Kalbiniz risk altında mı? 10 adımda öğrenin

Hiç düşündünüz mü, parmağınız kesilse birkaç dakikada duran kan nasıl oluyor da pıhtılaşmadan bu damar sisteminde her gün binlerce defa dolaşıyor?

Ateroskleroz, bir diğer tabirle damar kireçlenmesine bağlı kalp ve damar hastalıkları tüm dünyada ölüm sebeplerinin en başında geliyor. Bu istatistikte tek istisna Afrika kıtası, çünkü enfeksiyon hastalıklarına bağlı ölümler bu kıtada halen çok sık görülmekte. 

Vücudumuzda yaklaşık 100 bin kilometre uzunlukta bir damar ağı olduğunu biliyor muydunuz? Tüm bu damarların iç yüzeyi, endotel dediğimiz muhteşem özelliklere sahip 100 trilyon hücre ile kaplanmış durumda.. Hiç düşündünüz mü, parmağınız kesilse birkaç dakikada duran kan nasıl oluyor da pıhtılaşmadan bu damar sisteminde her gün binlerce defa dolaşıyor? İşte kanın pıhtılaşmasını engelleyen, ateroskleroza gelişimine karşı koyan, damarda genişleme ve daralma fonksiyonlarını sağlayan bu 100 trilyon hücrelik kaplama sayesinde.

Ateroskleroz tüm bilim dünyasının üzerinde en çok çalıştığı hastalıkların başında geliyor. Gelin ateroskleroz ve buna bağlı kalp hastalıkları için tanımlanan 10  risk faktörünü tek tek gözden geçirelim:

2 12 Sigara:

 

 

Belki bu yazıyı okuyanların aklında kalması gereken en önemli risk faktörü bu... Sigara ve tüm benzer ürünler (puro, nargile, vb..). Sigaranın damar sağlığı üzerindeki öncelikli zararı yukarıda bahsettiğim 100 trilyon hücrenin devamlılığını bozmak. Bu upuzun bariyerin arasında gedikler oluşturmak. Ve maalesef, sigaranın bazı zararlı etkileri birkaç duman ile de ortaya çıkabilmekte.

Bu sebeple bizlerin hekim olarak ”Azalttım hocam sigarayı bu aralar” cümlesini kabul etmemiz mümkün değil.

Basit bir örnek ile anlatmak gerekirse (Ramazan ayındayken), birçok hastama sorduğum soru şu: “Az su içerek oruç tutmak mümkün mü?” Tabii ki hayır. Damarlarınızı kaplayan endotel hücrelerinin de az sigara içerek sağlıklı kalmaları mümkün değil. Bir diğer sık karşılaştığım karşı görüş ise şu.. “Hocam bizim bir arkadaş ömründe ağzına sigara koymadı, geçen hafta anjiyoda kalbine stent taktılar”.

Bir trafik kazasında emniyet kemeri takan yolcu vefat edip emniyet kemeri takmayan şoför hayatta kalsa biz nasıl olsa faydası yokmuş deyip kemer takmayalım artık diyor muyuz? Üzülmeyin, sebep sonuç ilişkisi kurarak kendini rahatlatma isteği insanoğlunun doğasında var. Ancak anjiyografi veya stent/bypass işlemi uygulanan hastaların (çok az bir kısmı hariç) hiçbiri ertesi sabah nerede sigaram diye sormuyor. 

Hepimiz tuzlu ayranın tansiyonu yükselttiğini limonlu suyun tansiyonu düşürdüğünü biliyoruz ve tıbbi bir bilgi gibi sahipleniyoruz ama sigaranın zararlarını duymak hoşumuza gitmiyor. Bırakmak sizin elinizde...

3 12 Şeker Hastalığı (diyabetes mellitus):

 Kanda şeker düzeyinin sürekli yüksek kalması en başta damar hücrelerinin işlevlerini bozuyor. Özellikle kılcal damar düzeyinde, yani çok küçük çaplı damarlarda zarar söz konusu.

4 12 Kan yağlarının yüksekliği (hiperlipidemi):

Dünyada en son kabul edilen kılavuzlara göre 20 yaşın üzerindeki her bireyin 5 yılda bir kan yağları açısından taranması öneriliyor. Özellikle kötü kolesterol olarak bilinen LDL düzeyleri çok önemli.

5 12 Hipertansiyon:

Kan basıncındaki yükseklik başta damar iç duvarındaki hücrelere zarar vermek üzere birçok olumsuz etkiye sahip. Sanılanın aksine, hipertansiyona sahip hastaların çoğunda altta yatan hiçbir sebep bulunamamakta. Bu sebeple hipertansiyon için bildiğimiz risk faktörleri sınırlı kalıyor. Tansiyon düzeyi 12/8 (tıbbi olarak 120/80 mmHg) üzerinde olduğunda dikkate almak gerekiyor.

