Keşke Demeseydim!

Vicdan ve keşke arasında bir korelasyon kurması bana hep ilginç gelmiştir. Hepimizin geçmişi düşündüğümüzde “keşke” dediğimiz zamanlar olmuştur.

On iki yaşında olan torunum arada bir telefon edip, takılalım mı dede diye sorar. Merak ettiği ne varsa benden öğrenir. Geçen gün konu her nasılsa bizi bir yerlere götürdü ve ona ‘Vicdan azabı ne demek Timur?’ diye sordum. Cevap anında geldi…

“Keşke demeseydim!”

Beni üzerinde düşündürten bir cevap oldu. Vicdan ve keşke arasında bir korelasyon kurması bana hep ilginç gelmiştir. Hepimizin geçmişi düşündüğümüzde “keşke” dediğimiz zamanlar olmuştur. Ancak vicdani üzüntü yaratmış mıdır, işte bunu iç dünyamızda sorgulayabiliriz.

Pişmanlık duyduğumuz şey için keşke deriz, keşke demeseydim, keşke yapmasaydım diye... Peki pişmanlık ile vicdani duygu arasındaki fark ya da ilgi ne olabilir?

Pişmanlık belirli bir aksiyonu, eylemi yapmamış olmayı dilemekle ilgili. Bir eylemin, davranışın, söylemin karşındakini incitebileceği için… Acaba duyduğun pişmanlık, davranışından zarar gören kişi için mi yoksa kendi içinde hissettiğin acı için mi?

Karşındakine bir şeyler söyledin, baktın yüzü değişti, üzülmüş, hayal kırıklığına uğramış bir yüz ifadesi. Gönlünü almak için ne dersin?  Böyle demek istemedim, üzgünüm diyerek pişmanlık duygunu mu iletirsin, yoksa sözlerimle seni incittiysem özür dilerim, senin için ne yapabilirim deyip, vicdani olarak rahatsızlığını mı giderirsin?  Belki de beni bağışla lütfen dersin pişmanlıkla ya da yapmamalıydım, senin kendini iyi hissetmen için ne yapabilirim diye sorgularsın vicdani duygunla.

Vicdan ve pişmanlık kavramlarına bir başka açıdan bakalım mı?

Örneğin; inşaata başlamış müteahhit, paraları toplayıp kayboldu. Çalıştığı iş yerinde rakibi hakkında yalanlar yaydı ve terfi etti. Zar zor geçimini temin eden yalnız yaşayan yakının birikimlerini gizlice aldı ve onu kendi çaresizliğine terk etti.

Örnekleri çoğaltabiliriz. Yakalanırlarsa bedelini öder, keşke yapmasaydım mı der, yoksa ömür boyu vicdan azabı içini mi kemirir? Yakalanmamış olsa belki eylemi konusunda gerçek bir vicdan azabı hissedip hissetmeyeceği asla netlik kazanmayacak, bilinmeyecektir.  

Bu arada vurgulamak isterim ki, özellikle bir arkadaşa veya aile bireylerine zarar verilen vakaların çoğunda daha derin kaygılar yaşandığı gözlemlenmiştir. Zira insan bilerek, kasıtlı olarak bir başkasına acı, incinme ve ızdırap verdiğini fark ettiğinde son derece olumsuz etkilenmektedir. Vicdan ve vefa kavramları son derece rahatsızlık vermeye başlıyor bir yandan da.

Pişmanlık duyuyor, vicdanın sızlıyorsa, bu geçmiş olumsuzlukları neden yarattığını derinden düşünmelisin.

Eylemin için başkalarını suçlamak en kolay yol ama vicdanını rahatlatır mı, sanmam.  Geçmişi değiştiremezsin ancak geleceği değiştirebilir, bir daha yapmayacağını dair kendine söz verip, yepyeni bir ilişki yaratabilirsin. Vicdanen rahat, vefa duygusu içeren huzura kavuşabilirsin.

Hadi, önce kendinden, sonra da incittiğinden güzel bir af dilemeye var mısın? Affedilmesen bile bir taraftan nedenini sorgularken diğer yandan da hayatına daha huzurla devam edersin. İnan ki bundan sonra daha iyi, şefkatli, vefakâr ve huzuru tercih eden bir yaşamın olacak.

Ne dersin, bir de karşı cepheden mi bakalım bu keşke ve vicdan konusuna... Birisi keşke diyor vicdan azabı duyuyor yaptığı eylem her ne ise. Peki ya karşı taraf ne düşünüp ne hissediyor? Bu yaptıklarından hiç pişmanlık duymayan vicdansız, vefasız mı diyor acaba... Ya da gelse bana pişmanlığını dile getirse diye mi içinden geçiriyor...

Vefasızlık ve vicdan gönüllere zorla ekilmiyor demişti biri, kendisinin yakını tarafından haksızlığa uğradığını düşünerekten. Peki bu duygu ile yaşamak iyi mi, güzel mi. Elbette hayır. Bu taşıdığı duygunun omuzlarında ve kalbinde bir yük olduğunun farkında mı acaba…

Kendine vefasız davranıldığı düşünce ve hissiyatı içindeysen bu duygu ile yaşama devam etmek çok yorucu ve üzüntü verici olabilir. Elbette gönüllere zorla ekilemez ama yakınlarından gördüğünü düşündüğün vefasızlığı, vicdansızlığı niye sorgulamıyorsun. Önce kendine sor, niye bu eyleme söyleme davranışa maruz kaldım ve kalmaya devam ediyorum diye. Sonra geç karşısına, iyi niyetinle ve sakin bir ses tonuyla nedenlerini öğren. Tabii iç dünyanda huzurla yaşamaya devam etmek istiyorsan.

