Ekonomi

Bankalarda Batık Kredi Temizliği: Batık Krediler, Varlık Yönetim Şirketine Rekor Seviye Devrediliyor

Yıl sonu yaklaşırken, Türkiye'deki bankacılık sektörü, bilançolarını rahatlatmak için bir adım attı. Tahsilinden umudu kesilen batık krediler, varlık yönetim şirketlerine rekor seviyede devredilmeye başlandı. İşte detaylar:

Elde edilen bilgilere göre banklara umudunu kestiği1 TL'lik batık borcun bile sadece 16 kuruşa kadar düşen fiyatlara satıyor, bu adım sektördeki hareketliliği gözler önüne seriyor. Bu durum ise hem bankaların nakit akışını iyileştirmesine hem de milyonlarca kişinin dosyasının el değiştirmesine neden oluyor.

Devredilen Kredi Tutarı 22 Milyar TL'yi Aştı

Bankaların Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı son duyurulara göre, yıl içinde varlık yönetim şirketlerine devredilen batık kredi tutarı yaklaşık 22 milyar TL'ye ulaştı. Bu rakam, sadece üç ayda yüzde 83'lük devasa bir artış gösterdi. Haziran başında 12 milyar TL olan bu rakamlar, bankaların bilançolarını hızlıca temizleme çabasını gösteriyor.

Finansal Kurumlar Birliği (FKB) verileri, bu operasyonun boyutunu daha net ortaya koyuyor. Bugüne kadar varlık yönetim şirketlerine devredilen kredi dosyası sayısı 14.5 milyon'a ulaştığı, bu dosyaların, 7.2 milyon farklı kişiye ait olduğu dikkatleri çekerken, Yönetilen bu gecikmiş borcun yüzde 58'i bireysel kredi ve kredi kartlarından oluştuğu, yüzde 42'si ise ticari kredilerden oluştuğu gözlemlendi.

1 TL'lik Borç 16 Kuruşa Kadar Düştü

Yapılan bu devir işlemlerinde en dikkat çekici detay, borçların ne kadara satıldığı olurken, bu konuda bankalardan yapılan açıklamalar bu tutarları gösteriyor: Örneğin, Garanti Bankası, 1.69 milyar TL'lik takipteki kredi alacağını 279.2 milyon TL'ye, yani 1 TL'lik borcu 16.5 kuruşa sattı. Benzer şekilde Akbank, 1.2 milyar TL'lik portföyünü 287 milyon TL'ye dört farklı şirkete devretti. 1 TL’lik batık kredi ise yani 1 TL'lik borcu yaklaşık 24.5 kuruşa devretti. Sektör genelinde bu oran 16 ile 35 kuruş arasında değişmekte.

Peki Neden Şimdi?

Ekonomist Erol Taşdelen, bankalar tahsilatından umudu kestikleri alacaklarını, uzun ve maliyetli hukuki süreçlerle uğraşmak yerine daha düşük bir bedelle satmayı tercih ettiklerini belirterek, normalde 3-4 yıl sürebilen bu dava süreçleri, bankaların hem zaman hem de kaynak kaybetmesine neden olduğunu vurguluyor.

Taşdelen, “mevcut ekonomik koşullarda nakit akışını güçlendirmek isteyen bankaların ise, bu devirlerle bilançolarını olumlu yönde düzelterek, yeni nakit kaynakları yaratmış oluyor. Bu agresif satışlar, hem bankaların gelecekteki olası zararlardan kurtulmasını hem de varlık yönetim şirketlerinin yeni portföyler edinmesine olanak sağlıyor. Ancak, bu durum aynı zamanda milyonlarca borçlu için de dosyasının artık bir banka yerine, borç tahsilatı konusunda daha agresif yöntemler izleyebilen bir varlık yönetim şirketi tarafından takip edileceği anlamına taşıyor” şeklinde yaptığı değerlendirmeyle konuyu açıklamış oldu