6 12 İleri Yaş:

 Vücudumuzda her şey gibi damarlarımız da yaşlanıyor ve ileri dönemlerde normal fonksiyonlarını yerine getiremeyebiliyor.

7 12 Obesite (şişmanlık):

21. yüzyılda dünyanın uğraştığı bir başka sorun. Dünya üzerinde 3 canlı türü bu durumla karşı karşıya biliyor musunuz? İnsanlar, kediler ve köpekler. Sebep? En başta işlenmiş gıdalar..

8 12 Fiziksel Aktivite Eksikliği:

Kalp ve damarlarımız için en önemli koruyucu unsurlardan biri düzenli hareket etmek, en azından yürüyüş yapmak. Ancak bu aktivite için zaman ayırmanız gerekiyor. Yapılan bir çalışmada, düzenli yürüyüş temposu 25-30 dakikadan sonra damarlarda faydalı etkilerini gösteriyor. Yani ‘bütün gün koşuşturuyorum daha fazla hareket etmeme gerek yok’ diye bir kavramı vücudumuz kabul etmiyor..

9 12 Cinsiyet:

Kadın cinsiyette östrojen hormonunun koruyucu etkisi uzun yıllardır biliniyor. Bu durumda erkek cinsiyetin ve menopoz sonrası kadın

10 12 Genetik Yatkınlık ve aile hikayesi:

Yukarıda bahsettiğimiz gibi sınırlı sayıda bir hasta grubunda ailevi yatkınlık ve genetik sebeplerle ateroskleroz daha erken gelişip daha agresif ilerleyebiliyor.

11 12 Irk:

Güney Amerika’da yaşayan zenci halk dünya üzerinde genetik olarak hipertansiyona en yatkın popülasyonların başında geliyor. Sebebi ise ilginç... Amerika kıtası keşfedildiğinde bu kıtada insan olmadığı için Güney Afrika kabilelerinden gemilerle güney Amerika’ya kabileler taşınmış. Bu yol haftalarca süren sağlıksız bir ortamda salgın hastalıklara davetiye çıkarmış ve insan ırkının yüzyıllar boyunca çok büyük felaketlere maruz kalmasını sağlayan bir mikroba, Vibrio cholera’ya uygun zemin oluşturmuş. Evet, kolera, günde 30 litreyi bulabilen sıvı kaybı ve durdurulamaz ishal atakları ile bu gemilerde büyük insan ölümlerine yol açmış.

Amerika kıtasına ayak basabilenler ise genetik olarak suyu ve tuzu vücudunda tutabilen ve bu sayede ölümcül ishale karşı direnebilen insanlar olmuş. Sonuçta bugün Güney Amerika’da yaşayan zenciler, 500 yıl önce bu salgınlarda suyu ve tuzu bünyelerinde tutarak hayatta kalabilen insanların torunları oldukları için, bu ırkta tansiyonu kontrol altına almak oldukça zor.  

12 12 SİGARASIZ BİR HAYAT ŞANSI VERİN KALBİNİZE

Neyse uzatmayalım.. Bu yazıya ulaşan, Güney Amerika’da yaşayan, ataları gemilerde kolera ile mücadele etmiş Para Durumu okuru olduğunu çok sanmıyorum. Esas konumuza dönebiliriz.

Yukarıdaki 10 faktörün önemi ne? Önemi şu.. Bu risk faktörlerinin bir kısmı sizde elinizden gelmeyecek şekilde var olabilir. Keşke erkek/menopoz sonrası kadın olmasaydım, keşke şekerim hiç olmasa diyecek halimiz yok tabi ki.. Ama bu risk faktörlerinin bazılarına sahip olmak ve olmamak sizin elinizde olabilir. Daha çok çok fiziksel aktivite, en yakın sağlık ocağında baktırabileceğiniz kolesterol-LDL düzeyleriniz, tansiyonunuz, verebileceğiniz kilolarla neden daha az riskli bir durumda hayatımızı sürdürmeyelim ki?

En önemsediğim faktörü en sona bıraktım.. Yıllar önce 5 damar bypass olan bir hasta ameliyatı yapan hocamıza sordu:

-       Hocam bu damarları ne tıkadı?

-       Sen sigara içiyor musun?

-       Evet hocam orta okuldan beri aynı marka sigarayı içerim

-       O markayı mı değiştirsen acaba bak tıkamış damarlarını

-       Aaa tamam hocam hiç aklıma gelmemişti bu !!!

 Lütfen başta biz hekimlere ve kendinize zararı olmadığını anlatmaya uğraşmayın. Sigarasız bir hayat şansı verin kalbinize, damarlarınıza, kendinize, sevdiklerinize..

 Herkese mutlu ve sağlıklı bir hafta diliyorum..

Etiketler kalp sağlığı
Yorumlar
Kalan Karakter 800