Dijital üniversitelerin payı hızla artacak!
Pandemiyle birlikte ivme kazanan online eğitim, üniversiteleri tamamen dijitalleştiriyor. 2030’lu yıllarda binası olmayan dijital üniversitelerin payı da giderek artacak.
Online eğitim sektörünün hacminin 2025 yılı itibarıyla 350
milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Online eğitim giderek
yayılırken, 2030’lu yıllarda binası olmayan dijital üniversitelerin
payı da giderek artacak. Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi
(Netkent) de daha pandemi bile olmadan önce eğitimde teknolojinin
ve dijitalin önemini anlayarak online üniversite olarak 2009’da
yola çıktı. Yeni dünyada eğitim alanında dijitalleşmenin önemini
ortaya koyan Netkent, 2009’da kuruldu. Halen 3 fakülte bünyesinde 9
lisans ve 2 yüksek lisans toplam 11 programı olan üniversitenin 4
kıta ve 23 ülkeden öğrencisi bulunuyor.
Sanayi 4.0’ın eğitime entegre olmasıyla online üniversite
olgusunun merkezinde olduğu üniversite 4.0 kavramından bahsedilmeye
başlandığını söyleyen Netkent Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan
Yardımcısı Ali Eşkinat, zaten yapısı gereği online bir
yükseköğretim kurumu olan Netkent’in de kuruluşundaki vizyonunun
doğruluğu net olarak anlaşıldığını vurguladı. Netkent
Üniversitesi’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulmuş ilk
online Türk üniversitesi olduğunu ifade eden Eşkinat, Almanya,
Fildişi Sahilleri ve Pakistan gibi ülkelerin saygın üniversiteleri
ile uluslararası akademik iş birliklerinin devam ettiğini ifade
etti.
ÜNİVERSİTE 4.0 DÖNEMİ
Eşkinat, üniversitelerin yıllar içindeki değişimini şöyle
anlatıyor: “UNESCO’nun dünya mirası listesine göre 859 yılında
Fas’ta kurulmuş olan ve dünyanın en eski yükseköğretim kurumu kabul
edilen Karaviyyin Üniversitesi ile ortaçağda başlayan ve belirli
bir zümrenin öğrencisi olduğu geleneksel üniversite yapısı
Üniversite 1.0 olarak adlandırılırken, Üniversite eğitiminin
kitlelere yayılmasıyla birlikte Üniversite 2.0 ve 2000’lerle
birlikte bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin adaptasyonu
sonucu Üniversite 3.0 dönemlerinin başladığı kabul ediliyor.
Günümüz dijital dönüşüm çağında ise Sanayi 4.0’ın eğitime entegre
olması ve özellikle pandemi dönemiyle birlikte artık online
üniversite olgusunun merkezinde olduğu Üniversite 4.0 kavramından
bahsedilmeye başlandı.
Birçok coğrafyada ve farklı zaman dilimlerinde aynı anda gerçekleşen eğitim metodolojisinin öğrenciler ile akademisyenler arasında eğitim ve öğretimi sağladığı bir yükseköğretim kurumu. Blockchain, yapay zeka ve metaverse gibi olgularla dijital dönüşüm global ekonomi gibi yükseköğretimi de farklılaştırıyor. Bu çerçevede, 2030’lar ile birlikte değişen dünyamızda sürdürülebilir gelişimini başarıyla devam ettiren geleneksel örgün eğitim veren üniversiteler ile birlikte dijital üniversiteler de global yükseköğretim sektöründe önemli bir pay sahibi olacak.”
Eşkinat, üniversitelerin dijitalleşme yolculuğunu şöyle anlatıyor:
“2000’li yıllarda online eğitim global yükseköğretim alanında etkisini artırmaya başladı. 2010 sonrası Harvard, MIT, Stanford, Oxford ve Sorbonne gibi dünyanın birçok prestijli üniversitesi online lisans ve yüksek lisans programlarını hayata geçirirken, Coursera, Udacity ve edX gibi platformlarda özellikle iş hayatındaki profesyonellere yönelik yaşamboyu eğitim ve gelişim programlarıyla global eğitimde önemli bir ilerleme sağladı. Aslında hedefl enen üniversite eğitiminin coğrafya ve zaman kavramları olmaksızın üst düzey akademik kalitede en efektif şekliyle sağlanmasıydı.
Böylece insan kaynaklarının daha iyi yetişmesine katkıda bulunulacak, o insan kaynakları ekonomiye değer katacak ve bu durumda toplumun sürdürülebilir gelişimine fayda yaratılacaktı. Ancak muhtemelen daha uzun sürecek değişim sürecini pandemi ile birlikte ivme gösterdi ve özellikle global yükseköğretim alanında rekabeti beraberinde getirdi. Pandemi süresince sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada şartlar gereği online yapılan eğitimle aslında önemli olanın yöntem değil, eğitmen ve içerik olduğu çok net anlaşıldı.”
