizi değil, düşünce yapınızı da değiştirir. Toplumsal faydayı da unutmamak gerekir. Finansal okuryazar bireyler çoğaldıkça daha güçlü, daha sürdürülebilir bir ekonomi ortaya çıkar. Elbette iyimserliği elden bırakmamak gerekir. Pozitif bakış açısı, bizi sadece motive etmez, aynı zamanda daha sağlıklı finansal kararlar almamıza da yardımcı olur. Çünkü umutla atılan her adım, kaygıyla atılandan daha sağlamdır. Finansal yolculukta hata yapmak doğaldır; önemli olan bu hatalardan ders çıkarıp yeniden denemektir.

Finansal başarıya giden yol zorlu olmak zorunda değil. Zaman içinde en büyük farkı yaratan, küçük ve tutarlı alışkanlıklardır. Harcamalarınızı takip etmek, bütçe yapmak, birikimlerinizi otomatikleştirmek, kendinize öncelik vermek ve harcamalarınızın farkında olmak, güçlü bir finansal temel oluşturmanıza yardımcı olacaktır.

Unutmayalım: Küçük adımlar, büyük yarınlar yaratır. Her gün attığımız küçük ama bilinçli seçimler, gelecekte bize özgürlük, güven ve huzur olarak geri döner. Para bir araçtır; önemli olan, bu aracı hayatımıza değer katacak şekilde kullanabilmektir.

Pozitif bir bakışla, disiplinle ve paylaşarak, bireysel olarak huzurlu; toplumsal olarak güçlü bir finansal gelecek inşa edebiliriz.

15 Eylül 2025

Heybeliada