Yeniden başlamak için ne yapmalısınız?

Hayatta hemen hemen herkes bir defa mali yönden batarmış. Bu durumdan çıkmak mümkün mü ya da nasıl çıkılır? Peki her şeyin aslında bilinçaltımızda cereyan ettiğini biliyor musunuz?

Bilinçaltı uzmanı Seda Diker'e, çocukluğumuzda ve gençliğimizde yaşadıklarımızın bilinçaltımızı ve davranışlarımızı nasıl etkilediğini sordum.

Karakterimizde taşıdığımız tüm özellikler çocukluğumuzda gelişmeye başlıyor. Para karakterimiz için de bu böyle. Çocukluğumuzda ailemiz ya da başka bir güven figüründen gördüğümüz yaklaşım bilinçaltımıza etki ediyor ve bu daha ileri yaşlarımızda kararlarımızdan tutun kendimizi nasıl hissettiğimize kadar hatta başkaları ile ilişkilerimize direkt etki ediyor.

Bilinçaltı Uzmanı Diker ile bu konulan konuştum ve sordum: Bilinçaltı neden bu kadar önemli? "Çünkü hayatımı zihnimle değil bilinçaltımla yönlendiriyorum ama farkında değilim. Orayı temiz tutarsam hayatım değişiyor” dedi.

DİPTEN ÇIKMAK

Çok da güzel bir örnek anlattı açıklamak için; Çalıştığı birinin iş hayatında sürekli iniş çıkışları defalarca çok yüksek gelirlere ulaştığı halde tekrar tekrar iflas etmesinin altından, babasının çocukluğunda, kendisi için söylediği "Ben bu hayatta neler gördüm", "Ne zaman düşsem ayağa kalkmayı başardım" övgüleri çıkmış. Bilinçaltı bu genç adam için gerçek başarıyı dipten çıkmak olarak kodladığından, ne zaman refaha kavuşsa bilinçaltı sabote edip iflasa sebep oluyormuş.

Değerli Psikolog Yankı Yazgan da bir sohbetimizde ailemizin onaylamasına, takdirine olan ihtiyacımızın ne kadar büyük ve önemli olduğunu ve farkında olmasa da insanın 50’li yaşlarında bile buna büyük ihtiyaç duyduğunu anlatmıştı.

PARASIZLIKTAN NASIL KURTULACAĞIZ?

Seda Diker'e göre; bu, iki bacaklı bir konu:
Biri hayattan korkmak. Her şey iyi giderken birden terse dönebilir hayat, bu yüzden her şeyi kontrol etmeliyim hissi. Borçta kontrol elden kaçar diye düşünüyoruz.

Diğeri de yüzleşme problemi. Bankada ya da yatırımda paramız var. Yükselirse iyi ama düştüğünü görmek istemiyoruz. Ya da kredi kartı ekstresini, ödenecek çekleri görmek istemiyoruz. Bunların olmaması için davranış modeli geliştiriyor bilinçaltı. Mesela faturaya bakmıyor, geciktiriyor, sonunda duygu üretiyor vücut: Suçluluk, vicdan azabı, çaresizlik, öfke... Bu duygular varsa zaten bir kök korku var demektir. Topraklamak gerekir.

DUYGUYU BUL 5 KEZ TEKRAR ET

Peki topraklamak nasıl oluyor?

* Sessiz bir köşe bul. Yalnız ol.
* Eline kağıt, kalem al.
* Sonra para konusunda en korktuğun senaryoyu düşün. Kontrolü kaybedince gelen en büyük korkuyu... O an hislerini yazmaya başla. Ama öyle yüzeysel bir şekilde "Kontrolü kaybetmek istemiyorum" falan değil. Aklına geleni net söyle. Örneğin; 'Ne yapacağım ben şimdi?', 'Çok korkuyorum', 'Ödeyemezsem ne olacak?', 'Batacağız', 'Eşimle kavga edeceğiz', 'Canım çok sıkılıyor', 'Rezil olacağız'... Bunların alt başlıkları da yavaş yavaş ortaya çıkar ve bilinçaltı kusar kendini. Hiç düşünmeden yazarsın ve 'Nefret ediyorum'a kadar gider. 'Karnım ağrıyor', 'Zayıf görünmekten korkuyorum', 'Muhtaç olmaktan korkuyorum'... gibi. Sonra 'umut' başlar.

* Tepkiler verildikçe duygular hafiflemeye başlar. Bir yerden sonra 'Çok yoruldum', 'Bıktım', 'Sıkıldım' hissi olur. Veeee...

* Ondan sonra duygu yukarı tırmanır ve 'umut' başlar. V harfi gibi, önce aşağı dik iniş, sonra yukarı çıkış. Bunlar yazıldıkça sonunda umut kendi kendine çıkar (kusmadan sonraki temizlik gibi düşünebilirsiniz).

* Bu şekilde ilerlerken başka bir kağıda pozitif duyguları yazmaya başlıyoruz.
Burada çok önemli bir şey var: Alt duygular. Öfke, suçluluk bunları atıyor ama daha temizlemedi! Daha sadece bilinçaltı açıldı.

MANTIK KANDIRIR

* Sonra 'Neden bu kadar kontrolsüz para harcıyorum?', 'tatminsizlik", 'mutsuzluk' olacak. Eğer kişi yaza yaza duyguyu yakalarsa sütun halinde sonunda negatif duygular hemen ortaya çıkar.

* Dikkat! Eğer duygusuzca ve mantıkla yazılırsa hiçbir sonuç çıkmaz. Çünkü mantık sizi kandırır, ego filan hemen örter üstünü. Tıpkı kazak sökmek gibi, 'duygu'ların şelale gibi art arda coşkuyla akması lazım.

* Artık burada 'Görmem gereken ne var?' diye düşünmelisin. Para ile ilgili ve 'Nasıl değiştirebilirim?' Kararlar almanın tam zamanı; örneğin; 'Bundan sonra daha cesaretli olacağım', 'Boşluk duygusunda gidip alışveriş yapmayacağım" gibi.

* O karar da bir yere yazılıp, 5 kere tekrar edilirse iyi olur.

PATRONA KIZMADAN ÖNCE

Zenginlikten neden korkuyoruz biliyor musunuz? Filmlerde her zaman fakirler iyi, zenginler kötü de ondan. Fakirlik her zaman erdem, zenginlik ve para her zaman kötü ve dejenere anlatılıyor. Yeşilçam filmlerini hatırlayın ya da Titanik filminde fakir oğlan, neşeli eğlenceli, mutlu ama zengin olan filmin kötü adamıdır. Bilinçaltımıza etki eden bu filmler, zengin olmaktan korkmamıza sebep oluyor. Beğenmediğim, sevmediğim biri gibi neden olmak isteyeyim ki? Seda Diker'den öğrendiğim şu oldu:

İş hayatında terfi alamadığımız zaman patrona kızmadan önce dönüp kendi içimize bakacağız. 'Acaba yükselmek istiyor muyum gerçekten ve bunu yeterince belli ettim mi?... Bence bu iki soruya cevap bulmadan patronunuza kızmayın.

Etkili bir alışveriş listesi nasıl hazırlanır? Etkili bir alışveriş listesi nasıl hazırlanır? Hayatınızın en etkili market alışveriş listesini yazmak için basit ipuçlarımızı not edin.

 

Yorumlar
Kalan Karakter 800