BİLİM KÖYÜ PROJESİ HAYATA GEÇİYOR
Uluslararası akademik işbirliklerimizi orta ve uzun vadede
arttırmayı planladıklarını dile getiren Eşkinat, Almanya’nın saygın
üniversitelerinden özellikle sanayiye yönelik işbirlikleri ile ön
plana çıkan Baden-Württemberg Loerrach Devlet Üniversitesi (DHBW)
ile bir işbirliği protokolü imzaladıklarını söyleyerek, “Bu
işbirliği ile ilk aşamada endüstriyel üretim yapan şirketlerinin
yazılım uzmanı ihtiyacını karşılamak ve nitelikli insan
kaynaklarını uluslararası işgücüne yönlendirmek hedefiyle ortaklaşa
hazırlanan ‘Yazılım Uzmanlığı Sertifika Programı’nı hayata
geçiriyoruz.
Böylece bu programın katılımcıları Almanya’da faaliyet gösteren şirketlerde de çalışma imkanını bulabilecek. Ayrıca Üniversite bünyesinde yer alacak ‘Uluslararası Bilim Köyü’ ile seçkin bilim adamlarının bir araya gelmelerini sağlayarak, alanlarındaki bilgi birikim ve tecrübelerini yerel ve uluslararası meslektaşlarıyla paylaşmaları için ortak çalışmalarına bir zemin hazırlama ve bu bağlamda uluslararası akademik yayın oluşturulması hedefimizi hayata geçireceğiz” diye konuştu.
GENÇLER, ZAMAN KAYBETMEK İSTEMİYOR
Ali Eşkinat, “X kuşağı için üniversite eğitimi almak erişilmesi
gereken önemli olan konseptti. Z kuşağı gözünü açtığında bunların
hepsine sahip oldu. Dolayısıyla üniversite kavramını algılayışları
ve ondan beklentileri arasında bizim jenerasyon değerleri arasında
ciddi bir kültürel fark oluştu. Gördüğüm kadarıyla Z kuşağının
eğitim hayatlarında 2 önemli önceliği var. Birincisi alacakları
eğitimin yaratacağı değer ve iş imkanları. Bu çerçevede de, eğitim
onlar için yaşam boyu süren bir olgu. Zira mesleklerin, kavramların
ve iş sahalarının hızla değiştiğinin farkındalar. Bu nedenle
kariyer yolculuğunda belki de birden fazla mesleğe sahip
olacaklarını biliyorlar. İkincisi ise zaman kavramı çok kıymetli.
Çünkü iş dünyasındaki rekabet ortamında zaman kaybetme lüksleri
yok. Z kuşağı online eğitimin öneminin farkında. Teknolojiyi çok
iyi kullanmalarının yanı sıra, bilgiyi de profesyonel hayatlarında
en etkili şekilde kullanmak için akademik değere zaman ve coğrafi
sınırlar olmaksızın ulaşabilmek için online eğitimden en etkin
şekilde faydalanıyor” diye konuştu.
YAZILIM YÜKSELEN TREND
Ali Eşkinat, gençlerin gelecekleri için kaygı duymayacakları ve
gelecekte hedefl edikleri hayat standartlarını sağlayamaya yönelik
ekonomik kazanımlarını elde edebilecekleri bölümleri okumayı tercih
ettiklerini kaydetti. Özellikle bilgisayar mühendisliği ve yazılım
alanları yükselen trendler olduğunu belirten Ali Eşkinat, şunları
söyledi: “Bu önemi ülkemiz gençleri de fark ettiler ve
yönelimlerini bu alanda yoğunlaştırdı. Hatta bu yönelimde geç
kalmış olan öğrencilerde gerek çift anadal gerek de ikinci bir
üniversite okumak suretiyle multidisipliner bir yaklaşım ile bilgi
teknolojilerine yöneliyor.
İnsan kaynaklarının dijitalleşen dünyaya daha uyumlu olarak şekillendiğini ve üniversite tercihlerinin de bu çerçevede oluştuğunu gözlemliyorum. Üniversitemizin Yazılım Mühendisliği Bölümünde, diğer bölümlerimizde de olduğu gibi vermiş olduğumuz dersler ve öğrencilerimiz yönlendirdiğimiz uygulamalar, yönelimini takip eder şekilde dinamik bir yapıya sahip. Üniversite olarak ilk aşamada kuluçka merkezlerinde sağlanabilen mentörlük ve networking için desteğimizi öğrencilerimize zaten sunuyoruz. Bununla birlikte üzerinde çalıştığımız ancak pandemi sürecindeki parametrelerin değişmesiyle yenilemekte olduğumuz ve uluslararası bir açılım da sağlayacak stratejik aksiyon planımızı orta vadede hayata geçirmeyi planlıyoruz.”
Lüks otelden ailelere bakıcılık teklifi!Çin’de bulunan beş yıldızlı bir otel, aileleri evden çalışan çocuklara bakıcılık yapmayı teklif etti.