Ama bil ki iç huzur, ruh ve beden sağlığı için bence en değerli besin. En doğru yol karşılıklı neyi nasıl algıladığını konuşarak açıklığa kavuşturmak.

Torunum Timur’a vicdan azabının ne demek olduğunu sordum. İşte kendi yazısı ile cevabı; “Vicdan azabı, mesela yolda bir köpek görüyorsun, yemek istiyor senden. Ama sen boş geçiyorsun. Sonra da keşke yapmasaydım verseydim yemek diyorsun.”

Nokta koymadan kendine sor bakalım böyle bir durum, aksiyon ya da herhangi bir şey ile karşı karşıyasın, hangisini tercih edersin?

Her ne ise onu uygulayıp, sonrasında pişman olmak mı, yapmayıp keşke demek mi? Keşke dersen belki içinde ukde kalır. Keşke deseydim yapsaydım diye… Belki keşkeler tecrübe de kazandırıyor olabilir yaşamında.

Reçetesi var mı, yok!

Üzerinde yük taşıma. Omuzlarında ve kalbinde yük olmasın. Yastığa koydun mu başını mışıl mışıl uyu. Güzel bir uyku iyi gelir! Hangi cihette olursan ol, sor sorgula, anlat kendini. Ne gerekiyorsa yap, ohh de, rahatlık hissi duy. İç huzurdan daha güzel ne olabilir ki!

Not: Vicdan kavramının psikiyatrideki yerini öğrenmek için derinden ilgi duyanlar, aşağıdaki linkten yararlanabilirler.

https://npistanbul.com/vicdan-azabi-geliyorum-demez-vicdansizlik-ise-psikiyatrik-sorun

Fethi Denizmen

30 Ocak 2021

Heybeliada

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Gülay Tangöze
Timur vicdan azabı ile verdiğin ôrneğe bayıldım bundan daha güzel tarif edilemezdi. Ben de düşündüğüm zaman aynı senin gibi hissettim. Dede torun bôyle enteresan konulara devam ederseniz zevkle okuyup iştirak edebiliriz.
Gonul Denizmen
Timi.! Bu yaşında bunun bilincinde olduğunu ben zaten biliyorum. Hep böyle devam edesin canım benim🙏🏻❤️
Gülay Tangöze
Timur vicdan azabı ile verdiğin örneğe bayıldım bundan daha güzel tarif edilemezdi. Ben de düşündüğüm zaman aynı senin gibi hissettim. Dede torun böyle enteresan konulara devam ederseniz zevkle okuyup iştirak edebiliriz.
Büşra Doğan
İnsana duygularını dinleten bir blog yazısı emeğinize sağlık torununuz Timur’ un ise yüreğine...🙏
Feryal Basik
Dede-torun ikinizin de eline sağlık. Felsefi konulara girmişsiniz. Beni de düşündürdünüz. Gerçekten vicdan ne? Bence pek az kişinin sahip olduğu bir şey. Tarih insanın insana yaptığı kötülükler manzumesidir. Sağlıcakla kalın, hep vicdanlı insanlara rastlayın.
Oya Tunakan
Fethi sende ne cevherler varmış Torunlarda sana benzer inşallah👏👏👏
Beyhan Sokulgan
Sana ve torununa yazın ve başlık için tşk.ler bende konuşmakla halletmek isterim, herkes bu kadar cesur yada açık değil diye düşünüyorum. Torun da senin gibi entellektüel olacak ne mutlu her sorusunu açan ona geniş öğretici cevaplar veren dedesi var...MAŞALLAH ne hoş sizlere ömürboyu beraber güzellikler diliyorum. İyi akşamlar selamlar.🐞🐞🐞
Ayşe Mortaş
Yaw pişman olmak nereden çıktı, vakit mi var, daha bin tane yapacak iş var, hadi. Vicdan da bizim komşu. Aile değerlerin varsa tanırsın, yoksa “başkaları düşünsün” olur.
Nesrin Tezcan
Güzel yürekli Timur seni tebrik ederim💐 verdiğin örnekle o kadar güzel ifade etmişsin ki. Vicdan azabı duymadan o günü bitirmen yastığa başını kuş gibi hafif koyman çok önemli. Eğer vicdanen seni rahatsız eden bir konu varsa, sabah onu telafi etmek için göstereceğin çaba seni çok mutlu kılacaktır. Atatürk'ün de dediği gibi "Fikri hür, vicdanı hür" bir nesil olarak yürümeye devam edersen; okul başarıların, hayat başarilarınla taçlanır.👍👏👏👏
Efnan Akpulat
Şüphesiz vicdan insanlığımızı koruyan çok önemli bir faktör... Fakat zaman zaman hemen harekete geçiremediğimiz de bir gerçek... Bir türlü kurtulamadığımız önyargılarımız vicdanımızı dondurabiliyor. Sonrasında gelen mahcubiyet hissi bize bir vicadınımız olduğunu hatırlatıyor. Aslında vicdanla önyargının yerini değiştirbilsek zihinlerimizde... hayat ne güzel olur tüm canlılar için. İyi düşünmek bizi her zaman doğru kararlara götürür. Kaleminize, gönlünüze sağlık Fethi Abicim. Beni derin düşüncelere daldırttığınız için çok teşekkür ederim.
nazlı eda yavuz
Peki ya "keşke o günlere dönsek ne kadar güzeldi", "keşke daha fazla zamanımız olsaydı ne kadar güzel bir yermiş biraz daha gezerdik" gibi ifadeler ne diyorsun?
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER