Ekonomi

Bina Yıkım Kararlarında Yeni Dönem: Gözlem Bitti, Bilim Konuşacak

Türkiye, deprem gerçeğiyle yüzleşmeye devam ederken, bina hasar tespit süreçlerinde köklü bir değişime gidiyor. Resmi Gazete'de yayımlanan yeni yönetmelik, deprem sonrası yıkım kararları değişti. İşte detaylar:

Türkiye'nin depremle mücadelesinde, ev sahiplerini ve inşaat sektörünü yakından ilgilendiren tarihi bir adım atıldı. 22 Haziran 2025'te Resmi Gazete'de yayımlanan yeni yönetmelikle, deprem sonrası bina hasar tespitlerinde yıllardır süregelen "gözleme dayalı" sistem terk edilerek, kararların tamamen bilimsel ve mühendislik analizlerine dayanması zorunlu hale getirildi. Bu devrim niteliğindeki değişiklik, hatalı yıkım kararlarının önüne geçerek hem vatandaşın mülkiyet hakkını korumayı hem de milli serveti güvence altına almayı hedefliyor.

Eleştirilen Sistem Tarihe Karıştı

Özellikle büyük depremlerin ardından, binalara sadece dışarıdan bakılarak veya yüzeysel çatlaklar incelenerek verilen "ağır hasarlı" ve "yıkım" kararları, kamuoyunda derin tartışmalara yol açıyordu. Yapısal olarak kurtarılabilecek durumda olan binlerce binanın, detaylı bir mühendislik incelemesi yapılmadan yıkılması, hem ekonomik kayıplara neden oluyor hem de vatandaşların sisteme olan güvenini sarsıyordu.

Bu eleştirilerin en güçlü seslerinden biri, DAİMFED Malatya Şube Başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi Kadircan Esen'den gelmişti. Esen, yönetmeliğin çıkmasından yaklaşık bir yıl önce, 1 Haziran 2024'te yaptığı açıklamada, "Yeni binalara dahi performans analizi yapılmadan yıkım kararı verilmesi, mühendislik bilimine aykırıdır ve milli ekonomiye büyük zarardır," diyerek tehlikeye dikkat çekmişti. Esen'in, "Her sağlam görünen bina güvenli olmadığı gibi, her çatlağı olan bina da yıkılacak demek değildir," uyarısı, yeni düzenlemenin temel felsefesini oluşturdu.

Yeni Yönetmelik Ne Getiriyor?

22 Haziran 2025 tarihli ve 32934 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Afetler Sonrası Bina Hasar Tespiti Yapılmasına İlişkin Genel Kurallar Hakkında Yönetmelik", bu soruna köklü bir çözüm getiriyor. 36 maddeden oluşan yönetmelik, hasar tespit sürecini şu temel ilkelere dayandırıyor:

  • Bilimsel Zorunluluk
  • Performans Analizi

Bu yöntemle, birkaç çatlağa bakarak verilen sübjektif kararların önüne geçilecek ve sürecin şeffaf, ölçülebilir ve denetlenebilir olması sağlanacak.

Daha Güvenli Bir Geleceğin Temeli Atıldı

Kadircan Esen ve diğer sivil toplum kuruluşlarının uzun süredir dile getirdiği haklı talepler, bu yönetmelikle karşılık buldu. Uzmanlar, yeni düzenlemenin sadece ekonomik kayıpları önlemekle kalmayıp, aynı zamanda Türkiye'nin yapı stoku güvenliğini de artıracağı görüşünde. Bilimsel verilerle hareket edilmesi, gerçekten riskli olan binaların tespitini kolaylaştırırken, ekonomik ömrü olan yapıların korunmasını sağlayacak.

Artık binaların kaderi, göz kararı tahminlerle değil, mühendislik biliminin kesin verileriyle çizilecek.